hesabın var mı? giriş yap

  • bu konuda merak edilen sorular ve yanıtlarım şu şekildedir:

    1) araçlar yokuşu viteste inerken mi yoksa boşta inerken mi daha az yakıt yakar?

    araçlar yokuşu viteste inerken daha az yakıt yakar. hatta eğer eğim yeterli derecede dik ise, vitesle inerken araç hiç yakıt yakmaz. aynı yokuş boş vitesle inilseydi, motor kendisini rolantide çalıştırabilmek için yakıt tüketecekti.

    yokuşu viteste inerken motor, aracın sahip olduğu kinetik enerji ile dönmektedir. bu sisteme fuel cut off ya da cut off denilmektedir.

    eğer inilen yokuş motoru sıfır yakıt ile döndürecek kadar dik değilse, motor kendisini döndürmek için gerekli olan enerjinin bir kısmını kinetik enerjiden karşılayacağından, araç yine boşta inmekten daha az yakıt tüketir. aynı şey hızlı giderken ve araç vitesteyken birden ayağımızı gazdan çektiğimizde de olur. her iki durumda da araç kinetik enerjisinin bir kısmını motoru döndürmek için harcar. bu sebeple araç viteste iken yokuş aşağı inerken çok fazla hızlanmaz. motoru döndürmek için gerekli olan enerji aracın hızını sabit tutar ya da aracı yavaşlatır (bkz: motor freni).

    2) sabit hız, farklı devirlerde (viteslerde) yakıt tüketimi (l/100km) nasıl değişir?

    bunun için şu adreste bulunan "tab.1: ıncluded gears, vehicle velocity and fuel consumption" başlıklı tablo incelenebilir.

    testler seat ibiza 1.9 tdi 77 kw (~ 105 ps) model araç için yapılmış olup, değerler gerçektir. tablodaki testler 70 ve 50 km/saat sabit hız ile yapılmış, ıı., ııı. ve ıv. vitesleri, "average consumption l/100km" de 100 km'de litre cinsinden ortalama yakıt tüketimini ifade etmektedir.

    özetle araç;

    70 km/saat sabit hızı:
    2. vites ile giderken devir 4000 rpm ve ortalama yakıt tüketimi 6,46 l/100km olmakta.
    3. vites ile giderken devir 2450 rpm ve ortalama yakıt tüketimi 4,12 l/100km olmakta.
    4. vites ile giderken devir 1650 rpm ve ortalama yakıt tüketimi 3,26 l/100km olmakta.

    50 km/saat sabit hızı:
    2. vites ile giderken devir 2900 rpm ve ortalama yakıt tüketimi 5,8 l/100km olmakta.
    3. vites ile giderken devir 1750 rpm ve ortalama yakıt tüketimi 3,675 l/100km olmakta.
    4. vites ile giderken devir 1200 rpm ve ortalama yakıt tüketimi 2,6 l/100km olmakta.

    3) sabit devir, farklı viteslerde (hızlarda) yakıt tüketimi (l/100km) nasıl değişir?

    bu sorunun yanıtı için de, aynı adresteki "tab. 2 fuel consumption in l/100km with different gear and speed" başlıklı tablo incelenebilir.

    şöyle ki:

    1500 rpm devirde araç 2. viteste 26 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 4,4 l/100 km yakıt tüketmekte.
    1500 rpm devirde araç 3. viteste 44 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 3,3 l/100 km yakıt tüketmekte.
    1500 rpm devirde araç 4. viteste 63 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 2,5 l/100 km yakıt tüketmekte.

    2000 rpm devirde araç 2. viteste 35 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 5 l/100 km yakıt tüketmekte.
    2000 rpm devirde araç 3. viteste 58 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 3,7 l/100 km yakıt tüketmekte.
    2000 rpm devirde araç 4. viteste 85 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 3,4 l/100 km yakıt tüketmekte.

    2500 rpm devirde araç 2. viteste 45 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 5,4 l/100 km yakıt tüketmekte.
    2500 rpm devirde araç 3. viteste 71 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 4 l/100 km yakıt tüketmekte.
    2500 rpm devirde araç 4. viteste 105 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 4,5 l/100 km yakıt tüketmekte.

    3000 rpm devirde araç 2. viteste 52 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 5,7 l/100 km yakıt tüketmekte.
    3000 rpm devirde araç 3. viteste 85 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 4,4 l/100 km yakıt tüketmekte.
    3000 rpm devirde araç 4. viteste 125 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 5,7 l/100 km yakıt tüketmekte.

    3500 rpm devirde araç 2. viteste 60 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 6 l/100 km yakıt tüketmekte.
    3500 rpm devirde araç 3. viteste 100 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 5,2 l/100 km yakıt tüketmekte.
    3500 rpm devirde araç 4. viteste 145 km/h hıza sahip olmakta ve ortalama 6,8 l/100 km yakıt tüketmekte.

  • tv8'de bir yarışmacının nereye gidiyorsun sorusuna 'nihat odabaşı'nın çekimine gidiyorum' diyeceğine 'nihat hatipoğlu'nun çekimine gidiyorum' dediği yarışma. ahahahahahaha.

    benim neden işim gücüm yok.

  • yarıldığım bir sabah gazetesi haberi. hiç bu kadar aşağılanmamıştım.

    not: antakyalıyım.

    edit: "karımın, tabii lan manyak mısın şeklinde yorum yaptığı haber. bunu da yazıver elin değmişken" dedi.

    yakalandık.

  • aynı zamanda camel'in camel olduğu zamanlardı galiba,

    ya ben küçüktüm ve bütçem/iz dar olduğu için bir adet magnum'un nispi fiyatı fazla geliyordu, ya da harbiden magnum eskiden çok pahalıydı ve neredeyse lükstü. zira hiçbir zaman alamazdık.

    tıpkı kinder sürpriz yumurta gibi.

    şimdi bok gibi param var ama o zamanlarki isteğim yok.

    sıçarım böyle düzene...

  • insan'dır...

    lefter'in elini öper.
    sergen benden iyi futbolcu der.
    iyi aile babasıdır.
    elinde telefon ile alışverişte eşini bekler.
    fenerbahçe zor sezonuda ben her göreve varım diye mesaj yollar.
    tribünde yaralanan adamı ziyaret eder.
    rakibe saygı duyar.
    oynayamadığı zaman ağlar.
    oğlum yarı türktür... burada büyüdü... der.

    bu adam iyi ki futbolcu olmuş gelmiş fenerbahçe'ye de onu tanımışız.

  • süleyman demirel anlatıyor;

    "39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."

    seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;

    "meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"

    "bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.

    beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;

    "efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.

    "kime saydırdın?" diye sorar inönü.

    "bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.

    ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;

    "bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."

  • son araştırmalar ve gün yüzüne çıkmış olan arkeolojik keşifler sonucu şehrin m.s. 500-600 yılları arasında ani bir şekilde terk edilmesinin altında yatan temel sebep, bugün büyük oranda aydınlatılmıştır.

    birçok arkeoloğun da belirttiği üzere yıllar boyu obsidyen ticaretinin ana merkezi olmuş olan, zengin teotihuacan şehri, zamanla üst sınıf ticaret erbaplarının işçi sınıfı üstünde oluşturduğu dayanılmaz baskıyı daha fazla kaldıramamış ve şehir geneline yayılan büyük sınıf çatışmaları, o zamanlar yaklaşık 100.000 kişilik bir popülasyona sahip olduğu düşünülen şehri hakimiyet altına almıştır. şehrin dış, (bkz: ghetto) olarak adlandırabileceğimiz, işçi sınıfının yoğunlukta bulunduğu kısımlarında bulunan hane kalıntılarında hiçbir yangın ve talan izi gözükmez iken, merkez tapınaklara yakın ruhban ve zengin tüccar konutlarının hemen hemen hepsinde yangının ve talanın getirdiği izlere rastlanması da bu teorinin en büyük destekçisi olmaktadır.
    günümüze kalan bu izlerin ötesinde, bugün teotihuacan yıllar önce maya ve aztek uygarlıklarını etkilediği gibi (ki şehrin bugün ki ismi olan teotihuacan, aztekçe de "tanrıların yarattığı şehir" olarak geçmektedir, aztekler terk edilmiş bu büyük ve zengin şehri gördüklerinde buranın yalnızca tanrılar tarafından kurulabileceğini düşünmüşlerdir) bugün de biz fani insanları geride bıraktığı güneş, ay ve tüylü ejder tapınakları ile etkilemektedir. umarım bir gün hakkında bu kadar araştırma yapmaya değer gördüğüm antik orta amerika uygarlıklarının beşiği olan bu güzel yere gitmek nasip olur.

    kaynakça
    1
    2
    3
    4

  • 8. bölüm. hayalet ve akbaba ana okulunun bahçesinde bir öğretmeni sorgulamaktadırlar. olaylar gelişir;

    çocuk : senin adın ne ?
    hayalet : benim adım? benim adım sabri.
    çocuk : senin adın ne ?
    akbaba : ismet. senin adın ne ?
    çocuk : benim adım alaaddin.

    akabinde;

    akbaba : senin adın sami değil miydi lan ?
    hayalet : sen yine iyi hatırlıyon ha. ben hiç hatırlamıyorum. ismet ne lan ?
    akbaba : yürü lan yürü...