hesabın var mı? giriş yap

  • bu tarz başlıklar altında hiçbir bilimsel veriye dayanmadan hurafelerle insanları yönlendiren arkadaşlar yine türemiş.
    bin kere söyledim ve yine söylemeye devam edeceğim. sapla samanı karıştırıyoruz. yoğurt yapımında elimizde en çok kullanılan 3 adet süt tedarik seçeneği var değil mi? evet.

    çocuğa anlatır gibi hepsini ayrı ayrı ele alalım o zaman :

    1- açık süt: kaynağını bilmiyorsanız (burada kastedilen size sütü getiren kişinin adı soyadı değil) sütü temin ettiği hayvanı ne şekilde beslediği, antibiyotik kullanımı, sütün içeriği çamaşır sodası, antibiyotik gibi zararlı kimyasallar ve karbonat, nişasta gibi yabancı maddeler nasıl elde ettiği vb. bunları nasıl bilebiliriz? bilemeyiz. her aşama için kontrol noktası oluşturulmalı. yoksa işimiz şansa kalmış durumda. temin ettiğimiz kişinin dürüst olması vb hiç önemli değil. sağım esnasında gözle görülemeyecek şekilde bir kıl bile sütün içerisine düşse bu süt her dakikada ikiye katlanarak patojen büyütür. çok namuslu ve dürüst brinin elinden çocuklarınızın vucuduna patojen sokarsınız. diğer yandan sütü aldık eve getirdik. bin kere söyledim. yine söylüyorum:

    ----büyük harflerle---

    açık sütler sizin kaynattığınız sıcaklık aralığı olan 95-100°c'de kaynatıldığında içindeki mikropların çoğu yok olurken yararlı vitamin de yok olur. açık sütün içinde bulunma riski olan kimyasallar ise kaynatılarak yok e-di-le-mez-ler. bu nedenle açıkta satılan sütlerde her zaman sağlık açısından bir risk bu-lu-nur.

    ----büyük harflerle---

    2- uht süt: marketlerde alelade bisküvi raflarında gördüğünüz süt türü. direkt güneş ışığına maruz kalmadığı sürece bozulmaz. bu sütü de yoğurt yapımında vb asla ama asla tavsiye etmiyoruz. zaten bundan yoğurt da olmaz. çünkü sütü uht haline getirebilmek için çok yüksek ısıda, çok yüksek bir basınç uyguluyorlar. bu basınç altında sütün içindeki tüm yararlı ve yararsız bakteriler ölüyor ve sütün içindeki protein ve enzimler de tahrip oluyor. bu yüzden de yoğun olarak sindirim sorunları yaşanıyor.

    3- pastorize günlük süt: tavsiye ettiğimiz süt çeşidi budur. pastörize sütler, kaynama derecesinin altında belli bir sıcaklıkta, sütün doğal niteliklerinde değişiklikler oluşturmadan, hastalık yapan etmenlerinden tamamen, diğer etmenlerden de çoğunlukla arınmış bir içme sütü çeşididir. soğukta muhafaza edilmek şartıyla dayanma süreleri beş gündür. güvenilir markadan günlük süt tercih ettiğinizde size ve çoluk çocuğunuz için en uygun tercih budur. bu sütten yapılan yoğgurtta mayanıza göre yüksek oranda besleyici öğünler içerir.

    size yıllarca marketlerde tüketmemiz için dayatılan taş gibi yoğurtlar gerçek yoğurt değildir. evvet annelerimizin yoğurtları taş gibiydi çünkü onlar sütü saatlerce kaynatıp suyunu uçurdular. o dönemin şartlarında en uygun yöntem oydu ama artık değil.

    yoğurdun sertliği ile besin değeri arasında hiçbir ilişki yok canım.

    lütfen bilip bilmeden insanları kafanıza göre açık süt kullanımına teşvik etmeyin. yakınınız akrabanız vb kimsenin umrunda değil.

    sütün elde edildiği çiftliği, hayvanların beslenmesini ve elde edilen yöntemle birlikte soğuk tedarik zincirini kendi gözlerinizle görmeden açık süt tercih edilmesi en hafif tabirle saflıktır.

    debe notu: "pastorize süt lobisi" vb mesajları geliyor. haha.. siz adam olmazsınız.

  • dominos'a verilen siparişe iliştirilen not :

    "mümkünse 30 dk yı geçsin...fazla paramız yok da :)"

  • para amaç olduğu için normal bir insan parayı unutmaz diye düşünülmüş sistem. kart araç, para amaçtır. insanlar kartı unutuyor diye böyle uygun görmüşler ama parayı unutmayı nasıl becerir insan akıl sır ermez.

  • gazeteci metin cihan tarafından ortaya atılan iddialardir.

    iddiaya göre kamuya alımlarda tugva referansları kullanılmis ve bunların sistematik listeleri tutulmuş. is o noktaya varmış ki, devlet kurumlarından tugva'ya verileri aktaracak hat bile kurulmuş.

    yarın birgun bu ülkeye hukuk geldiğinde torpil ile kadrolasanlarin hukuk önünde hesap verebileceği önemli bir delil olarak karşımızda duruyor.

    kaynak:
    https://twitter.com/…?t=9yghwqvhyh7rjrvihh8jxg&s=19

  • şoför sözcüğü fransızca'da ısıtan kişi anlamındaki chauffeur sözcüğünden gelir. çünkü ilk arabalar buharla çalışıyordu ve öncesinde ıstılması gerekiyordu.

    eşofman (échauffement) sözcüğünde bu fiil vardır. spordaki ısınmadan dolayı. banyodaki şofben (chauffe-bain) sözcüğünde de bu fiil kökü bulunur.