ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cam tavan sendromu
-
kişinin zaman içinde belli bir kademeye geldikten sonra kariyerinde yükselemeyeceğini düşünmesidir.
özellikle kadınlar üzerinde daha fazla görülen bir durum. bu sendrom genellikle kişinin kendi kafasında yarattığı bir problemdir. yani engel zihindedir. dış etmenlerden ziyade kişinin kendi büyüttüğü problemler vardır artık. insanlar neyi başaramayacaklarını öğrendiğini gösterir. bir nevi öğrenilmiş çaresizlik gibidir. özellikle kadınların hamilelik gibi kariyerinde yaşadığı duraklamaları, iş hayatında inkar edilemeyecek cinsiyet ayrımcılığı gibi sebeplerden dolayı çok daha fazla hissettiği bir gerçektir.
insanın gelebildiği en üst nokta cam tavanı olarak sayılabilir. ne kadar hayalleriniz yüksekse cam tavanın yüksekliği de o kadardır. bu noktadan sonra sendrom başlar işte.
bu noktada sınırsız düşünme durumu devreye giriyor. yapabileceklerimizi, başarılarımızı belli bir şekilde çerçevelendirip, sınırlandırdığımız için devreye öğrenilmiş çaresizlik giriyor. artık daha fazla ne yapabiliriz ki diye düşünüp bu büyük başarılara ulaşmanın bir hayli zor olduğuna odaklanıyoruz. aslında nasıl bu büyük başarıya ulaşabileceğimize yoğunlaşsaydık böyle bir sendrom da ortada kalmazdı.
o zaman konuya uygun bir biçimde kapanış yaparak çekilebilim:
"ağaca çıkmak istiyorsan yıldızları hedefle."
toki ekşi sözlük sitesi
-
balkonda otururken bir anda sandalyeden düşen insanlar göreceğiniz sitedir.
aşk'ın z'si
-
(bana yeniden sevmeyi öğret... ellerinde bir pencere camı gibi kırılacağım... anadilimin son harfi ol... senden sonra hiçbir sözcüğe başlamayacağım...) diye başlayan öyküsü ugur ozakinci'nin; z, son harf, birçok kelimenin ilk harfi, askta olmayan harf.
şener şen
-
şener şen'le yapılan bir ropörtajdan:
“bana dediler ki; zeki alasya'nın cenazesine gittik, siz yoktunuz. neden gelmediniz ?
bilmiyorlar ki, ben aynı gün annemi uğurladım sonsuzluğa. hem de aynı mezarlıkta. zeki alasya, benim bir kardeşim bir parçam gibiydi. nasıl böyle bir şey düşünürler... ben oraya gelsem bile kemal'in cenazesindeki gibi kameralardan uzak kalmayı tercih ederdim. yani beni yine göremezdiniz...
zeki'yi defnettikten sonra metin akpınar ve orhan gencebay'ın neden ortadan kaybolduğunu hiç merak ettiniz mi ? etmediniz. ben söyleyeyim, bizim aile kabristanlığına geldiler hem de koşa koşa. ben annemi toprağa verirken oradaydılar, definden sonra zeki'nin mezarına gittik, kimsecikler yoktu...
peki siz oraya zeki alasya için mi gittiniz, yoksa gelen ünlüleri görmek için mi ? gözleriniz beni aramışsa belli ki gelen ünlüleri görmek için gelmişsiniz.
nejat uygur'un son şiirindeki ilk dizeler geldi birden aklıma :
''biliyorum cami avlusundaki bu kalabalık bana değil,
gelen ünlüleri görmek için.
aa o da burada şu da burada deyip, keyif çatmak için.
beni musalla taşında unutanları görüyorum,
hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum... çünkü kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum...'' .
değerini kaybetmeden bilmemiz gereken insan. büyük oyuncu şener şen..
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
bizim komşunun çocuğunda vardı wireless "şifre koymayı öğreniyim hepinizi sikicem" yazıyodu.
(bkz: bir ukte vericem hepinizi sikicem)
neyse sonra beceremedi salak, "otlanmayın ibneler" yazdı ahaha
tff'nin 3 milyon 750 bin euro prim dağıtması
-
adı milli, dağıttığı para ise euro.
bunlar birkaç sene önce artık sözleşmeleri vs. euro olarak değil, tl olarak yapacağız şovu yapıyordu.
her şey şov. gelinen noktaya bak
yerli ve milli teknik direktöre euro ile sözleşme
yerli ve milli futbolculara euro ile prim
yerli ve milli para birimi euro. neden tl değil de euro be kardeşim. her yerde yerli ve millilik şovu yapıyordunuz. bari yaptığınız şovun arkasında durun
edit: geç de olsa tff'den yalanlama gelmiş inşallah daha önceki prim mevzusu gibi olmaz
sedye ile bankadan para çekme rezaleti
-
banka calisani gozune degil, kameraya guvenerek dogru olani yapmistir.
bu olay gercek olabilir, ancak yarin cikip annesi, "o ben degildim, haberim bile yoktu ne para cekmesi" dese bankanin elinde somut kanit yok. tum olay bankacinin ustune yikilir ve isinden de olurdu.
1/10
kadınları mutlu etmenin yolları
seyfi dursunoğlu
-
star tv'deki benzemez kimse sana isimli programda sahnede sarki soylerken birden durup "ay ben olmiycem galiba" diyen insan. uzun suredir bir tv programinda bu kadar gulup eglenmemistim, sen cok yasa seyfi dursunoglu.
ahmet davutoğlu da aynı şeytan gibi isyan etti
-
tayyip erdoğan'ı töbe haşa allah yerine koyan beyan. çünkü şeytan, adem peygambere değil allah'ın emrine isyan etti.
(bkz: holy şirk)
ha bi de bu arkadaşın ne dediğini takip edecek kadar işsizlik vermesin allah.
debe editi: (bkz: 23 nisan 2016 devrim yılmaz'a yardım kampanyası)
ayrıca işitme engelli kardeşlerimiz için: (bkz: #60386307)
game of thrones
-
ekşici piçler spoiler veremesin diye senaryosunda kitaplara sadık kalınmayan dizi.
1.2 milyon yıllık obsidyen balta atölyesinin keşfi
-
bir arkeolog olarak, nefes kesici bir haber olduğunu söyleyebilirim.
başlık sahibi süsere de seviyeyi yukarı taşıma çabalarından ötürü teşekkür eder, saygılarımı sunarım. gına gelmişti zeynep bastık’ın eli ayağı vb başlıklardan.
bir otomobilden %174 vergi almak
-
(bkz: bmw 530d)
fabrika çıkış fiyatı:94.000tl
almanya* türkye* gemi ile nakliye(sigorta dahil):1.000tl
borusan holding karı:2.500tl
istanbul dan bayinin olduğu şehire nakliye(sigorta dahil):500tl
bayii karı:2.000tl
bayi satış fiyatı:100.000tl
ötv(%130):130.000tl
kdv(%18):41.400tl
trafik sigortası:200tl
trafik dosya bedeli:200tl
motorlu taşıtlar vergisi(6 aylık):2.200tl
aracın müşteriye anahtar teslim maliyeti: 274.000tl
sonuç:sıfır km 2012 model bir bmw 530d münich de herhangi bir bmw bayisinde anahtar teslim: 66.000euro iken, borusan oto avcılarda anahtar teslim:120.000euro fiyatla satılmaktadır.
sevgilinin ilk kez görüldüğü an
-
gaziosmanpaşa kafe şanzelizede gördüm o an onu. üzerinde barcelona desenli abidas eşoftman üstü ve o dimdik, aşırı jöleli saçları. değişik bir dans sergiliyordu. bakmaz dedim ama elledi.
3 yıldır evliyiz tek gözle yazıyorum.