hesabın var mı? giriş yap

  • yazının bulunması mö 3500 civarı olmasına rağmen batı dünyasında sistematik noktalama işaretlerine antik yunan dönemine kadar rastlanmamıştır. hatta uzun bir süre boyunca kelimeler arası boşluk dahi yoktur. latincede 600 yılına kadar kelimeleri boşlukla ayırmak akla gelmemiş. antik çin'de ise cümlenin ve bölümün bittiğine dair işaretlere rastlanılmış ancak song hanedanlığına kadar sistematik bir noktalama yokmuş.

    antik yunan döneminde ilk noktalama işaretleri tiyatro eserlerinde duraklamaları belirtmek için kullanılmış (tire, çift tire, üçlü tire). sonrasında aristophanes bunu üst nokta (·), orta nokta (·) ve alt nokta (.) olarak ayırmış. üst nokta noktaya, orta nokta, noktalı virgüle, alt nokta ise virgüle tekabül ediyor. eğik çizgi (/) virgülün evrimi sırasında ve öncesinde farklı amaçlar için kullanılmış. latin alfabesine geçişi sonrasında zamanla şu anki hallerine evrilmiş. ingilizce'ye geçişi 16. yüzyıl civarı olmuş.

    soru işaretinin batı dünyasında kullanımına ilk olarak ms 700'lü yıllarda atıf yapılmış. ilk hali sağdan solda doğru bir şimşek işaretiymiş. sonrasında nokta üzeri eğik çizgi (ünleme benzer) bir hal almış. daha sonra ise kıvrımlı bildiğimiz haline evrilmiş. bir diğer zayıf iddia da latince quaestio (soru) kelimesinin kısaltması qo olmuş. qo da q üstte, o altta olacak şekilde işaretleştirilmiş.

    ünlem işareti ingilizce'ye 15. yüzyılda girmiş ama sık kullanılan bir işaret değilmiş. parlaması reklam endüstrisinin yükselişiyle ortaya çıkmış (daha fazla bilgi için netflix explained bölümü mevcut, zaten onu izledikten sonra diğer işaretleri de merak ettiğim için araştırmış bulundum).

    tırnak işareti ilginç bir şekilde çift olarak (") ortaya çıkmış. ilk kullanımı ise 15. yüzyılda yazıdaki önemli yerlere vurgu yapmakmış. 17. yüzyılda alıntılar için de kullanılmaya başlanmış. 19. yüzyılda fransızlar niyeyse "" "" yerine << >> olarak da kullanımına başlamışlar.

    kesme işareti ilk olarak 1496'da fransızca bir eserde ortaya çıkmış ve ingilizce'ye geçmiş. ilk kullanımı ses düşmelerini belirtmek içinmiş (ı am yerine ı'm gibi). sonrasında ingilizce'de çoğul ve sahiplik takısı -s ekini ayırmak için de kullanılmaya başlamış.

    parantez işaretinin ilk hali ? ? buymuş. sonra erasmus hilal şeklinden esinlenerek ( ) haline dönüştürmeyi akıl etmiş.

    & (ve işareti / ampersant) ilk olarak 1. yüzyılda romada kullanılmış. ampersand kelimesinin kökeni de "and per se" yani "and by itself" (türkçeye çeviremedim)

    matematiksel işaretlere gelirsek, artı ve eksi kullanımı ilk olarak antik mısırda görülmüş ama işaretler sağa veya sola giden bir çift bacak olarak işaret verilmiş. 14. yüzyılda + işareti görülmüş ama 15. yüzyıl itibariyle + için p (plus), - için m (minus) kullanılmış. 1494'te venedikte yazılan bir matematik eserinde + ve - olarak kullanımı başlamış ve yaygınlaşmış. eşittir işareti 1557'de ortaya ingiltere'de ortaya çıkmış. çarpım işareti (x) 1618 yılında ingiltere'de, bölme işareti ise 1659'da isviçre'de ortaya atılmış. bunlar dışında şu an kullandığımız birçok modern notasyon (bilinmeyenlere x,y,z, katsayılara a,b,c, toplam için sigma, irrasyonel sayılar için i, fonksiyonlar için f(x) gibi) euler'e borçluyuz.

    daha yazamadığım işaretler için başka bir zaman vakit bulursam ekleyebilirim.

  • sen ver yabanci dizileri filmler, ver instagrami, ver facebooku, ver foursquarei, ver twitteri, herkes birbirinin hayatindaki en guzel anlari gorsun, kimse sikintilari dertleri tasalari gormesin, sonra bu kadini mutlu etmeye calis.

    kardeslerim bakin. ben senelerimi insan psikolojisine vermis adamim. bu olaylarin bu kadar farkindayim. guzel bir hayat yasiyorum, ortalamanin cok ustundeyim. buna ragmen sabah benden daha zengin birini gordum mu canim sikiliyor. adamin yasiyla hemen kendi yasimi oranlayip, onun zamaninda nelere sahip olup olamayacagimi hesapliyorum. ben bile bu kadar maruz kalmisken, bu kizlar nasil maruz kalmasin.

    sonra ne oluyor? komsusunda gordugunu kendisinde bulamayan kadin mutsuz oluyor.
    1) adami begeniyor parasi az geliyor.
    2) parasi iyi oluyor, adami begenmiyor.
    3) parasi iyi adam iyi, adam bunu sallamiyor.
    4) her sey tamam, bu sefer aileler, baldizlar vs. isin icine giriyor bok oluyor.

    bu ulkede mutlu olmak kolay mi a dostlar? her sey mutsuz olmamiz ustune dizayn edilmis.

    ey genc kadinlar, beklentinizi yukseltmeyin. yaninda mutlu oldugunuz, size deger veren birini bulursaniz evlenin gitsin.

    sozlukte zaman gecirmek de bir yasa kadar.

  • "seni marketten aldık, sütün yanında hediyeydin" diyeni görmüş olduğum için bu versiyonunu daha insani bulduğum piçlik.

  • kahve miktarındaki son fine tuning...

    en son bu ekleme yapılmazsa ayarı olmuyor kahvenin.
    herkes mi yapıyor, bir ben mi manyağım?

    önce kendi neşene göre silme, tepeleme, az neyse kaşıkla koyarsın, ama yetmez hemen kaşığın ucuyla son bir pinçik... hah oldu.

  • okunabilmesi için türkçeye çevirebilecek birilerine ihtiyaç duyulan başlıklardan birisi. çünkü bilinen hiç bir dile benzemiyor.

    ekleme: başlığı açana hitaben:
    ne diyorsun! çıldıran bana geliyor. siler misin diye bekliyorum, silmedin de. durup dururken debeye sokacaksın bizi de. ne ayaksın ablacım/abicim sen?

  • cumartesi üzerimde kara bulutlar dolanırken iyi gelen filmdir. bir kez daha hatırlatır insana bizi mutlu edecek de mutsuz edecek de biz kendimiziz ötesi yok. ve yaşadığımız hersey bizi biz yapandır o yüzden iyi ki yaşanmıştır. bir de uzun zamandır görmezden geldiğim bahar gelse de çadırimi alıp kamp atsam duygularımı yeniden dile getirmiştir. bu iyi olmamıştır işte.

  • geçen sene işten çıkarıldım. tamamen haksız sebeplerden. bu yüzden davayı zaten kazandım.

    neyse efendim, kıdem ve ihbar ile yaşayabildim iş buluncaya kadarki 3 ayda. kaldı ki bekar ve birikmişi de olan biriydim. borcum yoktu.

    çünkü işsizlik maaşı, aldığım maaşın 1/4'ü bile etmiyor. sadece ihbar tazminatımı alsam, muhtemelen 2. ay itibariyle birikimden yemeye başlayıp, işsizliğim uzasa bildiğin sokakta kalacaktım.

    şimdi sorarım, türkiye gibi işyerlerinde adaletsizliklerin, mobbing'lerin kol gezdiği bir ülkede, işçinin alabileceği tek güvenceyi kaldırmak, elli tane şarta bağlamak akıl karı mıdır?

    parti bağımsız düşünün. yarın bu kişi siz de olabilirsiniz. işte bu akp'nin saçma ekonomi politikalarında artık geldiği son noktadır. maaşın %50'sinden fazlası vergilere giderken, devleti, ülkeyi daha ne kadar vatandaş ayakta tutacak? ekonomi politikası hiç olmayacak mı bu ülkenin?