hesabın var mı? giriş yap

  • öğretmene değil devlete atılan dayaktır.

    bakanlık şapkasını önüne koyup öğrenciden veliye gelinen bu noktayı sorgulamalıdır.

  • nil karaibrahimgil'in bir gazetede köşe yazısı yazıyor olması bile tek başına beynimi yakmıştır.

  • sanırım yapması gerekeni yaptı. meydanı boş bırakmayıp mütemadiyen konuştu -hakaret etmeksizin- ve meydanı boş bulacağını düşünen kişinin duyulmasına müsaade etmedi.

    edeplice yapılacak tek şeydi sanırım.

    https://www.youtube.com/watch?v=hqs69slviq4

    yeğenlerim gibi kotalı filan kullananlar için:

    özetle, güzel güzel başladılar. mirgün bey "2. bölge 7. sıradan adaysınız. bu bazılarına göre keskin bir dönüş. baykal'ın istifa ettiği basın toplantısında sizin haykırışınız, gözyaşı dökmeleriniz, 'babamı kaybetmiş gibi oldum' diyerek bu durumdan duyduğunuz üzüntüyü dile getirmeniz, sonra kılıçdaroğlu'nun seçilmesinden önce baykal adına yaptığınız girişmler herkesin aklında. şimdi chp'nin bir numaralı rakibinden aday olduğunuz zaman bu yadırganıyor haliyle. bunu nasıl açıklıyorsunuz?" diye sorar sakince.

    "net bir şekilde açıklayayım. herhalde benim dönüşüm kılıçdaroğlu'nun cemaate yaklaşması kadar kesin bir dönüş değildir. paralel örgüte yaklaşması kadar keskin bir dönüş değildir. ikincisi, benim ağlamam, ben öyle bir aileden geliyorum ki, benim dava arkadaşlarımı, benim yol arkadaşlarımı makam ve mevki uğruna satmam. sayın kılıçdaroğlu gibi sayın baykal'ın evine gidip... benim ogünkü ağlamamın bir başka sebebi de vardı. ben o günkü şartlarda türkiye'nin geleceğini az çok okuyabiliyordum. sizin medya grubunun chp'nin eline geçeceğini bildiğim için, biraz da ondan dolayuı hıncımdan ağlıyordum. yani.."

    "savcı bey lütfen ithamlarımızda ölçülü olalım ve burada birbirimizi kırmak üzerine, yayına davet edildiğiniz yerde asgari etik kuralları çiğnemeden birbirimizle muhattap olalım" dedi mirgün bey ve adamın "siz doktor değilsiniz benim durumumu teşhis etmek neden bu kadar sizi ilgilendiriyor. çünkü siz yayın grubu olarak bu güne kadar türkiye'nin birliği beraberliği için hiçbir çaba sarfetmediniz ki. ne zaman ki bir nifak sokmak için işinize nasıl geliyorsa onu değerlendirdiniz..." dedi ve koptu mirgün bey.

    ben olsam ben de kopardım, yalan değil. ha o ağzını bozmadı, ben bozardım.

    not: cümlelerin kurulamamasının sorumlusu ben değilim, bizatihi kendisi. ben dediği biçimde yazıya döktüm.

    çok özür dileyerek bir not: gezi olaylarında polis şiddetine maruz kalan, gözü çıkarılan ve yakılan minibüs şoförü hakan yaman "2 çocuğum var, çalışmam lazım" diyerek iş arıyormuş. istanbul'da bir vicdanlı işveren arkadaş bulunur belki diyerek...

    (bkz: hakan yaman)

  • annenin yakın arkadaşlarından oluşan bir whatsapp grubuna katılmasıyla asıl etkilerini hissedersiniz. her gün kadim dostlar whatsapp grubunda neden onun da özlü sözler içeren görseller paylaşamadığı, o görselleri bulanların nasıl bulduğu (- "kızları buluyor tabi onların sen bana hiç bulmuyorsun") ama kendisinin bulamadığı, ayşe hanım'ın son gönderdiğine nasıl bir cevap yazması gerektiği ayrı bir olay oluyor. ama grubu okuması çok zevkli ehehe:

    - günaydın hanımlar bugün hava yağmurlu
    - günaydın neclacığım, evet hava yağmurlu
    - kızlar günaydın (her arkadaş grubundaki gönlü genç teyze) burada yağmur var (2 ilçe öteden bahsediyor asdf)
    - günaydın, nasılsınız, yağmur berekettir
    - günaydın gülerciğim, haklısın. şemsiyenizi almayı unutmayın.

    anne: acaba ben ne yazsam, bir şey söylesene.
    ben: hepiniz yazınca bugün havanın yağmurlu olduğunu nihayet anladım, saolun kızlar yaz ahahsd.
    anne: git.

  • kesinlikle test edilip onaylanmıştır.

    "eski sevgiliyle yeniden başlamak, ev tişortüyle dışarıya çıkmak gibi. rahat, bildik ama özel değil. hep bir huzursuzluk ve keşke giymeseydim hissi"

  • 2021 grammy ödülleri'nde altı adaylık çıkarmış şarkıcı.

    son dört yılda çıkardığı adaylık sayısını bir gecede çıkararak altı adaylık elde etmesine rağmen özünde çok da iyi değil çünkü swift önümüzdeki grammy için dört prjeyle birden yarıştı: folklore, lover, miss americana ve cats. evet, bazı şarkıcılar sıfır çekerken kendisi altı adaylık aldı. evet, son beş yıla kıyasla daha fazla adaylık aldı. ancak iki albüm, bir film ve bir belgeselle yarıştığını da unutmamak gerekir. sadece bir albüm ve filme adaylık vermişler.

    ilk ciddi vurgunu, eleştirmenlerden çok iyi not alan ve fazlasıyla beğenilen miss americana'nın sıfır çekmesi oldu ki bırakın adaylığı, kazanması bile kesin gibiydi. adaylık alamayacağı kimsenin aklına gelmemiştir muhtemelen.

    ikinci vurgun ise cardigan'ın yılın kaydına aday olamaması. diğer dallara aday olmayı başarmış bir şarkı muhtemelen yılın kaydı için de yeterli oy almıştır. yani üyeler yılın şarkısı ve pop solo için oy vermişse yılın kaydı için de vermiş olamaları yüksek ihtimal. bu dalda olmamasının nedeni %99.9 komite müdahalesi.

    bu iki dal dışında "en iyi müzik video" dalına aday olma ihtimali vardı. özellikle
    lover albümünün the man şarkısının klibi. içerdiği sosyal mesajlara, aldığı olumlu eleştirilere ve swift'in mtv'de yılın yönetmenini kazanmasına rağmen adaylık çıkaramadı ancak burada taylor'ın da hatası var. en iyi müzik video dalına iki klip birden gönderdi. bu tür dallara adaylık çıkarmak zaten zordur. iki klip ise en basit tabirle oyların bölünmesi demek. cardigan ile the man arasında tercih yapsa daha mantıklı bir davranış olurdu.

    betty ise country dallarına yollanmıştı ama adaylık çıkarmayacağını biliyorduk. country komitesi ve üyeleri, taylor country'den pop müziğe geçmesine "ihanet" gözüyle baktığı için country dallarında aday vermeye kolay kolay yanaşmıyorlar. babe ve soon you'll get better gibi betty de vurgun yedi.

    bunların dışında, düşük ihtimal folklore'un "best engineered album non-classica"l ve aaron dessner'ın "yılın prodüktörü" dalına aday olma ihtimali vardı, ikisi de olmadı.

    sonuç olarak en az 8 adaylık alması gerekirken sadece 6 adaylık aldı.

    aldığı adaylıklara bakmak gerekirse, dört yıl aradan sonra "yılın albümü" dalına aday olması taylor için ciddi bir başarı. reputation ve lover'ın yediği vurgunlardan sonra komite muhtemelen taylor'ın artık daha fazla başarılı albümle gelemeyeceğini ve onu aday yapmaktan kurtulacaklarını düşündüler ama taylor son iki albümünden daha da başarılı bir albüm yaptı. üstelik son iki albümü dışladıkları için kaçacak yerleri dahi kalmadı. bir başka deyişle kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştüler. belki reputation 2019'da aday olsaydı kazanabilirdi ama geçen yıl lover'ın billie eilish'in albümünün karşısında kazanma şansı pek yoktu. eğer aday olsaydı boş bir adaylık olacaktı ve kaybedecekti. komite de "ne de olsa geçen yıl adaylık verdik, bu yıl vermemize gerek yok" diye düşünüp folklore'u aday etmeyeceklerdi. gelin görün ki kendi ayaklarına sıktılar. ilk haftasında 840 bin satmış, sekiz hafta bir numarada kalmış ve eleştirmenlerden çok yüksek puanlar almış albümü görmezden gelemediler. olur da folklore yılın albümünü kazanırsa taylor swift tarihte üçüncü kez yılın albümünü kazanan ilk kadın şarkıcı olacak ve grammy de bu durumu kabul etmek zorunda kalacak.

    bir diğer rekor cardigan'ın "yılın şarkısı" dalına aday olmasıyla geldi ve taylor beş adaylıkla bu dalda en çok adaylık çıkaran ilk kadın şarkıcı olmayı başardı. buradaki trajedi ise hiç kazanamamış olması. özellikle kendi jenerasyonunun en iyi şarkı yazarı olarak görülen birinin bu dalı en az üç kez kazanması gerekirdi. buna karşılık taylor bu dalı kazanmaya kariyerinde hiç olmadığı kadar yakın. bundan önceki adaylıkları radyo dostu pop şarkılardı. bu sefer radyo hiti olmaktan çok uzak alternative bir şarkıyla yarışıyor. mainstream olmayan bir şarkıyı listelerde bir numara yapmayı başarmış olması ve grammy'ye kadar taşıması bile büyük başarı.

    "en iyi pop solo performans" dalındaki şansı da aynı şekilde kariyerinde hiç olmadığı kadar yüksek. bunun sebebi de mainstream bir şarkı yerine alternative şarkıyla yarışıyor olması. bu dal, taylor'ın kariyeri için kanayan bir yara. bir şarkıcı düşünün, iki kez yılın albümünü kazanmış ama pop solo performansı kazanamış. üstelik yıllar geçtikçe taylor'ın bu daldaki durumu yılan hikayesine döndü. ancak bu yıl diğer yıllardan farklı olarak radyo hiti mainstream şarkılarla, yani "kolay söylendiği" iddia edilen şarkılarla değil alternative bir şarkıyla yarışıyor. bu durum bile şansını önceki yıllara kıyasla artırır.

    dördüncü adaylığının geldiği "en iyi pop düet/grup perfomansı" ise kazanma şansının en yüksek olduğu dal olabilir zira exile bırakın çok büyük bir hit olmayı, single bile değildi. radyolara gönderilmeyen, hiçbir şekilde tanıtımı yapılmayan, klibi olmayan, canlı performansı bulunmayan bir şarkı böylesine yoğun bir yarışın olduğu dala aday olabilecek kadar dikkat çekmişse kazanma şansı oldukça iyi demektir. üstelik diğer mainstream şarkıların yanında "ağırbaşlı, sakin ve olgun" havasıyla onların arasından çok kolay sıyrılıyor.

    "en iyi pop vokal albüm" dalında ise adayların arasındaki en başarılı albüm. grammy, eski grammy ise bunun yeterli olması gerekir. pop vokal albümün nasıl işlediği çok iyi bilinir.

    son olarak cats filmi için yaptığı beautiful ghosts şarkısının "görsel medya için yazılmış en iyi şarkı" dalına aday olması hem sevindirici hem sorunlu. taylor bu dala iki şarkı gönderdi. biri beautiful ghosts, diğeri miss americana belgeselinin şarkısı only the young. aralarında iyi olan beautiful ghosts, üstelik filmin bu derece başarısız olmasına rağmen şarkının aday olması çok büyük başarı ancak oylama sırasında beautiful ghosts'un arkasında "başarılı bir film" yok. oysa diğer adayların var. no time to die'ın ardında bir james bond filmi, into the unknown'un arkasında gişe hasılatı kırmış bir disney filmi var. bu şarkı ise gişede batmış bir fimden geliyor. oysa only the young hem sevilen ve beğenilen bir belgeselden geliyor hem de seçim kampanyasında demokratların şarkısı olması şarkıya sempatiyle bakılmasını sağladı. dahası, miss americana ve şarkı 2021 oscar'a da gönderildiği için only the young'ın adaylıık çıkarması daha geleceğe yönelik bir adım olurdu. kişisel olarak seçimin verdiği coşkunun only the young'a daha fazla kazanma olanağı sağlayacağını düşünsem de grammy diğer şarkıyı seçti. umarım bu seçimleri ikinci oylamaya da yansır ve şarkı kazanır.

    taylor yılın albümünü kazanması durumunda ortalık ciddi anlamda karışacak. medya, onu aday yapan ve seçenlerin 13 bin grammy üyesi olduğunu unutup sanki taylor kendini aday yapıp sonrasında da ödülü kendisine vermiş gibi davranacak. her yerde "siyahi şarkıcılar bir kez bile kazanamazken swift üçüncüyü alıyor" manşetleri atıp linç etmeye başlayacaklar. sosyal medyada da çok ciddi tepki alacak. hatta başladı bile. bütün bunlara rağmen kazanması kariyeri için çok kritik. belki birkaç hafta sıkıntılı geçer ama buna değmiş olur. umarım medyanın ve sosyal medyanın grammy üyelerinin üzerinde oluşturacağı baskı ve linç yeme ihtimali folklore'a hak ettiği yılın albümünü kazanmasının önüne geçmez.

  • ikisiyle de vakit geçirdiğim için süper objektif bir karşılaştırma yapacağım. şimdiye kadar hemen hemen her jenerasyon elimden geçti ama asla snesten aldığım zevki alamadım. neyse.

    konsol: yani zevkler renkler falan diyordum ama yan yana bir bakın, ps5 o arapların her yere diktiği çirkin gökdelenlere benziyor. kazulet gibi ve abuk bir tasarım. bence xbox çok daha derli toplu, göze hoş geliyor ve siyah-yeşil uyumu daha hoş. bir de ps5'lerin çoğunda coil whine gibi bir ses geliyor, rahatsız etmedi fazla ama xbox'tan o derece bir ses duymadım ben. tipi de buzdolabı gibi zaten. oyumu series x'e verdim gitti.

    controller: ps5'in controller'ı resmen çağ atlamış gibi. bu taptik zımbırtı yapan firma nintendo switch'in pro controller'ı daha önce yapan firma olduğu için deneyimini bir üste taşımış. switch'te de çok iyiydi ama ps5 ile hissiyatı daha güzel. ergonomi ve tip olarak da iyiye gitmiş. xbox'ınki aşağı yukarı önceki nesil ile aynı ama söylemeden geçemeyeceğim bence ele daha iyi oturuyor. burun farklıyla ps5'e oy verdim burada.

    arayüz: sony arayüzü daha derli toplu yapmış. tepki süreleri daha iyi gibi. ps4 ilk çıktığında bile yavaş gibiydi. burada menü vs. daha mantıklı yerleştirilmiş. yüklemeler gibi bazı şeylerin takibi için biraz daha fazla butonla haşır neşir olmak gerekiyor ama olacak o kadar. xbox için arayüz aynı gibi neredeyse, senelerdir de microsoft türkiye "block" kelimesini engel diye çevirdiği için ana ekranda abuk bir çeviri olarak duruyor. düzeltin şunu artık. ps5 önde.

    oyun kütüphanesi: şu an için bizim her çıkan oyunu anında alabilecek kadar zengin olmadığımızı ve şanslıysak 3-4 ayda anca bir oyun alabileceğimizi düşünürsek ps plus ve game pass kapışması gibi bu. ps'nin exclusive oyunları tabii ki sony'nin temel silahlarından biri ama playstation türkiye'nin faydasız politikaları, saçma sapan bir oyun türkçe olacak olmayacak goygoyları vs. beni soğutuyor. game pass için de indie oyun cenneti diyorlar ama çok sağlam aa oyunlar da var. türkiye şartlarında oyumu xbox'tan yana kullanıyorum. xbox'ın indirimleri falan da daha iyi gibi.

    görüntü: hiçbir fark göremedim valla billa. ikisi de aşağı yukarı aynı görüntü teknolojilerini destekliyor.

    hız: yine net bir fark göremediğim alanlardan biri. ssd olayı iyi olmuş, her şey çok hızlı. boş zamanlarımda atom parçalayıp, aşı geliştirip dünya finansal piyasalarını yönettiğim için en çok bu yaradı işime.

    son ıvır zıvır: ps5 psvr'ı destekliyor, xbox kinect'i ciddiye alsa çok mantıklı bir hareket olurdu. bunun dışında ülkemizde ps şimdiye kadar hep daha fazla talep gördü, dolayısıyla çok oyunculu oyunlarda öndeydi ama ben xbox bu arayı kapatacak diye düşünüyor ve son sözümü söylüyorum;

    tercih yapacak olsam ilk değerlendireceğim xbox series x olurdu.

  • sen bilimde çığır aç, geceni gündüzüne katıp çalış ve sonunda dünyanın en önemli sağlık sorunlarından birine çözüm bul, insanlığa katkı sağla ama sana gelen ilk soru kürt musun arap mısın olsun. ve bu soruya kızdığın için de tek yaptığı yemek içmek tuvalete gitmek gibi yaşamsal fonksiyonları gerçekleştirmek olan adamlar tarafından ırkçı diye yaftalan. insanların büyük bir kısmı gerizekalı. tüm kalbimle inanıyorum buna.