hesabın var mı? giriş yap

  • covid19’a yakalanmış ve atlatmış biri olarak anlatıyorum. öncelikle amcamın yakalandığı haberini aldık, bu bizi oldukça sarstı. kendisi berber olduğu için mesleğini icra ederken kapmış olduğunu düşünüyorum. ardından amcamın eşi ve kayınvalidesi pozitif çıktı. bu sürece kadar zaten şahsi olarak hiçbir temasta bulunmamıştım ancak diğer amcam ve ailesi pozitif haberi alınmadan önce temasta bulunmuştular. velhasıl, diğer amcam ve eşi de pozitif çıkınca ben ve ailem de test yaptırdık ve negatif çıktı. ancak ertesi günlerde aynı çatı altında bulunduğumuz abim ve ailesi pozitif çıktı. ardından ablam ve ailesi de.. ancak ben ve annem babamda ağır bir belirti yoktu, yalnızca babamda öksürük vardı. ailede yeni pozitif sonuçlar arttıkça biz de tekrar test yaptırdık ve pozitif çıktı.

    sonraki süreçte evde karantina başladı, ilaç verilmedi. babamın öksürüğü devam etti, annemin bir gece ağır vücut ağrısı oldu, bende ise hiçbirşey olmadı. zaman geçtikçe babamın öksürüğü bitti, annem ile benim ise koku ve tat alma duygularımız sıfırlandı. yaklaşık on gün boyunca hiçbir şekilde koku ve tat alamadık. ateşimiz hiçbir zaman yükselmedi. zaman geçtikte annemle babamın aksine bende bir nefes darlığı oldu. ardından kalp çarpıntılarım ve nefes aldıkça bıçak saplanırcasına bir akciğer ağrısı başladı. yaşım 22 ve sigara hiçbir zaman kullanmadım, ancak covid19 bende bu tür bir etki bırakarak vücudumu terk etti. yavaş yavaş tat ve koku duygum geri geldi, şuan tamamen normale dönmüş durumda. ancak kalp çarpıntılarım ve akciğerimdeki hissettiğim rahatsızlık devam ediyor ve bunun için ayrıca doktora gideceğim. bu süreçte hiçbir şekilde ilaç kullanmadık, tek yaptığımız evde oturup karantina süresinin geçmesini beklemek oldu. tüm sülalemizde covid19’u geçirmeyen çok az kişi kaldı ve herbiri çok farklı şekilde yaşadı bu süreci. hastanede yatan da oldu, bizim gibi evde geçiren de. demem o ki şuan covid19 pozitif olup farkında dahi olmayabilirsiniz çünkü gerçekten günlük yaşantımızdaki ufak aksaklıklara bağlayabileceğimiz şeyler belirti olabiliyor aslında. düşünün ki mahallemizdeki 90 yaşında teyze bile bunu geçirdi ve atlattı. umarım herkesin birgün yaşayacağı bu süreci hafif atlatanlardan olursunuz :)

  • yazar olarak hayal kırıklığı yaratabilir.

    bakıyorum iyi yazarlar bile yanlış çekiyor.
    yazdıklarından belli, kim bilir kaç kitap okumuş insan, yeri geliyor "sanarlar" diyor.

    sözlü olarak o şekilde kullanılmasının sakıncası yok. ama yazı dilinde doğrusunun kullanılması önemli.
    çünkü ben bile artık şaşırmaya başladım.

    bakın şimdi topu topu altı adet sözcüğü ezberleyeceksiniz:
    sanırım, sanırsın, sanır, sanırız, sanırsınız, sanırlar

    kaynak: bir yazım kılavuzu alıp bakın derim. yoksa
    buyrun: https://en.wiktionary.org/wiki/sanmak

    ünlü türk edebiyatçılarından da örneklerle kanıtlayalım.

    örnek 1: sanırsın
    terkîb-i bend - ziya paşa
    ---
    çok mukbili gördüm ki güler içi kan ağlar
    handan görünen herkesi hurrem mi sanırsın

    bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî
    her merhemi her yareye merhem mi sanırsın
    ---

    örnek 2: sanır
    ağlama - ahmet hamdi tanpınar
    -----
    eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
    seni garip sanır her gören.
    ağlama sakın çocuk, ağlama!
    korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
    sevgini hep söyle, sakın saklama.
    aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.

    örnek 3: sanırız
    özdemir asaf
    biz değişiriz aşk değişti sanırız.
    yiterken de böyleyizdir,
    yitince de..

    örnek 4: sanırsınız
    her sabah, yanılmak ! - attila ilhan
    sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız
    bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak
    denizle gök arasında çiy yorgunu şehre
    ----

    örnek 5: sanırlar
    dönmeyenler - can yücel
    ----
    bu murat belgeli murat
    çok ingilizce bilir
    ama hel'sinkiyle güvey girer
    bu özel üniversite randevucuları
    aydın doğan solcuları
    dünyaya birşey öğreteceklerini
    sanırlar
    ekonomi ekonomi diye
    kendilerini unuttukları gibi
    bizleri de unuturlar

    *sanırım, "sanırım"ı herkes doğru kullanıyor. o yüzden örnek vermeye gerek duymadım.

    edit: bir işi yarım bırakırsan böyle olur işte. her yanda sanarımcılar türer.

    örnek 8: sanırım örneği de orhan veli'den olsun
    baharın ilk sabahları
    ----
    sanırım ki günler hep güzel gidecek;
    her sabah böyle bahar;
    ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
    derim ki: "sıkıntılar duradursun!"
    şairliğimle yetinir,
    avunurum.

  • - oğlum gülten teyzengil geldi, bak içerde oturuyorlar, bir hoşgeldin de yavrum...

    - ya istemiyorum anne işim var ya...

    - oğlum bak, "ayten hanım'ın oğlu da ne yabaniymiş, gittik de bir hoşgeldin demedi" derler... hadi yavrum.

    - öffff ya.... demiycem hoşgeldin...

    - oğlum bak ayıptır, bi' hoşgeldiniz de sonra yine odana gelirsin... kaçmıyor ya bilgisayarın.

    - fak yu!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

    - ney?

    - fak yu!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

    - oğlum ayıp fak yu denir mi anneye?

    - ya git.... fak yu!!!!!!!!!!! fak yu!!!!!!!!!!!!!!!! fak yu!!!!!!!!!!!!!!!!!

    - hımmm.... korkarım bu haftasonu cezalısın bayım... ayrıca tam iki gün boyunca çöpü sen dışarı çıkaracaksın ve bayan vilyıms'a bahçesini düzeltmesinde yardımcı olacaksın... belki sana bu iş için küçük bir de ücret verir ve cefri'yle birlikte o çok istediğin ağaç ev projesini hayata geçirebilirsin... ne dersin?

    - aman allahım... ingilizce küfredince annem şoka girdi... anam... anam... talihi saçlarından kara çileli anam... kendine gel canım anam.... ne oldu sana?

    - dont argü vit mi, yu lidil pank!

    - ühühühühühüh....

  • "yılbaşı sepetlerinin içinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin bulunması yasaklanmış. e onları çıkardın mı zaten ramazan kolisi oluyor."

  • mantiklidir. zira ımamoglu'na oy verecek saadet partili zaten verir. diger turlu, chp'ye eli gitmeyecek saadet partisi secmeni gidip binali'ye basabilirdi.

  • mustafa denizli ve selçuk inan'ın maç sonu hakem açıklamaları sonrası "galatasaray'ın hakemle ilgili eleştiri yapması için, hakemlik bir pozisyonu olması gerekiyor" dedi.

    net cevap bence.

  • sağ alt köşesinde latince 25 kasım 1480 tarihi atılmış bu tabloda, fatih sultan mehmet'in yanındakinin kim olduğu halen bilinmemektedir.

    londra’daki christie’s müzayede salonunda islam ve hindu sanat eserleri sorumlusu sara plumbly,
    “bu tablo, istanbul’u fetheden sultan ıı. mehmed’in kendi döneminde ya da o döneme yakın bir zamanda yapılmış, özel koleksiyoncuların elinde olan ve günümüze kadar ulaşmış üç portesinden biri. bu özellikle olağandışı bir portre.

    padişah’ın yanında başka bir figür görüyoruz. bu kişinin kim olduğunu hala bilmiyoruz. bu kişinin üç oğlundan biri olduğu söyleniyor ancak her ikisi arasında yaş farkının az olması bu teoriyi pek doğrulamıyor. başka bir görüş ise bu kişinin tıraşlı ve beyaz tenli olmasından dolayı bir avrupalı olabileceği. ayrıca diğer kişinin osmanlı görgü kuralları çerçevesinde padişah ile aynı boyutta tasvir edilebilmesi de oldukça olağan dışı. fatih sultan mehmed’in sanata ve batıdaki sanata saygı duymakla tanındığı biliniyor. kendisi benzer portreler de yaptırdı. ancak bunların nerede olduğunu bilmiyoruz. bu portre günümüze kadar ulaşan nadir tablolardan biri."