ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dardanel'in el ile paketleme yaptırması
-
olay hijyen konusu degil de, bu capta bir firmanin 21. yuzyilda otomasyona gecmemis olmasi beni sasirtiyor. nasil olurda manuel operasyon otomasyondan ucuza gelebilir inanilir gibi degil. tahminim sudur ki. bu uretilen urun satis adetleri cok dusuk olan bir urundur ya da yeni devreye alinan bir urun olabilir. bu nedenle otomatik paketleme hatti yatirimi yapmamis olabilirler. baska mantikli aciklamasi yok.
edit: az once aklima gelmeyen diger bir ihtimal de bu urunu fason bir tedarikciye urettiriyor olma ihtimali. bence bu cok yuksek bir ihtimal. yani burasi dardanel'in kendi fabrikasi olmayabilir. biraz daha dikkatli bakinca hatta baliklari olceklendiren her hangi bir aparat yok. hattin basindaki iki kadin baliklari olcusuz bir sekilde pakete koyuyor. yan masadaki iki kadin ise her posedi tek tek tartip icine gerekirse balik ekliyor ya da paketten balik cikartiyor. hattin sonunda ise iki kadin pakedin icine iki tane sivi ekliyor. sanirim yag ve su. hattin basindaki ve sonundaki diger islemleri de eklersek ortalama bir hatta 10-12 kisi calisiyor ve dakika da cikan urun sayisi. ortalama 8-10 paket. full otomatik bir uretim hattindan dakika da 40-60 adet urun cok rahat cikar. hem kalite, hem de hijyen le ilgili sikintilar ortandan kalkar. ayrica personelle ilgili sikintilar da biter.
bir neslin beyninde yer etmiş dizi film sahneleri
-
(bkz: selvi boylum al yazmalım)
"sevgi neydi, sevgi iyilikti, sevgi emekti"
der ve gider al yazmalı..iki tarafın da gözü yaşlı..
dizi olarak da: (bkz: behzat ç.)
- yok...yani...yapamam ben.
- haklısın. cesaretin olmadan ne yapacaksın ki? hayatımda tanıdığım en korkak adamsın. herkese meydan okuyorsun, ama kendi duygularından korkuyorsun, geçmişe saplanıp kalmışsın. en büyük felaketler senin başına gelmiş di' mi? en büyük acıları sen çekmişsin. ben hiç bir bok bilmiyorum ki! acı nedir bilmem, yalnızlık nedir bilmem. dünyanın ekseni kaydı behzat, oniki santim yerinden oynadı, sen bana bir santim bile yaklaşmadın.. saplantılısın..
- haa. bak ne güzel söyledin, saplantılıyım ben. benden bir bok olmaz. biz senle hep kavga ederiz. mutsuz oluruz biz senle.
- mutsuz olalım, ne var? biz de mutsuz oluruz. ben seninle mutsuzluğa da varım..
ebru gündeş'in 400 bin tl'lik kışlık alışverişi
-
"hazir oradayken bana da bir bot ve kazak alsaydi keske." dedigim alisveris. harcadigi parada benim de hakkim var sonucta.
ingilizcede dostun tam karşılığının olmaması
-
insana kökeni farsça olan dost kelimesinin acaba türkçe tam karşılığı nedir düşündürten bir durumdur. sen git hem arkadaş gibi harika bir etimolojisi olan kelimen olduğu halde başka bir dilden eşanlamlısını al, hem de daha sonra dışarıdan aldığın kelimeye daha büyük anlamlar yükle. sonra da neymiş ingilizce bıdı bıdı.
not:bu entry arkadaş kelimesini daha samimi bulanlar derneğinin bir ferdi tarafından girilmiştir.
erkekleri ılık gösteren detaylar
-
cümlenin sonunu 'bilemiyorum' diye bitirmek.
kanada'nın bayraktar tb2 motor satışını durdurması
-
motoru mu durdurdu?
hani sadece optiği yabancıydı onu da biz üretebiliyorduk. kaldı ki o parça da en önemli parçalardanmış da neyse ...
şimdi motor da başkasından çıktı. hayırlı olsun damat prcileri nerede acep?
edit: türkiye maşallah her şeyi üretebiliyor ama hep yurt dışından almayı tercih ediyor.
tabi lan manyak mısın tabi ki böyle.
29 temmuz 2015 ucm'in rte için inceleme başlatması
-
(bkz: ya ucm sen kimsin ya)
enter the wu-tang 36 chambers
-
tüm zamanların en güzel rap albümlerinden biri. açılış şarkısının* girişindeki "bring the motherfucking rockers" sözleri, bunun rock müziğe karşı olan bir yapıt olduğu düşüncesini doğurabilir, ancak "enter the wu-tang (36 chambers)" rap'ten nefret eden diehard rockseverlerin bile kolayca benimseyebileceği derecede sert, 'rock' ve başarılı bir albümdür. şu muhteşem şarkılardan oluşur:
1. bring da ruckus
2. shame on a nigga
3. clan in da front
4. wu-tang: 7th chamber
5. can it all be so simple
6. da mystery of chessboxin'
7. wu-tang clan ain't nuthing ta f' wit
8. c.r.e.a.m.
9. method man
10. protect ya neck
11. tearz
12. wu-tang: 7th chamber - part 2
otisabi immanuel tolstoyevski'ye karşı
-
finalde bunların asansörde yiyişen dayılar çıkacağını tahmin ettiğim matrak dizi.
20 temmuz 2016 rte'nin açıklayacağı büyük karar
-
ergenekon ve balyoz nedeniyle ordu ile ilişiği kesilen subaylara geri dönüş hakkı en akıllıca hamle olur
lukas podolski
-
milli formayla son kez çıktğı 22 mart 2017 almanya ingiltere maçında ayı gibi bir gol atmıştır.
poldi ilginç bir oyuncu, aktif futbolcular arasında böylesi pek kalmadı. hem bütün maç takımını 10 kişi oynatıyor, topsuz oyunda hayalet gibi, haliyle kendini unutturuyor ama top iyi bir açıdan sol ayağına geldi mi şapkadan tavşan çıkartabiliyor.
ne olursa olsun, iyisiyle kötüsüyle kendini dünya futboluna kabul ettirmiş bir isim poldi.
galatasaray'a rüzgar gibi geldi, esebildiği kadar esip yakında da japonya'ya gidecek. henüz daha vakit varken gereken saygı ve sevgiyi umarım biz galatasaray'lılar bu adama gösterebiliriz.
danke poldi!
lise öğrencisi askere özel zırh tasarladı
-
ticaret meslek lisesinden mit'ye geçmek isteyen bir ergenin tasarladığı zırhtır.
internet tembeli
-
bu öyle bir karakter ki insanın ağzını burnunu koparası geliyor. mesela o gün gündeme damga vuran bir olay yaşanmış olsun. internet tembeli konuyu iki saniye araştırıp öğrenmek yerine "merak ettiğim konu" diye entry giriyor.
başka bir durumda özet geçilmesini bekliyor.
daha başka bir durumda kendisine link atılmasını istiyor.
internet tembeli tüm online insanları kendisine hizmet etmekle görevli emekçiler olarak görüyor. araştırma yapacak takati ve becerisi yok ama çocuksu salakça bir merakı var. her şey hemen ayağına serilsin istiyor. bir arama motoruna yazıp ilk üç seçenekten birini okumaya bile tahammül edemeyecek kadar bezgin olduğundan, biri onun yerine araştırsın konuyu irdelesin ona da ezberletsin istiyor.
tam dayaklık.
gerçek tembelden daha yüzsüz oluyor bir de bunlar. ben normal hayatımda tanımadığı insanların arasında ayağa kalkıp "bugün bir durum olmuş taksimde o konuyu bana bir özet geçin bakayım" diyen insan hiç görmedim. vapurda falan biri böyle saçmalasa aşağı atarlar adamı.
popüler olana karşı sınırsız merak + cahil egosu + ölümüne tembellik + anonim olmanın konforu = internet tembeli