hesabın var mı? giriş yap

  • tv ekranında işsiz ve geçim sıkıntısı yaşayan insanlara çözüm önerisi sunmuş, halkı alternatif besin arayışlarına teşvik etmiştir.

    "fasulye pahalıysa pahalı, yemeyin. daha ucuz bişey yiyin. söylenmeyin!"

    bir tavsiye de benden b sınıfı kaşarlar da iyice ucuzladı...

  • başlık: oh be sonunda boş starbucks bardağı buldum

    1. biliyorsunuz beyler bunları bulmak çok zordur çünkü alan insan yıllarca bunları kullanabilir. gider evinde nescafe yapar sanki matara kullanırcasına yıllarca bunları kullanırlar.

    bugün işten gelirken yol kenarında bırakılmış grande boy bir bardak buldum. içerisinde 3-4 parmak kadar tahmin ettiğim kadarıyla mocha vardı. mochayı tek dikişte kafaya dikerek oracıkta bitirdim. az önce eve vardım direkt gidip mutfakta kenarında ki kahve lekelerini ve kapağı sildim.

    yarın ilk işim nescafe 3ü1 aradamı yaparak içine koyucam ve marlboro paketine koyduğum samsun 216'larım ile artık ben de havalı bir insan evladı olucam.

  • “bir politikacı ‘evet’ diyorsa, aslında ‘belki’ demek istiyordur. eğer ‘belki’ diyorsa, ‘hayır' demek istiyordur. ‘hayır’ diyorsa da, gerçek bir politikacı değildir. bir hanımefendi ‘hayır’ diyorsa, ‘belki’ demek istiyordur. eğer ‘belki’ diyorsa, aslında ‘evet’ demek istiyordur. bir hanımefendi ‘evet’ diyorsa, o gerçek bir hanımefendi değildir."

    sebastián pinera *

  • asil adi organ²/aslsp (as slow as possible) olan john cage bestesi.

    zaten yavas olan aslsp 1985 adli eseri (piyanoda 20 ila 70 dakika suruyor) 1987 yilinda pipe organ'a uyarlamis, ve daha da yavaslatarak dunyanin en uzun performansini yapmaya karar vermistir.

    2001 yilinda calinmaya baslanan bu eser (almanya'da bulunan st. burchardi kilisesi) 2640 yilinda bitecektir.
    neden 639 sene derseniz, halberstadt katedrali'nde bulunan ve 639 senedir bozulmayan organ'a bakip "bu kadar sure dayanir herhalde" diye dusunmeleridir. (yeni bir enstruman yapmislar.)

    performans 5 eylul 2001 yilinda baslamis, ama eserin basi "pause" oldugu icin 5 subat 2003 yilina kadar sessiz kalinmis, ilk notalara ise 5 temmuz 2005 yilinda basilmistir. (a (yani la) above middle c, c above middle c ve fsharp)
    5 ocak 2006'da nota degismis, ve 5 temmuz 2008'e kadar calinmis. (a4-c5-fsharp5)

    neyse, aralari atliyorum; eserdeki son ses degisimi 5 ekim 2013 yilinda gerceklesmis, bir sonraki ise 2020 yilinda bekleniyormus.

  • camide görevli 75 eleman, vakit namazlarında saf tutan cemaat kaç kişi oluyor acaba?

  • ne oluyor yav diyenler için özet:

    - ilk defa devletler değil de özel bir firma uzaya insan çıkardı.

    - ilk kez atmosfer dışına astronot çıkaran bir roket dünyaya geri döndü.

    - 2011'de abd uzay mekiği programı durdurulmuştu. bundan dolayı abd, uzaya astronot çıkarmak için astronot başına rusya'ya hatırı sayılır bir meblağ ödüyordu (85 milyon $ olduğu söyleniyor). ayrıca bu astronotlar rus topraklarından kalkış yapıyordu. bugün ilk defa abd astronotları kendi topraklarından havalandı ve aynı zamanda uzaya astronot göndermenin maliyeti dörtte birinden azına düştü.

    - bu yeniden kullanılabilen roketler kısa bir süre içinde hazır olabiliyor. yani eskisi gibi aylarca beklemek zorunda değilsiniz. isterseniz her ay uzaya adam gönderebilirsiniz.

    - iss'in de içinde olsanız, dragon modülünün de içinde olsanız o yörüngede dengede kalmak için yatay hızınız 27.000 km/h olmalı. bunun altında kalırsanız dünyaya doğru düşmeye başlarsınız. üstüne çıkarsanız, mancınık gibi uzaya fırlarsınız.

    - işin fizik boyutunu merak edenler için, iss aslında sürekli olarak düşme hareketi yapıyor. yani hız vektörünü bileşenlerine ayırdığınızda, dünyanın merkezi yönündeki vektöre a, buna 90 derece olan vektöre b dersek, a vektörü iss'i sürekli aşağıya çekiyor, fakat b vektörü iss'i yeterince hızlı döndürdüğü için dünyanın eğimiyle eşit hızda hareket ediyor ve yere çakılmıyor. aynı şey dragon modülü ve o yüksekteki diğer cisimler için de geçerli.

  • felixis'in biraz daha kurcalamasi halinde bir kac saate kalmaz ilkokul diplomasini yirtar kendisi. güleyim mi aglayayim mi sasirdim valla.

  • ığdır havaalanı ve thy'nin ülkenin her yere uçmasıyla alakalı bir reklam olmasına rağmen çekimleri antalya korkuteli ilçesi'nin imecik köyü'nde ve antalya havaalanı'nda yapılan reklamdır. reklamda süper oynayan çocuklarla yapılan bir söyleşi de şöyledir.

    söyleşinin sonunda çocuklardan nihat'ın babası olan ali büyüksolak ise bir sürü probleme de uyarlanabilecek bir sorunu dile getiriyor:

    "köyümüz, reklam filmi sayesinde daha çok ilgi çekti. bu film köy için çok güzel oldu. en büyük sorunumuz su. içme suyumuz 18 kilometre ileriden geliyor, sağlığa da uygun olmadığını söylediler. biz burada havaalanı istemiyoruz, su olmadığı zaman hayat bitmiş demektir, su istiyoruz."

    al bu son cümleyi her yere koy:

    "biz istanbul'da mega proje istemiyoruz, insanca seyahat edebileceğimiz toplu taşıma sistemi istiyoruz, park istiyoruz yeşil alan istiyoruz."
    "biz hasankeyf'te hes istemiyoruz, tarihin şimdiye kadar olduğu gibi yaşamasını istiyoruz."
    "biz sinop'ta nükleer santral istemiyoruz, tabiatın korunmasını istiyoruz."
    "biz uludağ'a yapılacak teleferiğin milli parktaki asırlık ormanları tahrip etmesini istemiyoruz."
    "biz istanbul'a daha fazla yatırım istemiyoruz, ülkenin her yerinin asgari düzeyde eşitleneceği kadar kalkındırılmasını istiyoruz."