hesabın var mı? giriş yap

  • insanın kaybetme duygusunu kaybettiğinde nasıl özgürleşip çevresindeki şerefsizleri maymuna çevirebileceğinin kitabını yazmış bir idoldür.

    limonla ayı abbas'ı madara etmişliği vardır.

  • ekşi sözlük işleme düzeni.

    öğretmene saygısızlık yapan öğrenci başlığı altında;

    - öğretmen bir güzel dövse yapamayacak olan öğrenci.

    öğrenciyi döven öğretmen başlığı altında;

    - inşallah çocuğun babası öğretmeni bir güzel döver.

    olayın öncesi yok, sonrası yok, fikir yok neden yok. ama yorum var. popülizm var.

    şiddetin her türlüsüne karşıyız.

  • biz ayasofya'nın açılmasından değil, ekonomisi bitik olan ülkede gündemin sürekli başka şeylerle değiştirilmesinden rahatsızız. önce menderes'in idamını iptal ettiniz, o yemedi, şimdi ayasofya'yı açıyorsunuz. bu da yemeyecek. çünkü insanlar yiyemiyor artık. ceplerinde para kalmadı.

  • diyet yapmak, estetizm ve magazin kulturun yukseli$i, kar$i taraftan obezitenin kitlesel bir problem olmasi ve yayginla$masi ile yeni turemeye ba$ladigini gordugum hatun tur ki$iler.
    bu hakki onlara $i$manlar, aslinda sadece $i$manlar da degil, zayif boyle ip gibi olmayanlar, herkes verdi. gotleri kakti bu tip hatunlarin...
    dikkat ediniz.
    etrafta her tarafi dokulen, bariz cirkin, son derece tahta hatunlarda bir afra tafra var dostlarim. ulan bakiyorum boyle bir katrin zeta cons havalari, liv teylirmi$casina bir salinmalar, bir haller. benim aklimdan kolundan tutup (kirmadan) bir kebapciya goturerek 2 lokma bir et yediresim geliyor bakarken... bunlar kaf daginin prensesleri.
    nedenk?
    zayif ya hanfendi ondan.
    giyiyorlar kolsuz badileri vesaire, zayifliklarini gosterecek $eyler, kemikleri sayiliyor, cildindeki bozukluklar bu yuzden vurgulanmi$, ustune kemikli bir burun, ama 45 kilo ya, cok guzel canim.
    hele hele toplu kadinlarin yaninda temelli bir halleri degişi$iyor. gune$ etrafinda donen gezegenin gune$e artistik yapmasi gibi... diyet muhabbeti duyulan her muhabbete atlama veya kacma, (ortasi yok) kendilerine "- kac kilosun?..." diye sorulmasini bekleme halleri... hissediyorum, eskiden guzel kiz guzel kizdi, kilo dedigin ayrica bir argumandi, bagimsizdi, $imdilerde sadece zayifligini guzellik sananlar turedi.
    ulan ufleyince kenara cekiliyorsun, asansorde yanimda, odundan siyrilmi$ kiymik gibi kaliyorsun... diyelim ki cok guzel olmu$un, istedigin oldu, sevgili buldun sevi$tin, nasil dol tutacan de cocugu nerenden cikaracan?

    zayifligin da bokunu cikardi kari milleti.
    bunu soylerim kisaca.
    kutle olarak degil, onun degi$tirdigi kultur olarak.

  • "bilimin "biz neyiz, nereye gidiyoruz, evrenin anlamı ne" gibi muhteşem sorulara cevap vermesini bekliyorsanız kolaylıkla hayal kırıklığına kapılabilir ve mistik cevaplar aramaya başlarsınız. bir bilimci nasıl mistik bir görüş edinebilir bunu anlamakta güçlük çekiyorum çünkü bilim, anlamak... neyse boşverin, eğer düşünürseniz; en azından ben böyle düşünüyorum, yaptığımız şey keşfetmek. dünya hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi edinmeye çabalıyoruz.

    insanlar bana "fiziğin mutlak kurallarını mı arıyorsunuz?" diye soruyorlar. hayır, aramıyorum. sadece dünya hakkında daha çok şey öğrenmeye çalışıyorum. ve eğer her şeyi açıklayan mutlak bir kural varsa öyle olsun. bu çok hoş bir keşif olurdu. fakat eğer milyonlarca katmanı olan bir soğan gibi olduğu ortaya çıkarsa ve biz katmanlara bakmaktan yorulup bıkarsak o zaman da öyledir! her ne türlü olursa olsun bu doğadır, oradadır ve olacağına varır. ve bu nedenle araştırmalarımızda neyi bulacağımıza önceden karar vermeden, yalnızca daha fazlasını öğrenmek için çabalamalıyız.

    bakın, bir şey var; şüphe ve belirsizlikle, bilmeden yaşayabilirim. bence bilmeden yaşamak, yanlış olabilecek cevaplarla yaşamaktan çok daha heyecan vericidir. yaklaşık cevaplarım, olası inançlarım ve değişik konular hakkında değişik derecelerde kesinliklerim var; ancak hiçbir şeyden tamamen emin değilim ve hakkında hiçbir bilgim olmayan bir sürü şey var. ama bilmek zorunda değilim. bir şeyleri bilmemek beni korkutmuyor; amaçsız görünen -ki anlayabildiğim kadarıyla gerçekten öyledir- bir evrende kaybolmuş olmak... beni korkutmuyor. bu nedenle evrenle olan ilişkimizle ilgili özel hikayelere de inanamıyorum."

    richard feynman, 1981

  • gücün, sadakatin, aile içi sağlık ve huzurun boy ile alakalı olduğunu zannedip bu platformda başlık açıp sıçmık giren bir troll'ün eleştirdiği eş beyanı.

    edit: başlık başa

  • demokrasi
    aristokrasi
    otokrasi
    teokrasi
    meritokrasi
    plütokrasi
    teknokrasi
    etokrasi
    bürokrasi

    yukarıdaki kelimelerin hepsi iki kelimenin birleşimi ile oluşmuş kelimelerdir.

    kratos yunan mitolojisinde gücü temsil eden tanrıdır. yunancaya güç anlamında kullanılan -kratia eki olarak geçmiştir. bu ek fransızcaya -cratie, ingilizceye -cracy olarak yerleşmiş; türkçeye de -krasi olarak çevrilmiştir.

    önüne gelen kelime ile birlikte gücün kim tarafından yönetildiği yani iktidarın kimde olduğu anlamı taşıyor.

    demos: insan, halk - demokrasi: halk gücü, halk iktidarı.
    aristo: en iyi, seçkin, soylu - aristokrasi: soyluların gücü, soylular iktidarı.
    oto: kendi, tek - otokrasi: tek bir bireyin iktidarı.
    theos: tanrı - teokrasi: tanrıdan güç alan, dinsel yönetime dayalı iktidar.
    meritum: yeterli, yetenek - meritokrasi: nitelikli kişilerin iktidarı, liyakata dayalı iktidar.
    pluto: zenginlik - plütokrasi: varlıklıların, zenginlerin iktidarı.
    tekno: teknik - teknokrasi: bilim adamı, mühendis, teknolojist iktidarı.
    eto, etik: ahlak - etokrasi: ahlak kurallarına dayalı iktidar.
    büro: devlet dairesi - bürokrasi: devlet kademelerinin, devlet memurlarının gücü.

    ekleme: cokuzaktangecenbirgemi bilgilendirdi.

    kakistos: en kötü, yetersiz - kakistokrasi: en niteliksiz, en yetersiz kişilerin iktidarı.

  • flashback: 90lı yıllar. star 1 televizyonu. boş bir koridor ve gittikçe yaklaşan topuklu ayakkabı sesleri.

    tak.... tak.... tak... tak.....

    sonrasında bülent ersoy. ablanız kurban olsun size...

  • sosyal medya hesabı facebook üzerinden mhpye yönelik olumsuz yorum yapan bir vatandaşın işyeri mhp il başkanı, mhp merkez ilçe başkanı, ülkü ocakları başkanı ve bunların yanında gelen yaklaşık otuz kişi tarafından basılması hadisesi.
    vatandaşın yapmış olduğu yorumun çıktısını alıp bunu şeffaf bir dosyaya koyup onu da yanlarına alıp adamın dükkanını basan mhpliler, vatandaşı azarlıyor, üzerine yürüyor tartaklamaya çalışıyor.

    mhpnin eline birazcık da olsa güç geçince olan bu. birde iktidar olsa demek ki tüm ülkeyi elinde şeffaf dosya ile gezen ülkücüler saracak. birde toplanıp otuz- kırk kişi gitmişler adamın dükkanına. vatandaş yardım istese bu kadar çabuk toplanıp gitmezler. esnafın yanına gidip derdin ne diye soracaklarına adam dövmeye gidiyorlar. vatandaşa da helal olsun sinmemiş dik durmuş karşılığını vermiş.

    işte mhp bu. bir allahın kulu da demiyor ki aga biz ne yapıyoruz. koca koca adamlar dükkan basmaya gidiyor. adam dövmeye gidiyor. ülkeye gram katkıları yok. daha geçen gün bir milletvekili enflasyonu eleştirdi diye adamı disipline sevk ettiler. adamların düşünen, yorum yapan, fikri olan, beyni olan insanlara tahammülü yok.

    kaynak

    kaynak editi: kaynak olarak yerel haber sitesinin instgram hesabını eklemiştim. orada iş yerine ait kamera görüntüleri vardı. maalesef kaynak uçmuş. yenisini bulursam editlerim.

    yeni kaynak

    videolu kaynak