hesabın var mı? giriş yap

  • sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
    müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
    'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'

  • ikinci dünya savaşı'nın müsebbibidir. abd'nin almanya'ya birinci dünya savaşı'ndaki tazminatlarını ödemesi için verdiği krediler kesilir, almanya'da sermaye diye bir şey kalmaz. mark, bugünün zimbabwe doları seviyesine iner. her ekonomik krizden sonra olduğu gibi halk muhafazakarlaşır ve ciddi bir milliyetçilik akımı peydah olur. gerçekten de arzın ve talebin olmadığı piyasayı canlandırmak için* bulunan tek çare kamu harcamalarının artırılmasıdır. almanya'nın harcama kalemi ise bellidir: silah.

    ne var ki almanya'nın silah sanayiine yaptığı bunca yatırım, bunca üretim diğer avrupa devletleri ve abd tarafından 1938 yılına kadar 'ne olacak canım adamlar ekonomilerini toparlamaya çalışıyor' olarak yorumlanacaktır. durum farkedildiğinde ise çok geçtir. gerçekten de alman ekonomisini canlandırmıştır bu hareket ama keşke o kadar ile kalsaydı.

    john maynard keynes, birinci dünya savaşı sonrası paris barış konferansı'nda itilaf devletleri'ni almanya'dan bu kadar yüklü, almanya ekonomisini yerle yeksan edecek bir tazminat istememeleri için ikna edememiş ve görüşmeler sonlanmadan görevini bırakırken 'almanya bunun öcünü alacaktır' demiştir. artık attı da tuttu mu, şakaysa hiç komik değil ciddiyse çok komik durumu mu oldu bilemeyeceğim, gerçekten de çok acı bir biçimde almış, dünyanın bir 50 senesini sikip atmıştır.

  • uçak yolculuğunda oluşabilecek tek anormal durumun uçağın yere çakılması olduğunu zanneden isyankar ergen saptaması

  • lisedeyken edebiyat hocası "17 yaşında herkes şiir yazar 30'unda da yazan gerçek şairdir" derdi.
    onu hatırladım. sanırım tam tanım şu oluyor:
    gerçek metalci.

  • #123803429

    oğlum sen kayınvalidene anne demediğin için boşanmıştın zaten daha önce.
    ayrıca sen bazen itü, bazen odtü mezunu bir erkeksin. neden erkekle evlenip bikini giyiyorsun.
    tamam madem giydin, neden çıkarıyorsun*

    debe editi: sözlüğün bu trollerden temizlenmesi çok önemli. çeşit çeşit troller türedi.
    çeşit çeşit demişken türkü severlere de insan kısım kısım türküsünü bırakıyorum.

  • öylesine bir çınlama değil, beş dakika, bir saat değil, her an gürültünün içinde olmak tinnitus. kafamın içinde çalan siren sesini daha az duymak için buzdolabının yanında oturuyorum herkes uyuyorsa, onun sesine konsantre olmaya çalışıyorum. bazen unutuyor gibi olsam da her anım davullu zurnalı düğünden yeni dönmüş de kafası sikilmiş gibi çok afedersiniz.

    bilmeyen insana anlatmak da çok zor. geçenlerde bir arkadaşın annesine söylemiştim tinnitusum var diye, nasıl dedi, anlattım böyle sesler duyuyorum diye, 'dua oku bolca, cevşen tak, bazen böyle görünürler' falan dedi. tövbe tövbee, zaten tırsarım uzatmadım mevzuyu.

    saçma sapan bir hastalık işte özetle, geçeceği de yok gibi.

  • size ne desem sizi üzer,

    şu hayatın bana her fırsatta yapmamamı söylediği ve öğrettiği ne varsa yapmışsınız
    hadi ön görememiş yapmış yanılmış ama ders almamış yine yapmışsınız,

    size artık kimse büyük bir akıl veremez,
    bu devirde babanıza bile güvenilmeyeceği, cebinizde çok para yoksa çocuk yapılmayacağı, "insan sorumluluğu" almanın çok büyük bir dert olduğunu falan anlatmanın anlamı yok..

    bu saatten sonra yapacağınız tek şey çok güçlü olmak ve "çalışmak" gündüz öğretmenlik yapıyorsanız atıyorum ek olarak gece bekçilik yapacaksınız.

    kimseyle kavga etmeyeceksiniz

    alıngan olmayacaksınız, kötü kalpli insanların sözleri bakışları sizin umurunuzda olmayacak

    eski ortağınızla kavga etmeden "samimi" bir şekilde sık sık konuşarak restoran iyi gidiyorsa paranızın taksitinin peşine düşeceksiniz

    belki 5 seneyi gözden çıkartıp bu şekilde kendinizi kampa sokup 5 sene sonra borçlar bitip +'ya geçtiğinizde tekrar kendiniz için "yaşamaya" başlamanın hayalini kuracaksınız.

    kolay gelsin