hesabın var mı? giriş yap

  • hakli isyandır. mezuniyetten sonra benzer aşamalardan geçmiş boğaziçi üniversitesi onur dereceli öğrenci olarak söylüyorum:

    plazalarda yapılan işler için üniversite mezunu olmaya gerek yok (statik hesap, tasarım vb. işleri dışında)

    iyi ingilizce ve ms office bilgisiyle liseden mezunsaniz (marka lise mezunları oluyor genelde) plazada yürüyen işleri kotarırsınız.
    zaten yukarıda şikayet edilen yeni mezunlar mail bile yazamıyor, dilekçe yazamıyor geyiği üniversiteden kaynaklanmıyor. üniversitede mail yazma dersi verilmiyor, bunların üniversiteye gidilmeden önce öğrenilmesi lazım.

    üniversitelerde verilen eğitimin gerçek hayatla uzaktan yakından alakası yok. bence yök ve ticaret odalarının bunun üzerinde görüşmesi lazım. üniversiteler bilim merkezidir, piyasaya istihdam sağlamaya mecbur değil diye zırlamayın. bu ülkede bilim insanı olmak için okuyan insan sayısı çok az. birçoğu kasiyer olmamak için, masabaşı iş için okuyor...

  • abd'de olsa "murder & armed robbery 80 years " şeklinde ceza alıp bir daha gün yüzü göremeyecek barbarlar türk hukuk sistemi sayesinde 3 yıl sonra aynen devamke şeklinde takılıyor.

  • bu bir tarikat, bu bir örgüt hatta bir stk'dır.

    bu tarikatın mensubu olabilmeniz için ön şart evliliktir, ardından beyaz yakalı bir plaza çalışanı olmak zorundasınız.

    mensupları arasında hiyerarşik dizilim vardır;

    - sadece robot süpürge sahipleri elit üye

    - robot süpürge + herhangi bir dyson ürünü gold üye

    - robot süpürge + dyson + airfryer ultimate üye

    şayet tüm bunlara ek olarak saat 07.30'da şirket servisinde uyukluyorken ayağınızda alexander mcqueen varsa, tarikat nışanınız var demektir.

  • ankara'yı sevme nedenlerinden çok ankara'yı tercih etme nedenleridir. oldukça geniş ve farklı sebepler sayılabilir aslında ancak şahsıma göre boş vakitlerde, gezmek, eğlenmek, bir yerlere gitmek için insanları ezmek, üstünden geçmek gibi zorunluluklar olmamasıdır. vakit fazlasıyla size kalır ankarada, telaş, hız gibi kavramlar bir o kadar uzakken.

  • "komura bak komura diolar, ne komuru ya" deyip sudanlı abimizi isyan ettirmişlerdir :))

    gülüyorum ama 21 yy a geldik hala ten rengine göre insan sınıflamak devam ediyor.

    not: o sudanlı bebek ayrıca ne tatlıymış öyle.