hesabın var mı? giriş yap

  • var böyle bir şey. hangi diziyi açarsanız açın (izlemeniz şart değil) kesinlikle abartılı bir zenginlik mevcut. her dizide en az bir (havuzlu) villa, bir iş merkezi/holding, birkaç iş adamı/kadını, lüks otomobiller, lüks hayatlar...

    abi, biz sıdıka, mahallenin muhtarları, bizimkiler, perihan abla, çiçek taksi gibi gündelik hayatta sıkça görebileceğimiz yaşamları ele alan dizilerle büyüdük ama son yıllarda belki de 2000'lerden sonra lüks hayat sürekli bilinçaltımıza itelenir oldu. bu dizilerde yoksul bir iki karakteri o yaşamın ortasına bırakıp hikâyeyi buna göre yürütüyorlar. genelde bu tipler de tüm zengin hayat önündeki engelleri alt eder, onlardan biriyle evlenip, kendisi de o zenginliğin bir parçası olur. doğu'da töreden kaçıp istanbul'da zengin iş adamlarının kucağına düşerler, batı'da kızın biri tam da bu zenginliğin içindeki adamın oğluna vurulur, üniversitede bitirmiş biri hemen bu holdinglerde iş bulur ve ne hikmetse patrona aşık olur... apartmanda yaşayan kimse mi yok aranızda amk ya! bi' biz miyiz fakir?

    lan, sıdıka'da evin içinde bir odun sobası vardı ve sıdıka annesiyle karşılıklı çamaşırları katlarken muhabbet ederdi; odasında bir ütü masası yer alırdı; kanepelerinin üstüne serili danteller mevcuttu. şimdiki diziler halkın yaşamından bu kadar uzakken bu kadar popüler olup reyting alabilmeleri tamamen fakir halkın o yaşama özentisinden başka bir şey olmasa gerek. neredeyse orta ya da alt tabakanın yaşamını ele alan dizi mevcut değil. sırlar dünyası filan vardı gerçi.*

  • ricky gervais’in konuşmasıyla damga vurduğu tören.

    konuşmasından bazı kısımlar:

    “bu gece limuzinle geldim ve plaka felicity huffman tarafından yapılmıştı… kızı için üzgünüm, tamam mı? bu onun başına gelmiş olan en utanç verici şey olmalı. babası da wild hogs filmindeydi.”

    “bu gece burada birçok büyük ünlü var. yani, efsaneler, ikonlar. şu masada al pacino, robert de niro, bebek yoda oh, hayır bu joe pesci.”

    “sapkınlardan bahsetmişken, pedofili filmler için büyük bir yıldı -‘surviving r. kelly,’ ‘leaving neverland’… ‘two popes’?”

    “herkes netflix’i izliyor. bu törene sadece benim çıkıyor olmam gerekiyordu. ‘her şeyi kazanırsın, netflix, iyi geceler. ‘hayır, üç saat boyunca buradayız. bu şovu izlemek yerine ‘after life’ı izleyebilirsin. aftrer life, eşi kanserden öldüğü için kendini öldürmek isteyen bir adam hakkında bir dizi ve hâlâ bundan daha eğlenceli. ”

    “once upon a time… in hollywood, yaklaşık üç saat uzunluğunda. leonardo di caprio prömiyere katıldı ve film sona erdiğinde sevgilisi artık onun için fazla yaşlıydı.”

    “dünya james corden’i şişman bir kedi olarak görmeli. ayrıca ‘cats’ filmindeydi ama kimse bunu görmedi. ”

    “dame judi dench, cats’de oynadığı rolü bunun için doğmuşum diyerek savundu – bir sonraki şakayı yapamam.”

    “çalıştığınız şirketlere bakın: apple, amazon, disney. ışid bile online bir platform kursa hemen menajerinizi ararsınız değil mi? bu yüzden, bu akşam bir ödül kazanırsanız, burayı siyasi bir konuşma yapmak için bir platform olarak kullanmayın, tamam mı? halka herhangi bir şey hakkında ders verecek bir pozisyonda değilsiniz. gerçek dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. çoğunuz okulda greta thunberg’den daha az zaman geçirdiniz. eğer kazanırsanız, gelin, küçük ödülünüzü kabul edin, menajerinize ve tanrınıza teşekkür edin ve s*ktir olup gidin.”

    hollywood’un ikiyüzlülüğünü masaya vuran garvais dışında törene bakmak gerekirse gecenin en büyük kazananları fleebag, once upon a time in hollywood, chernobyl, 1917 ve succession.

    buna karşılık en büyük kaybeden açık ara farkla netflix. ardından frozen 2, knives out ve big little lies geliyor.

    the irishman ya da marriage story gibi yapımları tek tek değerlendirip neden kazanamadı diye sorgulamaya gerek yok. son yıllarda sektörde netflix gibi streaming platformlarının yerine ilişkin çok büyük bir tartışma dönüyor ve bu bahsi geçen filmler netflix yapımı. altın küre üyeleri bariz bir mesajla henüz beyaz perdenin ölmediğini ve film sektörünün streaming’e öyle kolay boyun etmeyeceğini göstermiş oldu.

    diğer hayal kırıklığı ise 1.325 milyar dolar hasılatla tüm zamanların en çok izlenen animasyonu unvanını alan frozen 2’nin sıfır çekmesi. disney bu yıl 10 milyar dolar hasılatla yılın en çok kazanan şirketiydi ve altı yıl aradan sonra beyaz perdeye dönen frozen da ödül törenlerindeki en büyük kozuydu. kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan en iyi animasyon film dalını kaybetti. üstüne en iyi şarkı dalını da kaybettiler.

    en iyi drama filmini kazanan 1917 ise muhtemelen gecenin en büyük sürprizi. eğer bafta’da da kazanmayı başarırsa oscar’ı alabilir ama şunu hatırlatmakta fayda var: son on yılda altın küre kazanan filmlerle oscar kazananları uyuşmuyor. moonlight ve 12 years a slave haricinde ödüller hep farklı filmlere gitti. buna karşılık oyuncu dalında altın küre için hâlâ oscar’ın öncüsü diyebiliriz.

    joaquin phoenix sonuna kadar hak ettiği en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. yalnız konuşmasındaki utangaç ve çekingen tavırlarına bakarsak kendisi için zor bir ödül sezonu olacak. bu ödül sezonunun erkek oyuncu dalındaki bir numaralı favori ismi ve bu çekingenlikle daha yapması gereken çok ödül töreni konuşması var. bu arada kendisi joker rolüyle bu ödülü kazanan ikinci oyuncu oldu. ilki için (bkz: heath ledger)

    brad pitt ve olivia colman devler liginden sıyrılıp altın küre’yi kazandılar. devler liginde yarışıp ödülü kazanan bir diğer isim/yapım ise en iyi animasyon film dalında yarışan missing link filmi. yılın dört büyük animasyonuna karşı yarıştı, hepsi büyük gişe başarısı elde etmiş filmler. sanki üyeler bir filme odaklanamadığı için oylar bölünmüş de aradan sıyrılmış gibi duruyor. diğer türlü o daldan sağ çıkması çok zor.

    kişisel olarak jared harris’in chernobyl için ödül kazanmasını isterdim.

    kazananlar genel olarak türk izleyicisinin hoşuna gitse de abd’de forumlarda törene yönelik büyük tepkiler var, özellikle siyahilerin kazanamaması aşırı öfkeye neden olmuş durumda. nasıl ki onları siyahi oldukları için dışlamak ayrımcılıksa bir beyaz daha iyi performans sergilediği halde siyahiye ödül vermek için ona vermemek de ayrımcılık ama bunu amerikan medyasına söylemeyin. sizi çiğ çiğ yerler.

  • biri de şunların belediyeden kaçırdığı kamyonet dolusu belgeleri masaya çıkarıp vursa dedirtmiştir.
    ne ağladınız bilader ya....

    (bkz: ağlak kezban partisi)

    edit: lan siz beni eksileseniz noluuuur eksilemesiniz nolur?
    hala daha ağlıyorsunuz.
    biberon mu verelim ağzınıza? yoksa alışık olduğunuz şeyi mi?