hesabın var mı? giriş yap

  • bunun daha kötüsü o kız bana bakar dediğin kızın da sana bakmamasıdır.

  • fenerbahçe spor kulübünden yapılan açıklama:

    "başkanımız sayın aziz yıldırım, 27 mayıs 2015 çarşamba günü (yarın), hafta sonu yapılacak olan genel kurul ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyecektir.

    basın toplantısı, fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı’nda bulunan 1907 tribünü’nde saat 14:00’te başlayacaktır.

    basın mensuplarına duyururuz.

    fenerbahçe spor kulübü"

    http://www.fenerbahce.org/…etay.asp?contentid=45110

    --- spoiler ---

    -konuşursam yer yerinden oynar.
    -galatasaray şöyle yaptı.
    -biz şu haldeydik.
    -ben bir yıl hapis yattım.
    -fenerbahçenin başarısını istemeyen var.
    -silahlı saldırı oldu bu takım ne yapsın? (sahaya çıkmayacağız diyince sözünün arkasında durabilen bir yönetim olsun mesela)
    -otobüse meşale attılar.

    vsvsvs bir sürü hikaye duyacağımız açıklama.

    --- spoiler ---

    not: fener

  • https://twitter.com/…?t=lqnfywnsnewruic7dyynva&s=19

    "türkiye ile norveç arasında yapılan anlaşma ile norveç vatandaşları türkiye'ye kimlikleri ile seyahat edebilecek, türk vatandaşları için vize zorunluluğu devam ediyor"

    bir kez daha ülkemle gurur duydum. ancak yine de biraz yetersiz gibi geldi bana. afgan, suriyeli ve pakistan vatandaşları ülkemize kimliksiz bile girebiliyorken, norveç halkından kimlik istememiz pek yerinde olmamış.

    edit: arkadaşlar biliyoruz biz de turizm, o, bu, bilmem ne... sizce trajikomik olan şey bu söyledikleriniz mi? çok mesaj geldi. yeter artık. norveç, isveç, herkes bize giriyor. biz giremiyoruz. hep bize giriliyo. olay bu.

  • sivilce ve siyah nokta sıkmanın kökenine inmek için temel duyularımızdan biri olan iğrenme dürtüsüne bakmamız gerekir. iğrenme, insanları bulaşıcı hastalıklar ve zehirlerden korumak için gelişmiş bir dürtüdür.

    iğrenme, insanları bulaşıcı hastalıklardan ve zehirlerden korumak için gelişmiştir. örneğin, bizi hasta ettiği bilinen mikropları içerdiği için çürük et ve dışkı gibi şeyleri yemekten kaçınırız. purdue üniversitesi felsefe profesörü daniel kelly, iğrenme dürtüsü geliştirmiş olmamızın atalarımızın hayatta kalması için büyük öneme sahip olduğunu belirtmektedir.

    bununla birlikte kan, tükürük ya da iltihap gibi bazı vücut sıvıları sadece vücudumuzdan çıktıklarında tiksindiricidir. kelly, iğrenme dürtüsünün bu durumda adeta bir çek valf gibi davrandığını, vücudumuzdan çıkan bu sıvıların, potansiyel olarak bakteri ya da patojenler ile kontamine olma ihtimali nedeni ile bu dürtünün harekete geçtiğini ve bu sıvıyı tekrar vücudumuza almamamız için bir koruma görevi gördüğünü belirtiyor. bu dürtü aynı zamanda, terleme, öksürük ve burun akıntısı gibi hastalık belirtilerini fark edip, hastalıktan uzak durmaya çalışmamızın nedenidir.

    ancak, akan bir burnun aksine, sivilce sıktığımızda çıkan irin her zaman iğrenme dürtüsünü tetiklemez. hatta sıkılan sivilcenin patlamasını garip bir şekilde tatmin edici bulan insanların sayısı oldukça fazladır.

    sivilceden irin çıktığını gördüğümüzde hepimiz aynı şekilde tepki vermeyiz. sivilce sıkmaktan hoşlanan kişiler dahi temel ve ilkel düzeyde, biraz da olsa tiksinti duyarlar. ancak her şey, aldığınız zevkin, içgüdüsel tiksintiye göre ağır basıp basmadığı ile ilgilidir.

    kişilerin sivilce sıkmaktan hoşlanma ve tiksinme seviyeleri farklılık göstermektedir. kimi insanlar online video sitelerinde sivilce sıkma videolarını izlemekten keyif alırken, kendi sivilcelerini sıkmayı iğrendirici olarak görürler. bir başkasının başına gelenleri, bir ekran aracılığı ile izlemek maruziyetin seviyesini kontrol altında tutar. izleyici, potansiyel patojenler ile doğrudan temas etmek gibi bir tehlike içerisinde olmadığının farkındadır. korku filmi hayranları korku filmi izlediklerinde de bu fenomen görülür. bir film, ne kadar korkutucu ya da iğrenç olursa olsun, bir zombinin ortaya çıkıp beynimizi yemeye çalışmayacağının farkındayızdır.

    video

    kendi sivilcesini ya da başkasının sivilcesini sıkan kişiler için bile bir kontrol mekanizması mevcuttur. sivilce ile karşılaşmak, enfeksiyon kapmış bir yara görmek ile aynı şey değildir. zihnimiz, enfekte olmuş bir yaraya anında mide bulantısı hissi ile tepki verirken, sivilce ile eski tecrübelerimiz ışığında, hastalanmayacağımızı ve tehlikede olmadığımızı anlamamıza yardımcı olur.

    beynimizdeki farklılıklar, bazı insanların sivilce sıkmayı diğer insanlara göre neden daha çok sevdiğini açıklamaya yardımcı olur. behavioral brain research dergisinde yayımlanan 2021 tarihli makaleye göre, her insanın sivilce patlamasına nasıl tepki vereceği beynine bağlıdır. avusturya'daki graz üniversitesi'nden bilim adamları, sivilce patlamayı seven 38 kişi ve bundan keyif almayan 42 kişiye, sivilce patlaması, su fıskiyeleri ve buharla temizlemeyi gösteren 96 video klip izlettiler. çalışmada fıskiye videoları kontrol olarak kullanıldı çünkü araştırmacılara göre fıskiyeden gelen su, sivilceden çıkan irini taklit etmektedir.

    araştırmacılar, katılımcıların sivilce patlatma zevklerini, iğrenme duyarlılıklarını, ödül ve ceza duyarlılıklarını belirlemek için deneyden önce bir anket doldurmalarını istediler. ardından katılımcılar, beyin aktiviteleri fmri makinesinde ölçülürken klipleri izlediler.

    ekip, sivilce sıkma videolarını beğenen kişilerin, ödüllendirilmeye karşı daha duyarlı olduklarını ve hoşlanmayanlara göre iğrenme dürtüsünü düzenleme becerilerini daha iyi kontrol ettiklerini belirttiklerini gördü.

    başka bir deyişle, sivilce patlatma videolarını izlemeyi sevenler, irin fışkırmasının verdiği tatmin ile ödüllendirildiklerinde daha fazla uyarılma hissediyor ve videoları izlerken, hissettikleri tiksinti miktarını daha iyi ayarlayabiliyorlardı. katılımcıların kendi kendilerine yaptığı bu değerlendirme, araştırmacıların fmri taramaları ile de doğrulandı.

    fmri taramaları ayrıca sivilce sıkmaktan hoşlanmaktan ya da nefret etmekten en çok sorumlu olan beyin kısımlarını da ortaya çıkardı; nucleus accumbens ve insular korteks. nucleus accumbens beynin zevk sisteminin bir parçasıdır ve insanların sevmedikleri şeylere verdiği tepkiyi kontrol ettiği görülmüştür. sivilce patlatmaktan hoşlanmayan insanlar videoları izlediklerinde nucleus accumbens’te çok az aktivite görüldü ya da hiç aktivite gözlemlenmedi. sivilce patlatmaktan hoşlanan insanlarda ise daha fazla aktivite gözlemlendi. insular korteks, iğrendiğimizde aktive olan bir beyin parçasıdır. araştırmacılar, çalışma sırasında nucleus accumbens ve insular korteks arasındaki bağlantının da farklılık gösterdiğini gördüler. sivilce patlatmaktan hoşlananlarda bu iki bölge arasında daha fazla bağlantı olduğu gördüler ve bu bağlantının iğrenme dürtüsünü daha iyi düzenleme ile bağlı olabileceğini varsaydılar.

    sivilce sıkmaktan iğreniyorsanız, bundan hoşlanan sevgiliniz için endişelenmenize gerek yoktur. daha yüksek bir iğrenme toleransına sahip olmanız, sizi hasta edecek zararlı şeyleri kapma olasılığınızın onlardan daha düşük olduğu anlamına gelmez. ayrıca, sivilce sıkmaktan en çok hoşlanan kişilerde bile doğuştan gelen bir iğrenme dürtüsü vardır. sivilcelerinizi sıkmak için can atan sevgilinizin, sizi bu iğrenme dürtüsünü bastıracak kadar çok sevdiğini düşünmek de size iyi gelecektir.

    kaynak: popular science

  • uzun zamandır kafamı kurcalayan bir soru var. bir zamanlar stannis ordu toplamak için braavosa gidip iron bank'ten kredi çekmişti. bugün ne ordu kaldı, ne para, ne de stannis. şimdi bu borcu kim ödeyecek? ulan adam öldü borcun tasası bana düştü arkadaş.

  • aramızda ne kadar duyumcu, vurdumduymaz, komplo teorici, okumaktan aciz olduğunu da gözler önüne seriyor.

    1) 2009 yılında, şunun veya bunun gibi servislerden sadece tc kimlik numarasıyla sorgulama yapılabiliyordu.

    aynı zamanda aynı bilgilere o dönem ysk'nın kendi sitesinden, sadece tc kimlik numarası girerek ulaşmak mümkündü.

    (ki yine tc kimlik numarası ve babasının adını bildiğiniz birinin mahallesini bulabilirsiniz).

    2) buradan bir kişi, sıradan bütün kayıtları görüntüleyerek kaydediyor. burası hem sadece tc kimlikle arama yaptıran, hem de servislerinden 50 milyon+ kere veri çeken vatandaşa "hayırdır" demeyen ysk'nın aymazlığı.

    3) daha sonra bu kişi, bu bilgileri internette şifreli olarak tutuyor. bu şifreli verileri okuyup arasında arama yapacak bir araç yazıyor. bu aracı da 2010 yılından itibaren el altından hukuk büroları vs. gibi, bir kişinin adresinin işe yarayabileceği sektörlere satmaya başlıyor.

    4) daha sonra bu ekip yakalanıyor. bu servisin veritabanı, şifreli haliyle internetten çekilip yerel olarak çalışacak şekilde dvd'ler halinde tekrar satılıyor. yavaş yavaş internete de düşüyor, ama veriler halen şifreli halde olduğu için yine arama aracı kullanılmak zorunda.

    5) bu verilere thecthulhu nickli, muhtemelen rusya kökenli bir kullanıcı ulaşıyor. bunu türkiye'nin emniyet birimi verileri adıyla duyuruyor. anonymous'a ait bir hesaptan 15 şubat 2016 anonymous türkiye tweet'i olarak duyurulunca popüler oluyor. hem halen veriler şifreli, hem de kendi aracıyla çalıştırmak zahmetli olduğundan çok popüler olamadan unutuluyor.

    - daha sonra bu veritabanı üzerinde uğraşıp şifre kırma çalışmaları yürütülüyor. (bu arada artık cleartext olarak yayınlandığına göre not edeyim: farklı bir index ile pad'siz base64 kullanarak şifrelemişler).

    6) şifrelemeyi kaldıran birisi turkish citizenship database adıyla dosyayı postgresql veritabanı yedeği olarak paylaşıyor. bu dosyanın içinde bütün veriler şifresiz, açık olarak yazmasına rağmen 6.5 gb'lık boyutu yüzünden, windows'taki popüler metin editörleri tarafından açılamadığı için çoğu kişi bunu açmayı da başaramıyor. hatta ulaştırma bakanı "öyle bir şey yok" diye açıklama yapıyor.

    7) sadece veritabanını kullanan ve basit bir arayüz yapan birisi, önce https://thanksgiving.epicm.org/, sonra https://thanksgiving.who.ec/ adresiyle basit bir web arayüzü yazıyor. bu aşamadan sonra herkesin girebilmesiyle (bu arada servisin sahibine göre herkes'ten kasıt online olan 2000-3000 kişi - bu açıdan halen insanların ne kadar haberdar olup olmadığını düşünebilirsiniz) popüler oluyor.

    ---
    halen buradaki adresinde oturan çok kişi tanıyorum. özellikle bana göre sosyal medyada ve halkta infial yaratan sapıklar vs. risk altındalar. bundan sonra 19xx doğumlu x.y.yi bulmak çok da zor olmayabilir. buradaki tc kimlik numaralarıyla çok önemli olmasa da bazı işlemler yapılabiliyor. yine buradaki bir tc kimlik numarasıyla akraba bilgilerine de ulaşılabiliyor.

    2010'da yaşanan kpss kopya skandalına, o dönem bas bas bağırıp adalet istememize rağmen, o dönem soruşturma açmayıp 6 sene sonra açanlar, yine 6 sene öncesinin adaletini vermeye çalışabilirler ancak. hatırlarsınız, yine tc kimlikle sorgulama yapılabiliyor olduğundan karı-koca cemaatçilerin kpss'den tam puan aldıklarını öğrenmiştik. bunun üzerine ösym'nin yaptığı ilk şey, bu iddiaları soruşturmak yerine sınav sonuçlarının sadece tc kimlik yerine şifreyle öğrenilmesini sağlamaktı.

    yine bunun çalınmasının üstünden 7 sene geçmiş, çalınırken önlememişsiniz, satılırken önlememişsiniz, dağıtılırken önlememişsiniz, internete yüklenirken önlememişsiniz, halen de kör taklidi yapıyorsunuz diyorsunuz. pes demek lazım sadece.

  • korkunç bir başarısızlık hissi getiriyor beraberinde..

    bir otelde tatildeyim şu an. elli tane çift var etrafımda. algıda seçicilik dedikleri bu mu, yoksa şu ülkenin tüm mutlu insanları bu tatil beldesinde mi toplandı gerçekten merak ediyorum.

    6.5 yaşındaki kızım bile en sevdiği erkek arkadaşıyla el ele yürüyor. 20lik gençler göz göze oturuyor. çocuklu aileler reklam filmlerinden fırlamış gibi mutlu. 80lik çiftler bile diz dize, ilk günkü aşkla bakıyorlar birbirlerine..

    çok kıskanç bir insan değilimdir ama her bir gözeneğimden kıskançlık fışkırıyor şu an. bu yanlış ata oynamışlık hissi öldüğüm güne kadar kambur olacak sırtımda.

    yeniden sevsem birini, geçmişim hep uçan bir balon gibi elimde olacak, başımın üstünde dalgalanacak. daha önce evlenmemiş olsa sevdiğim adam, klasik türkiye gerçeği, istenmeyen gelin olacağım. kızım var, en düzgün gördüğüm adamı bile elli kere sorgulayacağım.. binlerce yalan söylenmiş bir insan olduğum için, karşımdaki "allah bir" dese bile artık inanmayacağım..

    telefonumda beni aldatan, maddi manevi dolandıran, kendime güvenimi elimden alan ama çocuğumun babası olması sıfatıyla nadiren de olsa görüşmek zorunda olduğum bir adam, "şerefsiz köpek" ismiyle kayıtlı ve ben o şerefsizin bizi getirdiği noktanın, bu enkaz gibi boşanmanın altında tüm ağırlığımla eziliyorum. onun dağıttığı hayatımın faturasını hem kendime, hem hayatımdakilere kesiyorum.

    aylarca çalıştığım bir sınavdan kalmışım gibi, saatlerce uğraştığım yemeği fırında yakmışım gibi, iş yerinde önemli bir sunumu yüzüme gözüme bulaştırmışım gibi başarısız, yenik, mahcup hissediyorum..