hesabın var mı? giriş yap

  • 1835 - 1905. kayseri rumlarından teodor kasap 1870'de osmanlı'nın ilk mizah dergisi diyojen'i çıkarmasının yanısıra çıngıraklı tatar, kudunatos *, hayal ve momos * gibi dergilerin ve istikbal adlı günlük siyasi gazetenin de yayıncısıydı; ii. abdülhamid sansürüyle bu yayınların bir kısmı kapatıldı, kendi de hapis cezasına çarptırıldı. kaçtığı italya'dan affedilerek döndü ve yıldız sarayı kütüphanesinde ölümüne kadar çalıştı. ahmet vefik paşa gibi moliere uyarlamaları yapan kasap'ın paris'te okuduğu sırada alexandre dumas'ya asistanlık yaptığı söylenir. kasap'ın istanbul'a dönüşü baba dumas'nın öldüğü 1870 tarihiyse de oğul dumas'ya da asiste etmiş olabilir. konuyu bir dumas uzmanı olan umberto eco'ya havale ediyorum. abi bi bakar mısın?

  • bu devirde ne uygulanabilir ne de mantıklı olan bir yasaktır (her yasak gibi) bilenler bilir milli eğitim bakanlığının bir tavrı var, bu tavır şu : biz kuralı koyalım okul uygulasın şeklinde. örnek vermek gerekirse mesela şu yasağı (düzenleme diyelim) getirdin. telefonlar toplanacak vs falan deniyor. okulda buna uygun fiziki şartlar var mı? sen milli eğitim olarak bunları sağlayabiliyor musun? güvenliğini nasıl sağlayacaksın? hadi ilkokulları geçtim liselere bakalım. 15-18 yaş arası bir grup insana telefonlarınızı evde bırak mı diyeceksin? kilitli dolabın var mı? sağladın mı? bunun için para aktardın mı? hayır. yapılmadı ve yapılmayacak. düzenlemeyi koydu geçti uygulamayı okula bıraktı.

    tıpkı ısınma, temizlik ve güvenlik konuları gibi. okullara ne yeterli miktarda kömür gönderiliyor ne de temizlik için eleman sağlanıyor. ancak tüm veliler okulların ısınmasını ve temiz olmasını güvenli olmasını istiyor. ee para ? ee hizmetli? bunlar yok. olmayınca il/ilçe milli eğitime şikayet ediliyor. milli eğitim de ya müdür fırçalıyor ya ceza veriyor. ama para ? hizmetli? asla onları vermiyor. kışın 20 ton kömür yakacak okula 5 ton kömür veriyor ve siz halledin hocam deniyor. para toplasa veli kızıyor şikayet ediyor ceza. yakmasa okul soğuk veya pis? veli şikayet ediyor ceza.

    belki biraz konu saptı ama türkiyede milli eğitim hep budur. eskiden bir grup idealist öğretmen kendini paralıyordu. şimdi o sayı azalınca eğitim çökmek üzere. eğitimi ticarete çevirmek isteyen hükümet politikaları bunu zaten destekliyor.

    işte öyle. uygulanamaz yasaktır.

  • tamam aşı olmadınız ve insanlar aşı olmasın diye epey bir mücadele ettiniz. sonucunda aşısını olan oldu olmayan olmadı ve geçti bitti. şimdi işi gücü bırakmışsınız, sizin geçmişte almış olduğunuz kararın ne kadar doğru bir karar olduğunu ve bizim ne kadar büyük bir hata yaptığımızı kanıtlamak için büyük bir savaş içindesiniz. yarım aklınızla yalan dolan bilgileri almış paylaşıyor kendini rezil duruma düşürüyorsunuz. kardeşim siz nasıl bir hasta yaratıksınız. düşün şu milletin yakasından artık.

  • açılın ben yol mühendisiyim.

    fotoğraflardan görüldüğü kadarı ile alınan önlem korkunçtur.
    şimdi yarık bu.
    görünen o ki yüzeysel bir asfalt çatlağı değil. altyapı'daki oturmaların getirisi ile oluşmuş ve ileride olabilecek bir faciaya davet çıkarıcı şekilde.

    bu yarığı bu şekilde geçici de olsa sorunun köküne inmeden, altyapı temellerini sağlamlaştırmadan ya da yol kenarına herhangi bir istinat duvarı desteği yapmadan yama yapmak tek kelime ile aymazlıktır, sorumsuzluktur.

    ileride olacak herhangi bir ani çökme durumunda bu yarığa araba da düşer, insan da ölür.
    sonra bir takım siyasiler çıkar, kaderinde varmış der, olay kapanır.

    bakın size bu konuya benzer örnek bir fotoğraf
    tekrar söylüyorum, bu çok önemli bir konu. yüzeysel bir yama ile geçiştirilemez.

    ekleme : cumhuriyet gazetesinin haberinde şöyle bir fotoğraf var. sondaj aracına benziyor, herhalde zemin etütü yapıyorlar.
    ayrıca; yine aynı gazetedeki diğer bir fotoğraf ta destek amacı ile yol kenarına istifsiz taş dolgu yapıldığı görülmekte.

    umarım yolu trafiğe tam çözümlendirmeden açmazlar.