ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hugo'da küfreden çocuk
-
o an bana geçirttiği şokla beynime mıh gibi kazınan ismi şu olan minik arkadaşımız idi; herhalde şimdi 20 li yaşlarını sürüyordur o da:
(bkz: ramazan akarsu)
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
kahvaltıcıdayız arkadaşımla. arkamızda da sürekli feys de feys tivitır da tivitır fotoğraflarından bahseden muhtemelen liseli ağırlıklı bi grup var. kahvaltıcı aşırı kalabalık, bi gürültü bi kıyamet. bu arkamızdaki grup da sağa sola koşturmaktan perişan olmuş garsonlardan birini çağırdı. gelişen muhabbet:
-buyrun ne istemiştiniz?
+(kameralı telefonu uzatarak) ya bizi çeker misineeez?
-sizi şu an hiç çekemem, aşırı yoğunuz da.
hayatımda duyduğum en güzel kinayeydi galiba lan.
1995'te kartal anadolu lisesinde çekilen video
-
old laik days.
i said yes yazarak yüzük fotoğrafı paylaşmak
-
she said yes yazanlarla evleniyorlar sikinti yok
yurt dışında şehit olmak en büyük şereftir
-
yurtdisini yurticini biraktim, "sehit olmak en buyuk sereftir" ne demek yahu. sanki ispanya ic savasindayiz, franco'nun taa 70 sene once cahil cuheyla koyluleri fasist saflarina cekmek icin kullandigi sloganlarla yasiyoruz, viva la muerte.
hala 1920lerde 1930larda yasayan, olmadik savaslar cikarip hayatina anlam bulmaya calisan, dunya gorusu hicbir egitim, ogrenim gerektirmedigi icin kolayca ve herkesce "tuketilebilen" bu sig eksene tikilip kalmislarla, bunlari istismar eden burokrasi saltanatinin komedisi. yurtdisini filan gecelim, vatan icin olmek hakkinda konusalim. kotu birsey mi bu? degil. ama zaten, meziyetlerin ilkinin, sereflerin en buyugunun bu oldugu bir anlayista ve sistemde yasadigimiz icin baska birsekilde degerlenemiyor insan hayati.
neden en buyuk seref nobel odulu kazanmak, durust olup sevdigi isi yapmak, uluslararasi une kavusmus bir sanatci, bir edebiyatci, bir sanayici olmak degil? neden en buyuk seref, ayakta durabilmesi icin illa ugrunda birilerinin olmesinin gerekmedigi, artik tamamen ici bosaltilmis bir politik arac olan kuvayi milliye edebiyatina gerek duymadan da ilerleyebilen bir ulke yaratmak degil?
ne demis ailemizin koyu katolik ayyas yonetmeni mel gibson: every man dies, but not every man really lives. en boktan sistemde dahi herkes vatani icin olerek serefe ulasabilir. ama insanlara yasarken seref kazandiracak bir duzen kurmak zordur. herkesin insan gibi yasayabildigi bir sistemde, burokrasi saltanati da ucuz edebiyatlarla milleti koyun gibi gudemez. allah korusun. viva le muerte, yasasin 30larin fasist sloganlari.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"düşünen adam heykeli avrupada üniversite bahçesinde bulunurken, bizde aynı düşünen adam heykeli deliler hastahanesinde bulunmaktadır."
10 aralık 2021 petrol keşfi
-
(bkz: enerji ve tabii lan manyak mısın bakanlığı)
demek ki yeni zamlar kapıda. bence ilk doğalgaza gelir.
20 mart 2016 türkiye'nin evde oturması
-
evde zor tutulan yüzde 50'ye dahil olduğumuz gündür.
tanım: bomba korkusundan dışarı burnumuzu çıkaramamaktır.
erkeklerin hiç büyümeyen birer çocuk olması
-
yalandır.
28 yaşında olmama rağmen kadın tripleri yüzünden kendimi dostoyevski gibi hissediyorum.
bulgur yerine prinç* aldım diye küsülür mü lan ??? kimmiş çocuk olan. erkekler çocukmuş hadi ordan!!
edit: *bildiğimiz pirinç
milyarlarca yıllık evrimin ardından kurbağa olmak
-
(bkz: vrak allahını seversen)