ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
orucu son kez ramazan ayinda tutuyor olabilirsiniz. bu adam yakinda onu da "recep" ayina alabilir.
atatürk'ün inşaat izlerken çekilmiş fotoğrafı
-
boşuna ata sporu demiyoruz
düzenleme: bu kadar beğenileceğini tahmin edemedim. debe olsaydı kesin girmiştim be.
sevgiliyle aynı evde yaşamak
-
eski bir hocam şöyle derdi;
evlenmeyi düşündüğün kadınla evlenmeden önce muhakkak bir kaç gün bile olsa aynı evde yaşa, sabah kalktığında neye benzediğini gör, o gördüğün şeyi sevip sevmediğini sorgula, zira senin aşık olduğun şey bir sinema perdesinden ibaret olabilir.
hocamın şu an 5. evliliğini yaptığını hesaba katmazsak, ben onun bu görüşüne katılıyorum.
miracı reddeden öğrenciye soruşturma açılması
-
fakülte neye istinaden soruşturma açıyor, böyle mantık mı olur?
günün dahisi de gelmiş, ilahiyat bölümüyse soruşturma mantıklı demiş kafaya gel, ilahiyat okuyunca bunları kabul etmen mi gerekiyor? matematik ile, tarih ile bu bir mi?
müfredatta antik yunan mitolojisi de var, o zaman gök gürültüsünü de zeus' un yaptığına inanmalı aynı şekilde ilahiyat okuyanlar.
-------------------------------------------------------------------------------------------------
ekleme; sorumun cevabı gelmiş, fakülte (bkz: halkın zihninde soru işaretleri oluşturma suçu) na istinaden soruşturma açmış. suç gibi suç gerçekten, çünkü geri kalmış halkların kafasında soru işaret olmaz, haklı adamlar.
satrançta at mı fil mi daha değerlidir sorunsalı
-
bir fil ile at kıyası olduğunda atın,
iki fil ile iki atın kıyasında ise iki filin daha değerli olduğu ile açıklanabilecek sorunsal...
debe edit: böyle yoğun ve üzücü bir gündemde böyle bir entry'nin debe'ye girmesi aslında beni şaşırtmadı.
efsaneye göre vaktiyle eşit güçte görünen ordular birbirlerine çok zarar vermesin, insanlar yaralanıp ölmesin diye, düşman güçlerin komutanları kendi aralarında satranç oynar, oyunu kazanan taraf savaşı da kazandı sayılırmış ve kimsenin burnu kanamadan savaş son bulurmuş. her gün acıların katlanarak çoğaldığı bir günde satrançla ilgili basit bir bilgi içeren entry'nin debe olması da, bizlerin efsanedeki insanların genlerini taşıdığımızı gösteriyor belki. umarım kan ve göz yaşından dersler alır, sorunları savaşlar yerine aynı satrançtaki gibi felsefe, zeka, bilgi, teknik, matematik, sanat ve mutlulukla çözeriz; kimsenin kılına zarar gelmeden.
yaşlı bir garson görünce çöken hüzün
-
o garsonlardan biri şu an 55 yaşında olan babamdır. küçüklüğünden beri yurtiçi-yurtdışı lokantalarda çalışmış yani bu sektörde ömür çürütmüş. her mevkide çalışmış ve en son bir kaç sene önce yaşanan olumsuz olaylar sonucu garsonluğa geri dönmek zorunda kaldı. babamın bunca yıldan sonra birilerine hizmet edecek olması fikri beni başlarda çok üzüyordu. daha sonra bunu neden yapmak zorunda olduğunu düşündüm; emekliydi ve evde oturabilirdi. ama bakması gereken ben ve 3 kardeşim vardı. en büyük amacı bizim hayatımızı kurtarmamızdı. bunu garson maaşıyla başardı. 2 ablam meslek sahibi oldu, ben üniversitedeyim ve kardeşim bu sene üniversiteye gidecek. belki de görseniz hüzünleneceğiniz adam dünyanın en gururlu en mutlu adamı. eve gece gelişinde asla çok yoruldum demiyor hep bizden bahsedecek bir konu açıldığında ne kadar gururlandığını anlatıyor. ona terbiyesizce, kabaca davranan birinden bahsederken ben ve kardeşlerimin asla böyle olmadığımızı düşündüğünü ve bizimle gurur duyduğunu söylüyor. hüzünlenmeyi bir kenara bırakıp insanların hangi yaşta olurlarsa olsunlar yaptıkları işleri takdir etmeyi öğrenelim. bir de garsonlara teşekkür etmeyi, elinize sağlık demeyi unutmayalım *
izmir'i anadolu'yla kucaklaştıracağız
-
adam, aday olarak açıklandığı ilk dakikalardan seçimi kaybetmiş. bu da büyük yetenek gerçekten.
17 ağustos 2015 ışid'in türklere mesajı
-
adam özetle diyor ki,
batılılar gelecek, çocuklarınızı öldürecek, kadınlarınıza ve sizi köle haline getirecek. bunun yerine bizi destekleyin, bütün bunları biz yapalım, yetmedi yanında da bir kilo fiyatına iki kilo bal verelim.
cihan haspolatlı
-
daha once kocaelisporda oynamis olan ve fakat bugun itibariyle gs ile anlasmis bulunan, gelecegi parlak, umit milli (artik a milli ) olan ortasaha oyuncusu..
edit: bu adamın geleceğinden sesleniyorum.. bi parlaklık yok burda.. boka battık geri dönün..
çocukluktan akılda kalan tatlar
-
(bkz: çokomel)
bi de düzleştrilen ambalajı vardı tabi
tayyip erdoğan'ın ve ailesinin tehdit edilmesi
-
kim tehdit edecekse aklina sasayim. o kadar kalabalik bir ordu koruyor ki azrail bile yillardir canini alamadi.
yıllar geçse de akıldan çıkmayan ders terimleri
-
(bkz: mavri mira)