hesabın var mı? giriş yap

  • eski kayinpeder, kizim ve ben sofradayiz. kayinpeder habire bir seyler anlatiyor, anlatiyor, anlatiyor. dinlemek istemiyorum, nefret ediyorum ondan, sesi bile beni delirtiyor -ki o donem bizimle yasiyor; yaslidir diye ben cagirmisim ustelik. sesi kesilmek bilmiyor. yemek yiyoruz ve onun soyledigi bir seye itiraz etmek icin agzimi aciyorum. once derin nefes alip sakinlesmek ve oyle konusmak istiyorum; ama...

    nasil oldugunu anlayamadigim bir sekilde hık diye kaliyorum, lokmam bogazimi kapatiyor. nefes alamiyorum, veremiyorum, panige kapilmamaya calisiyorum. kizim karsimda korkmasin istiyorum, ama yok. bogulmak uzereyim. kendimi yere atiyorum, kollarimla gogsume, sirtima vurmaya calisiyorum. fayda yok. en son allah'a sigindigimi hatirliyorum, "noolur kizimin gozleri onunde olmeyeyim."

    sonra birden nefes almaya basliyorum. sakinlesince kalkiyor ve yerime oturuyorum. bu sure icerisinde, kendimi yere attigim an dahil, kayinpeder kipirdamiyor bile yerinden. ben oturunca anlatmaya devam ediyor, sormuyor ne oldugunu. kizim kalkip kucagima geliyor, onu opuyorum.

    ben bu yuzden pek buyuk lokma yiyemem, hap vs yutamam cok.

  • ciciğin görünmesi üzerine alişan'ın hoplama zıplamalı tepkisinin altıma sıçırttığı frikiktir, o neydi gız :)

  • butik kafeler genelde sakin olduğu için seçilebilir. benim vize-final döneminde taze istanbullu olarak ziyaret ettiğim, rahatlık ve sakinlik açısından verimli çalışma imkanı sunan kafeler;

    starbucks'ın ortaköy, bebek, moda şubeleri (genellikle öğleden sonra kalabalık oluyor bu şubeler. hem self servis olması, hem de saatlerce oturup wifi ve elektrik prizini sömürseniz de size müdahale eden birinin olmaması açısından çok rahat, biliyorsunuz. isterseniz kadıköy rıhtım ve bahariye'deki beş katlı büyük şubeleri de tercih edebilirsiniz, ben çok fazla insan ortalıkta dolaştığı için sevmiyorum.)

    caffe nero'nun yeniköy, moda, akaretler şubeleri (moda şubesi öğleden sonra epey kalabalık oluyor, yer bulamayabilirsiniz, sövmeyin sonra. yeniköy ise çok sakin, üstüne manzarası var. daha ne olsundu.)

    cherrybean coffees moda şubesi (iki katlı + bahçeli bir kafe. self-servis olduğu için oldukça rahat ve başınıza ekşiyen, saçma sapan bahanelerle rahatsız eden çalışanlar yok. burada galata şubesini de yazmıştım ama kapandı ne yazık ki.)

    kadıköy'de pappa cafe, iki kedi cafe, muaf, page cafe & gallery, polka, day coffee design, coffee manifesto, sakura, walter's coffee, juliet kitchen & rooms, yumma, dün moda, sayfiye moda (pappa arka sokaklarda kaldığı için sakin, iki kedi cafe'nin sahibi hanımefendi inanılmaz güleryüzlü ve pozitif, muaf moda burnu tarafında fakat öğleden sonra kalabalık olan mekanlardan. kev öğleden sonra kalabalık olabiliyor, polka ve zuhal ise sakinliğiyle sizi çekiyor. tabi çalışmak için de pek güzel. day coffee'de aynı zamanda el yapımı defterler ve aksesuarlar satılıyor. walter's hakkında detay vermeme gerek yok sanırım, edebinizle gidip ders çalışacaksanız tercih edin, tulum giyme niyetiniz varsa sanırım artık giydirmiyorlar. * dün ve sayfiye moda burnu'nda yer alıyor, ikisi de inanılmaz ferah ve sakin kafeler. sayfiye'ye beni bağlayan günlük muzlu rulo pasta yapmaları ve kafam kadar porsiyonla servis etmeleri -ki kocakafalıyımdır- neyse, yeter ki siz çalışın çocuum.)

    karaköy'de ot dergi cafe, karabatak, mums cafe, ops, sahi (ot dergi kafe kamondo merdivenini çıktığınızda sağda kalıyor, küçük bir kafe. karabatak, mums ve ops biraz daha görselliğe hitap eden fakat gözlemlediğim kadarıyla bütün gün o kafeden o kafeye sürüklenmek dışında bir amacı olmayan kitlelerin uğrak yeri. şansınıza bağlı biraz. sahi'de çok lezzetli çikolatalar ve kendi seçtiğiniz malzemelerle oluşturacağınız lokumla dersi sallamama seçeneğiniz var.)

    şişhane'de; mavra (çalışırken apartmandan çıkan okan bayülgen'e sataşmak isterseniz gidebilirsiniz.*) ,drip coffee (pera'da sokakla iç içe çalışmak ve güzel bir apple pie yemek isterseniz tercih sebebi olabilir.) , türk alman kitabevi (bunu bilmeyen kalmadı zaten. hem fiyatlarıyla öğrenci dostu, hem de altı kahve aldığınız zaman yedinci kahvenizi hediye ediyorlar. + harika bir çalışma ortamı var.)

    bunların dışında, beşiktaş' ta minoa cafe & bookstore, nişantaşı'nda moc, coffee bain, sunday teşvikiye, bebek'te mangerie, yeniköy'de yeniköy kahvesi, galatasaray'da brew coffeetercih edilebilir.

    edit: güncelleme.
    edit 2: kapanan mekanların güncellenmesi + yeni tavsiyeler.

  • bu bayramda yunanistan'ın tadını alan yerli turist daha da gitmez antalya'ya bodrum'a...
    ehliyetlerimiz yenilendi, çipli oldu, beynelmilel ehliyet icin turing kurumu'na para vermiyor (400lira civari).
    ee sigorta desen bir alıyor 3-6 aylık komple sezonu çıkarıyor, arabasıyla uzun yol yapmadan rahata, düzgün hizmete erişiyor.
    şezlonga para vermiyor, şemsiyeye para vermiyor, sipariş yenile diyen garson yok.
    üstüne 8 halka kalamara, 1 ahtapot kolu 2biraya 120 lira ödemek yerine 2 tam kalamarı ızgara yiyip 2 kol ahtapot, peynirli salataya 2 biraya 75lira verip huzura eriyor.
    üstelik kalamarın yağından panesinden midesi yanmıyor, zira ızgara yiyor.

    yunanlı turizmci hizmeti hep aynı tutuyor, gülümsüyor, ilgili davranıyor.
    bizimki müşteri kapacak diye yan esnafla kavga ediyor.

    allah selamet versin aga.
    herkes huzura kaçıyor.
    üç kuruş parasını ecnebiye bırakıyor sırf rahat ve huzurlu olsun diye.

    itfaiyenin su veren hortumu olayına bir itfaiyeci olarak girmeyi etik bulmuyorum.
    yanıyorsa söndürmek meslek icabı şart ama üzgünüm ben de komşuda olcam.

    edit: ehliyet bilgisi

  • işveren: biz sadece sektörün en iyileri ile çalışırız, çok kaliteli bir ekibimiz var bıdı bıdı...

    aradan 3 dk geçer.

    işveren: maaş beklentiniz nedir?
    iş isteyen: en iyilerle çalıştığınıza göre doğal olarak sektörün en iyi maaşını bekliyorum.

  • benzetmek gibi olmasın da alkol içip çevresine zarar verenler mi daha fazla yoksa din adına kafa kesenler mi?

    valilik çıkıp da din yasaklansın diyor mu? demiyor. bu karar da ideolojik bir karardır. nasıl olsa referandumda kılı kılına öne geçtik, güç bizde artık demenin lacivertidir.

  • ortada planlı bir şekilde kaçırılmış bir kadın var ve bu olayı gören *arkadaş kolluk güçlerine '' araçla kadın kaçırıldı'' diye ihbar ediyor ama polisler bunu iplemiyor. insan kaçırılıyor ama polis iplemiyor. şaka gibi. kamu spotlarında bile ''görmezden gelmeyin, şüpheniz varsa polisi arayın'' temalı yayınlar varken hazır yaşanmış bir ihbar nasıl takibe alınmaz?

    bu arkadaşın gösterdiği azmin 10'da 1'ini emniyet gösterseydi belki kadın kurtulacaktı veya olayın gerçek yüzü belli olacaktı ama yok.

    gecenin leyli yarısında polislerden çare bulamayınca tee çağlayan'a kadar savcı bulmaya giden arkadaşı da canı gönülden tebrik ediyorum. iyi ki varsınız abi. o polislerden de şikayetçi ol. sakın peşini bırakma! helal sana. adamsın.