hesabın var mı? giriş yap

  • menü planlama; işletmenin bel kemiğidir. iş görenler arasındaki uyum, hareket-zaman etüdü, motivasyonları, satın almanın kolaylaşması ve sunduğunuz ürünün satışlarını artırmak, bilinirliğini artırmak, o ürünü insanlara hatırlatmak amaçlı yapılan aktivitelerin tümünü kapsar. menü planlama, çalıştığınız işletmeye göre değişmekle birlikte temel satış aktivitilerinin elementlerinden biridir. özellikle otel işletmelerinde bu elementlerin en yaygını ve halk tarafından da en çok bilineni indirimdir. bazı ürünler için kaçınılmaz olmakla beraber, indirime giren bir ürünün imajını korumak için dikkatli olmak gerekir çünkü indirime giren bir ürünü tekrar eski fiyatından satmak eskisinden daha güç olacaktır. bu yüzden hiçbir otelin mutfağında indirim yapıldgını göremezsiniz. asıl indirim menüde yapılmıştır ve bu genel fiyata yansır.

    menüde yer alan yemekler bir yandan müşterinin temel besin ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da sosyal ve psikolojik doyum sağlamalı, ekonomik ve eğitici olmalıdır. burada moda ve prestij de önemlidir. planlama aşamasında menüyü oluşturan hammaddelerin tedariği işin en önemli bölümlerinden biridir. tedarik aşamasında göz önünde bulunması gereken bazı noktalar vardır. bunlar maliyet, etkinlik, ulaşılabilen nokta sayısı baz alınarak çeşitlendirilmiştir. her ürün tüketicisine (yani uygulayıcısına) ulaşmanın en kısa ve en az maliyetli yolunu iyi belirlemeli en etkin dağıtım şemasını kendisine gore ayarlamalıdır.

    menü oluşturulurken fiyatlandırma 3 farklı methodla yapılır. bunlardan ilki maliyete gore yapılan fiyatlandırmadır. maliyet üzerinden belirli bir yüzde ile kar marjı hesaplanır ve satış fiyatı belirlenir. en eski, en geçersiz; ama en çok kullanılan yöntemdir. rakibe göre fiyatlandırmada fiyat belirlemede baz alınan nokta rakiplerin koyduğu fiyatlardır. bu tarz genellikle oligopolistik pazarlarda yani içinde 3-5 tane firma olan, pazara yeni girişin neredeyse imkansız olduğu pazarlardır en basit örneği türkiye’deki leader of world oteller zincirinin oluşturdugu outside catering faaliyetleri örnek verilebilir. fiyatlandırmada rakiplerin fiyatları temel alınacak ilk noktadır. diğer fiyatlandırma tekniği ise modern pazarlamanın kabullendiği en etkin yöntem olan algılan değer (perceived value) e gore yapılan fiyatlandırmadır. önemli olan nokta müşterinin ürüne ne kadar paha biçtiğinin hesaplanabilmesidir. burada ürünü farklılaştırmak gerekir. karadut yerini yaban mersinine, pastırma jambona ve bir süre sonra da jambon pastırmaya evrilir. çatalda kavun spagettisi bir dönem fenomen olurken bir süre sonra dalından yeni koparılan kavun doğallıgın simgesi olarak elle tüketilir. müşterinin menünüzdeki ürüne verdiği değerin bir fiyatı vardır. bu fiyatının altında veya üstündeki fiyat firma için zarar demektir. eğer konan fiyat beklentinin üzerindeyse satış azalacak, altında olması durumunda ise satılan her mal daha düşük karla satılacaktır. doğru fiyata ulaşmak neredeyse imkansızdır ama sağlıklı pazar araştırmalarıyla en yakın değere ulaşılabilir. burada yemek hizmetlerinden faydalanan müşterinin besin ihtiyacı; yaşına, cinsiyetine, kilosuna, iş koluna, çalışma performansına ve bazı özel durumlara göre , yemek alışkanlıkları ise yaş, eğitim, sosyal ve kültürel yapı, gelenek ve göreneklere göre değişmektedir.

  • benim gibi sizde küçük bir yaramaza sahipseniz hemen yanaşın sizinle paylaşacağım bir bilgi var. bu şirin yaramazlar yorulduklarında veya uykuya dalama çalıştıklarında çoğu zaman bize kök söktürüyorlar ve bizde ne olduğunu tam anlamıyoruz.

    peki çocuklar yorgun olduklarında neden yaramazlık yaparlar?
    yorgunluk hepimizde gözlenen hissiyattır, kabaca anlatacak olursak bunun nedeni aslında enerji dengemizde ki negatif eğime olan bir durum bizi bu hissiyata sokar ve fiziksel, zihinsel veya duygusal anlamda bir güç eksikliği hissederiz .

    aslında yorgunluğun davranışlarımız üzerinde tuhaf etkileri vardır ve bu da öz denetimimizi sağlamada daha büyük zorluklarla sonuçlanır. biz daha yaşlı insanlar da bu durumu adapta olurken çocuklar bu duruma pek adapte olamıyorlar diyebiliriz.

    işin sırrı aslında tam anlamıyla beyinde gizli diyebiliriz. çünkü beynimiz biz dinlenme halindeyken ürettiğimiz enerjinin % 20 kadarını kullanmaktadır. işte davranışsal kontrol merkezi, özellikle prefrontal korteks adı verilen bir alan tarafından gerçekleştirilir.

    prefrontal korteks, yürütücü işlevler adı altında gruplanan karmaşık bilişsel görevleri yönetmekten sorumludur. düşünceleri uçan uçaklara benzetecek olursak, prefrontal korteks'te havaalanı kontrol kuleleri gibi çalışırlar ve tüm hava trafiğini esnek ve statik olmayan bir şekilde sorunsuz bir şekilde akıtırlar, böylece ortaya çıkabilecek herhangi bir duruma uyum sağlayabiliriz.

    ayrıca bu bölge sayesinde planlama, muhakemeye dayalı kararlar verme ve duygusal durumumuzu rasyonelleştirme ve yönetme gibi becerileri de içinde bulundurur.

    şimdi bu kadar şey söyledikten sonra bu davranışların yorgunlukla ne alakası var diyeceksiniz. yukarıda da söylediğim gibi beynimiz aldığımız enerjinin %20 ile 30 kadarını tüketir ve kendisine tam anlamıyla bir obur diyebiliriz.

    işte yorulduğumuzda oluşan bu yakıt azlığı yüzünden prefrontal kortek istediği kadar enerji almayınca çığırından çıkıyor diyebiliriz*. sonuç olarak düşünmeyi, planlamayı, karar vermeyi, duyguları yönetmeyi ve bilgiyi saklamayı ve işlemeyi daha zor hale getiriyor. bu aynı zamanda düşüncelerimizi daha az esnek ve daha katı hale getiriyor ve özelikle çocuklarda ve kendi davranışlarımızda kontrol etme yeteneğimizi kaybediyoruz.

    işte bir anda şirin ufaklıklar bir bakmışsınız mr. hyde oluveriyor ve sonrasında açken sen sen değilsin sözü daha bir anlamlı hale geliyor değil mi.
    kaynak

  • 8 yıldır yazılımla uğraşıp bu adamdan fazla para alıyorsanız kusura bakmayın ama siz de vurduruyorsunuzdur. *

  • asansör tam yere çarptığında zıplamak gibi saçma birşey söyleyeceğim, hiç bilimsel olmayacak.