hesabın var mı? giriş yap

  • akşam okuldan döndüğünüzde annenizin önünüze koyduğu tabaktaki büyük aldatmacanın kanıtıdır..

    sana özel ayırdım! yalanı, soğan kokusuyla kendini ele verir... resmen artıkların boca edildiği çöp tenekesi muamelesine maruz kalmışsınızdır :(

    çocukluğumun travmatik anları beliriveriyor böyle arada bazı bazı..

  • turkiye'nin ilk ve tek kuresel felaket/kuresel kiyamet filmi olmasina ragmen hakettigi ilgiyi ne yazik ki hic gorememis turk filmi. ustelik neredeyse sifira yakin butceyle bu felaket senaryosunu sokaklarda, caddelerde, acik alanlarda cok kalabalik figuran ordusuyla cekecek kadar cesur bir denemedir.

    ciktigi zamanlarda turkiye'de zaten az salonda gosterim sansi bulabilmis, yurtdisinda ise neredeyse hic gosterilemedigi gurbetcilerin de izleme firsati olmamistir. bu sebeple pek bilinmeyen bir film olarak kalmistir.

    tabii kesinlikle sonuna kadar saygiyi hak eden ve bas taci edilmesi gereken bir deneme olsa da yapilan bazi secimler de filmin genel tarafindan begenilme oranini dusurmustur. filmin oykundugu korku komedi tarzi cok ince bir denge kurulmayinca iki turun seyircisini de kaybeder. iste bu film de ne yazik ki bu denge tam oturmuyor. bir komedi filmi olmak icin fazla gerilimli, bir gerilim filmi olmak icin fazla sulu kaliyor. bu sadece zombilerin yarattigi gerilim degil, karakterlerin arasindaki surekli kavga hali komedi izleyicisini gereksiz yere geriyor. cunku karakterler surekli aralarinda gerilimli bir tartisma icindeler. bir korku olmasi icin de fazlasiyla civik ve espirili kaliyor boyle olunca korku izleyicisi de sacma buluyor.

    zaten bu tarz yani klasik b film korku komedi tarzi 80'lerde zirvesini yasayip 90'larda miyadini doldurmustu. bu tarzin krali sam raimi'nin army of darkness, evil dead serisi filmleri dengeyi iyi kurdugu icin kult olmustu. onun disinda peter jackson'in braindead'i ve dan o'bannon'in the return of the living dead harici pek de basarili ornegi yoktu zaten.

    2000'lerde izleyici anlayisi haliyle degisti. mesela benzestigi shaun of the dead'in en gerilimli ani bile fazlasiyla eglenceli ve rahat geciyor. plakla zombi oldurmeye calisirken album kalitesi tartismasina girmeler, muzik esliginde senkronize vuruslarla barmeni dovmeler, gevsek elemanin zombi taklidi yaparken telefonla geyige baslamasi gibi muthis sahneler var. ve bunun haricinde shaun of the dead mukemmel bir ingiliz toplumu elestirisi.

    yine bir diger ornegi zombieland ise efektleriyle, ve yuksek aksiyon dozuyla korku komediyi harmanladigi icin cok tutuldu. ayrica karakterler arasi iletisim ve gevseklik de fazlasiyla keyifliydi.

    herneyse, neredeyse hic butcesi olmamasina ragmen yonetmen/yapimcilar bu kadar kapsamli ve yenilikci (ulke sinemasi acisindan) bir film yaptigi icin her turlu ovguyu hakediyor. eger bir gun turk sinemasinin sagduyulu (fanatik/entel yaklasimlar/ahbap cavuscu degil mantikli yaklasimlar yani) bir kitabi yazilirsa, bir elin parmaklari kadar yenilikci/sektoru ileri tasimaya calisan/yerinde saymaktan kurtarmaya calisan filmlerden biri olarak ada zombilerin dugunu filminin adi gececektir.

    kisisel olarak ise sunu dusunmekten kendimi alamiyorum; keske su biz turk milletinin her seye mizah katma cabasi en azindan sinema acisindan son bulsa da turkler uzaya cikarsa/turkler zombi gorurse/turkler zamanda yolculuk yaparsa/turkler robot yaparsa/turkler yapay zeka yaparsa vesaire temasi altinda surekli bir mizah cabasi yerine ciddi filmler izleyebilsek. turkler uzaya cikarsa diger milletler ne yapiyorsa onu yapacak, "turkler uzaya cikarsa mangal yapar ince belli bardaktan cay icer beyaz atlet giyer" geyiklerinden vazgecmek lazim. ne yani turk savas ucagi pilotlari kokpitte cay icip atletle mi oturuyor? diger ulkelerin savas pilotlari ne kadar ciddiyse o kadar ciddi olarak islerini yapiyorlar. efekt/cgi yapmayi onemsemekten cok asil onemsenmesi gereken ilk nokta su surekli mizah yapma cabasindan en azindan sinemada vazgecmek. bitmek bilmeyen mizah cabasi oldukca cgi/efekt falan isterse hollywood standartlarinda olsun kalite yukselmeyecek. su filmin icindeki mizahi cikarip sadece zombi filmi kalsa cok daha iyi olabilirdi diye dusunuyorum sahsen.

    ha bazi sahnelerine ben de cok guluyorum o ayri.

    not: taner birsel zaten efsane bir oyuncu, turk sinemasinin en iyilerinden hem de. yine efsane oynuyor. onu soylemeye gerek bile yok.

  • tarafları dinlemeye gerek yok arkadaş, neyini dinleyeceğim. birisi müşteri, diğeri hizmeti veren. müşterisinin kafasında sandalye kıran mekana gidilir mi? hesap 850 gelmiş, kişi başı normalmiş. peki bu içmedikleri şalgam suyunun parasını almayı haklı gösterir mi? hayır.

    55 yıllık aile işletmesiymiş, yok adını arkasındaki koy'dan almış. bunlardan kime ne, bize ne. hesapta olmayan bir şeyi, hesaba eklemiş bu mekan. sonra da, müşteri ne kadar bağırır çağırırsa (ki haklı), alttan almak yerine , sen de efelen, sonra kavga çıksın ve 7 kişinin üstüne (bayanlar da var sanırım), 20 kişi çullan.

    ayıp kardeşim ayıp. 55 yıllık aile işletmesinin düştüğü durum bu işte. bu işletmeyi savunan arkadaş da, biz seviyoruz gelseniz de gelmeseniz de demiş. bence merak etmeyin, sizde bu yaklaşım devam ettiği sürece zaten yavaş yavaş kimse gitmez o sizin adanıza. evet sizin adanız ya orası, memleketin bir adası değil, sizlerin adası. sonradan şöhreti bulmuş, ne oldum delisi restoranların milleti kazıkladığı sizin adanız, sizde kalsın.

    tanım ; adalıların çok sevdiği 55 yıllık aile işletmesi ama müşteri dövüyorlar.

  • muaviye: yeni sarayım nasıl olmuş ebû zer
    ebû zer: kendi paranla yaptırdıysan israf, halkın parasıyla yaptırdıysan haram olmuş

  • xbox dünyasında son zamanlarda meydana gelen önemli haberleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

    1- brezilya'nın rekabet düzenleyicisi cade, microsoft'un activision blizzard satın alımını kısıtlama olmaksızın sıfır endişe ile onaylamış bulunuyor. kararın açıklama metninde onayın brezilyalı tüketiciler için verildiği "rakiplerin çıkarının korunması için değil" vurgusu göze çarpıyor.

    brezilya tarafından gelen onayın ardından açıklama içeriğinde xbox tarafını ilgilendiren istatistiklere de yer verilmiş.

    2- microsoft'un 2021 yılında konsol tarafında sadece xbox game pass aboneliklerinden 2.9 milyar dolar gelir elde ettiği açıklanmış. bu sayıya pc game pass gelirleri dahil değil.

    3- xbox game pass abone sayısının 2021 yılında 25 milyonu geçtiği de resmiyet kazanmış oldu.

    4- 2021 yılında toplamda 16,2 milyar dolar gelir elde eden xbox tarafı bu gelirin sadece 3.7 milyar dolarını konsol satışından elde etmiş.

    5- microsoft activision blizzard alımını insanlara daha iyi anlatabilmek için bir web sayfası oluşturmuş. oyuncu dostu politikalarını bu şekilde anlatmaya çalışan microsoft satın alımın tamamlanacağına kesin gözüyle bakıyor.

    6- playstation ceosu jim ryan'ın activision blizzard alımı için olan endişelerini paylaşmak için yakın zamanda avrupa komitesi ile bir araya geleceği sızdırıldı. kaçınılmaz son maalesef sony için gözükmekte.

    7- obsidian'dan 10 kişilik ufak bir ekibin geliştirdiği grounded en sonunda 1.0 sürümüne kavuştu ve gerçek anlamda çıkışını yaptı.

    8- xbox game pass için harika bir ekim ayı bizleri bekliyor. a plague tale requiem bu ayın yıldızı gibi gözükse de scorn, chivalry 2, medieval dynasty gibi oyunlar da bizlere harika vakitler geçirtecekmiş gibi duruyor.

    xbox tarafı her ne kadar yoluna durgun şekilde devam etse de sahip olduğu vizyonu her seferinde 1 adım daha genişletiyor. dünyanın en güçlü oyun konsolu hakkında elimden geldiğince sizlere haberleri paylaşmaya devam edeceğim. umarım keyifle okumuş hayatınızda her şey yolundadır. sağlıcakla kalın.