ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kod yazmayı bilmeyen yazılım mühendisi
-
önce web tasarım şirketi kurup, sonra tasarım kursunda öğrenmeye gelen adam gördüm ben.
soruyordum; ''abi iş geliyor mu?'' diye, ''arada geliyor'' diyordu. ''e nasıl yapıyorsun?'' diyordum, ''kurs bitince yapacağız inşallah'' diyordu. sonra battı o abi...
1.60 boyunda 45 kilo esmer pürüzsüz ateşli hatun
-
benim bu
şaka len 1,77 boyunda 80 kilo esmer pürüzlü samsunlu adamım ben
24 mayıs 2018 cnn türk muharrem ince canlı yayını
-
“15-29 yaş arasındaki 18 milyon gencin 5 milyonu okulda değil, kursta değil, iş yerinde değil! nerede oldukları belli değil! 5 milyon genç! bu ülke kalkınır mı?
ilk işim bu 5 milyon genci bana bulun diyeceğim” dedi.
bu akşamın şimdiye kadar yapılmış en kıymetli tespiti. bu kaybı, bu istatistiği ortaya çıkaran ekibini kutluyorum. muharrem ince ve bu ekibin bu ülkeye faydası olur..
marcao ve kerem aktürkoğlu'nun barıştırılması
-
he lan işimiz yok marcao satılsın diye mesai yapıyorduk. adam milyonların gözü önünde gencecik çocuğu dövdü ama bunlara göre rakip takım taraftarları suçlu. bu kadar omurgasız nasıl olabiliyorsunuz hayret doğrusu.
-en çok favlanan entryim bu olmamalıydı.
birini tanımanın en iyi yolu
-
bu konudaki son sözü dostoyevski söylemiştir zamanında :
"insanların birbirini tanıması icin en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır."
budur.
maske takmayan kasksız motorcunun polise direnmesi
-
amk salağı enişten seni sevse zaten kurye değil teşkilatta yetkili biri olurdun.
t: direne direne kazanamayan motorcu.
sedat peker'e küfreden adamın öldüresiye dövülmesi
-
karadeniz insanindan sogumak, her gecen gun daha da igrenmek icin bir neden sunan goruntuler. yaziklar olsun.
emin çölaşan'a 15 yıl hapis istenmesi
-
bu ibneler f. gülen'i yalama olimpiyatları düzenlerken, çölaşan eski hürriyet gazetesi döneminde dahi "cemaat devlet içinde kadrolasiyor" diye kendini parcalıyordu..
sizden ve maşalarınızdan bir gün hesap soracaklar, o günleri görmek dileğiyle.
la casa de papel
-
öncelikle bu pedro alonso (berlin) gerçekten de vefalı ve karakterli bir adammış. ülkemize geldiğinde gördüğü sevgi karşısında, on milyonlarca dolar versek dahi yapamayacağımız reklamı, tüm dünyada izlenen popüler bir dizide bizler için doğaçlama olarak yapmıştır. dizinin en sevilen karakterlerinden biri olarak, romantik bir akşam yemeğinde, aşık olduğu kadına "hayatımıza renk katmak için istanbul'a gideriz" demesi gerçekten de paha biçilemez bir selam bizler için. çünkü dizinin orjinal metninde istanbul geçmiyor.
eğer bu dizi abd veya fransız dizisi olsaydı, istanbul ismi anca bir terör saldırısı haberinde duyulurdu. işte bu yüzden bu adamın yaptığı şey çok değerli.