hesabın var mı? giriş yap

  • zaman oyle bir zaman ki yolda birisi sana sovse durduk yere duymayip yola devam etmek gerekiyor.

    hic ugruna yasamini yitirmis.

  • cumhurbaskanina hakaret etse yarın sabah gözünü nezarette açardı. ulkenin kurucusuna kufrediyor birde ustune utanmadan mahkemeye gidip entry sildiriyor pezevenk.

  • benimdir.

    edit: yuh amk!
    benimdir derken...
    "ben o kadınım" demedim.
    "o kadın bana aittir" demek istedim.
    5 dakikada 7 mesaj?
    eliniz şeyinizde mi geziyosunuz, neyin refleksi bu anlamadım ki.

  • korner veya serbest vuruşlarda ceza sahası içerisindeki itişmeler ve forma çekmeler konusunda bir standart olmaması.
    her maçta bu tarz pozisyonlar oluyor ama nadiren penaltı çalınıyor. ya serbest bırakın duran toplarda rakibe sarılıp yere indirmeyi ya da her gördüğünüzde düdüğü çalın ki futbolcular eline koluna sahip çıksın.

    bir de sıklıkla dile getirildiği üzere sakatlık gerekçesiyle oyunun durmasına neden olan ve ağır harketlerle kenara gelen futbolcu hemen iyileşip koşarak sahaya geri dönemesin. en az 2 dakika kenarda beklesin. böylece oyunu yere yatarak soğutma konusu tarihe karışır.

  • içki içmeyenlerin ya da arada bir öylesine accık içenlerin anlayamadığı his.

    bir süre sonra her şeyin daha güzel olacağını bilirsin. hafif karıncalanmaya başlar beynin. muhabbet keyifli bi hal alır. şarkıların hiç duyulmayan melodileri kulağına gelmeye başlar. ömer hayyam'ın bahşettiği rubailer kutsal cümlelerin olur. ayıkken sevmediğin insanlar bile aslında iyi insanlara evrilir. sabah pişman olacağını bile bile yazarsın geçmişe doğru mesajları. hatta boşver muhabbeti kal tek başına. sadece yazı, müzik ve sigara. gökyüzüne doğru yapılan bodoslama yolculuk. okyanusu yarıp en derinlere doğru yıldırım gibi inmek. şu anda ayık olduğuna hayıflanmak.

    oysa diğer güzel insanların kafelerde sıkıcı muhabbetler yapıp ellerindeki telefonlara gömülmelerine biz hiç ses çıkarmamıştık. çünkü onlar gezmeyi seviyordu biz durmayı, durup arkalarından bakmayı. yaprak seviyorduk biz yaprak kuru yaş ayırmadan, onlar ezmeyi seviyordu neye bastıklarına bakmadan. evet, boş içki şişeleri var yanımızda ve her birinde ayrı hüzün.

  • is gorusmelerinin banko sorusudur, muhakkak cikar.

    rakam olarak degil "bu isi gercekten istedigim icin buradayim, maas olarak beni tatmin edecek bir sey teklif edeceginizi dusunuyorum" tarzi bir cevap vermenizi beklerler.

    rakam olarak cevap verince de "firmamizda calismayi maas icin mi istiyorsunuz" derler bir de. yok anasini satayim spor olsun diye calisacagim. para icin calismak ayip mi? kari mi satiyosunuz firmada?

  • "halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi."

    1) {<h>,<d>,<x> | ¥<x> c <h> ve ¥<d> c <h> ve ¥<x> ~ ¥<d>=ø }

    2) { e, <h> | ¥<h> c e }

    3) {<d>, s(n), f(x) | ¥f(x),¥s(n) @ <d> ve n>=1 ve s(n) ~ f(x)=ø ve f(x)+s(n)=<d>}

    aciklamalar :
    e : evrensel kume (cihan)
    <h> : halk kumesi, <d> : devlet kumesi
    s(n) : nefesin bir fonksiyonu olarak sihhat
    f(x) : x'in bir fonksiyonu olarak diger devletler

    ---

    <> : kume (buyuk harf olmadigi icin)
    @ : elemani
    ~ : kesi$im
    ¥ : her
    c : alt kume

  • türkiye gibi insanların fikirlerinden çok giydikleri şeylere değer verilen az gelişmiş ülkelerde kafaya takılır.

    işte bu yüzden türkiye'de insanlar iphone 6'ya, lacoste tişörtlere, adidas ayakkabıya aldığı maaşın 300 katını verirken "yüzüm düşmesin eşe dosta" gibi saçma bir algıya sahiptirler.