hesabın var mı? giriş yap

  • socratesin tartisma yontemi. amaci tartismak degil, ustaca sorularla gercegi karsisindakine buldurtmakti. bu yuzden kendisine 'ben ebeyim' derdi. cunku ona gore bilgi dogustandi; tartisma, insanlarin uslarinda tasidiklari gercegi ortaya cikarmaya yariyordu sadece. (bkz: techne maieutike)

  • eger ayrintili telefon faturaniz ya da kredi karti ekstreniz size degil de ailenize gidiyorsa basiniza gelmesi muhtemel durumdur bu..

    anne:bey müjdemi isterim!!
    baba:?!
    anne:oglumuz kız arkadaş yapmiş sonunda!..
    baba:alla alla?bizim oglan yapmazdı hiç öyle seyler?! kendi mi söyledi bunu sana, hayatta inanmam..
    anne:yok canım söyler mi o hiç, telefon faturasi geldi..gecen ayın 4 kati gelmiş bu ay..bi de yeni bir numara var bi seferde 20 milyonluk konuşmuşlar bir geceyarisi.ayrıca yemek yemiş geçen 30 milyon ödemiş..tek başina ne yiyecek o kadar?..
    baba:babasinin oglu aslanim benim ehehe..

    aradan 3 hafta gecer..anne endişeli endişeli..

    anne:bey bizim oglanla kızın arası kötü galiba..
    baba:nerden cıktı simdi?!..
    anne:bak 17.02.2006 dan 21.02.2006 ya kadar hic konuşmamışlar..
    baba:hanım sen de iyice abarttın ya rahat bırak şu çocuğu..
    anne:bak kredi kartı ekstresi geldi, çiçek yaptırmış 4 gün önce..acaba affetti mi bu kız yavrumu?..oglum ona mı kaldı hem affetmezse affetmesin..
    baba:..

    anne dayanamaz telefon eder:

    anne:oglum nasılsın..
    ciandio:iyiyim anne napim okul mokul..
    anne:cidden iyisin diil mi oglum?
    ciandio:iyiyim dedim ya anne alala..
    anne:bak bir sorunun olsa bize sölersin di mi, arkadas gibiyiz biz zaten saklamaz benim aslan oglum annesinden bisi..
    ciandio:(?!?)of anne ya iyiyim dedim ya..
    anne:tamam oglum babana veriyorum hadi çok öptüm..
    baba:alo, nasilsin oglum..
    ciandio:iyiyim baba sen napiyon?
    baba:iyiyim oglum sağol var mi bi ihtiyacin?..
    ciandio:param bitti baba ya yatırabilir misin biraz?
    baba:(biter tabi iki günde, karıya kıza harcarsan paraları..)tamam yarin yatırırım..oğlum annene çiçek yaptırayım diyorum yarin..hangi çiçekler moda acaba bu aralar biliyo musun? (ehehehe..)
    ciandio:(ulan?yoksa!?laf mi sokuyo tesadüf mü acaba..)ben ne bilirim baba çiçek miçek??..
    baba:dogru ya benim de sordugum adama bak..bi kız bulamadin gitti hala..(nuhahaha..)
    ciandio:(ulan?!?)ehehe..neyse baba benim ders sınav okul..
    baba:tamam tamam..hadi görüşürüz çapkin oglum benim..
    ciandio: ne çapk..

    dıt..dıt..dıt..

  • kaydolurken * nickini öylesine vermiştim daha sonra değiştiririm diye. bilmiyordum. yapıştı kaldı. pişmanım.

    bu nick hiç bir başlık entry ve nick uyumuna giremiyor diye geceleri yorganın altında ağladığım oluyor.

    eksiyi ilk keşfettiğimde 2004 falandı o zaman hiç yazar olmak aklıma gelmemişti. biraz salaklık varmış gençliğimde.

    olay butonu ilk yandığında sözlükte bir kavga falan çıktı ona adam çağırıyorlar sanmıştım.

  • bu hafta boomcu onur'un yardırdığı dizidir.

    --- spoiler ---

    "evlencem ben para lazım. kızı istemeye gittik verdiler.biz verirler diye düşünmüyorduk, bütün planlar altüst oldu. biz oraya ayağımız alışsın diye gittik, ailecek şaşkınız."

    --- spoiler ---

    açıp açıp izliyorum sahneyi.

  • arada şeffaf, kendini belli etmeyen, yer yer ortaya çıkan, dışavurumları olan ancak resmiyette karşılığı bulunmayan net bir hiyerarşi vardır. aslında bu yapının organizasyon kısmında güçlü bir ahenk olduğu yadsınamaz bir gerçek. fiziksel olarak pek de cüretkar görünmeyen, ancak sesi retoriği ve mizacı itibari ile dominant bir hüseyin; fizyolojisine tezat, daha edilgen yapılı, ancak yer yer sert çıkışları olan bir şükrü söz konusu. şükrü, görünürde hüseyin'in komutlarını mümkün mertebede uyguluyor. sorgulamıyor.

    peki ama burada şöyle bir soru sormamız sizce de münasip değil midir, 'şükrü, bu hiyerarşideki rolünü, gerçekten bile-isteye ve gönüllüce mi seçiyor sizce ?'

    aslında cevap hayır. şükrü burada hüseyin'i kullanan esas adamdır ve bu organizasyonun perde arkasındaki beynidir. şöyle özetleyeyim: hüseyim'in karısı çalışıp eve para getiren iken, şükrü yeni evlenmekteydi ve evlendi. bu izdivaçta da hüseyin'i paravan olarak kullanmıştır kendisi. ayrıca, ekibin her başarısızlığı dönüp dolaşıp hüseyin'de patlamaktayken, kazançların getirdiklerine ikisi de ortak olmaktadır. şu da var ki: şükrü hüseyin'in itim gücüdür, onu var edendir. aynı zamanda ekibin espri kanadında da güçlü olup, hüseyin'i rehabilite eden adamdır aslında.

    hüseyin şükrü'ye belli aralıklarla saldırır ve şükrü dayak yer. peki şükrü neden dayak yemektedir sizce ? gücü yetmediğinden mi ? hüseyin'e saygısından/sevgisinden mi ? korkaklığından mı ? eğer cevabınız evetse, büyük resmi görememişsinizdir.

    cevap: şükrü, bütün bu dizayndan hedonist bir haz duyan, gizli bir psikopattır aslında. evet. tam olarak böyle. haluk'la hüseyin'i bir şekilde münasebete sokar, hüseyin'i gazlar. akabinde haluk karşısında kıvranan hüseyin'le beraber o da mahçup görünür ancak içten içe bütün oyunu kuran adam aslında şükrü'dür.

    teşekkür ederim efendim.

  • böyle başlıklar görünce mutlu oluyorum lan. geçen de bi manyak çileğe sövüyordu mesela. adam baya baya hırs yapmış çileğe sövüyor. adam çileğe sövebilcek kadar dertsiz.

    şaka bi yana, bombalar patlamasin insanlar ölmesin de çileğe mi sövüyorsunuz, armuta mi kızıyorsunuz; çayı mi önce koyuyorsunuz suyu mu sonra koyuyorsunuz.. hep bunları tartışalım.

  • kurnazca bir laf. öpüşmenin aslında ahlaksızca olduğunu ancak tahammül ettiklerini demeye getiriyor. o meşhur hoşgörüleri gibi bir şey, yani yaptığınız şey için aslında sizi öldürmemiz gerekir ama yaşamanıza izin veriyoruz büyüklüğü.