hesabın var mı? giriş yap

  • bu entry de nasıl tarot bakılabileceğini, nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve kendi deneyimlerimi paylaşacağım. mini eğitim niteliğinde bir yazı olacak. eğer tarot bakmayı öğrenmek istiyorsanız, burada yazanları uygulayıp bol bol pratik yaptığınız takdirde siz de iyi bir tarot okuyucusu olabilirsiniz. şimdi madde madde anlatmaya başlayalım:

    1-) öncelikle, kartların anlamlarını tek tek yazmayacağım, zaten internette kart anlamlarını bulabileceğiniz pek çok kaynak mevcut. ben ilk başladığımda kartların genel anlamlarını şu siteden * öğrenmiştim. sayfanın en altına indiğinizde kart listesi mevcut, oradan tek tek tıklayıp okuyabilirsiniz. tarota ilk başladığım zamanlarda henüz kart anlamlarını bilmiyorken bu siteyi bol bol kullanırdım. ama dediğim gibi pratik yapa yapa artık ezberler hale geliyorsunuz ve zamanla siteye ihtiyacınız kalmamaya başlıyor.

    2-) link verdiğim sitede tarot kartlarının karakter özelliği olarak ne anlama geldiği, iş hayatı, kariyer, ilişki durumu, vb. gibi gündelik ihtiyaçlarımızın anlam listesini bulacaksınız. ama hayat tabi ki sadece bu konulardan ibaret değil. diyelim ki doğaüstü bir deneyim geçti başınızdan ve bunun anlamını sormak istediniz. veya diyelim ki bir hisseyi araştırıp yatırım yapmaya karar verdiniz, dur bir de tarota sorayım dediniz. bunlar gibi farklı alanlarda soru sorduğunuzda verdiğim link pek işinize yaramayabilir. bu tür durumlarda kartları iyi okuyabilmek için ezoterik sembollere hakim olmak gerekir, çünkü gördüğünüz üzere kartlar sembol dilini kullanır. profilimde onlarca sembolden bahsettim, anlamlarını uzun uzun yazdım. entry lerimi ciddiye alarak okuyan biriyseniz, bu noktada pek zorlanmazsınız diye düşünüyorum. sembol dili olarak önereceğim kaynak sorarsanız da, öyle bir kaynak yok. çünkü ezoterizmde sembol dilini kullanmanın amacı zaten hakikati bilmeyi hak etmeyen insandan hakikati saklamaktır. saklama ihtiyacı olmasa sembole gerek duyulmazdı, herkes herşeyi açıkça anlatırdı. keza yazdıklarımı da görüyorsunuz, 10 tane biliyorsam buraya 1 tanesini yazıyorum, herşeyi paylaşmıyorum. sembol dili size inisiye olup öğrenim derecenizi arttırdıkça açılır. bunun için de öğrenme tutkusu, emek ve zaman gerekiyor, öyle bir günde olacak iş değil.

    3-) nasıl ki giyim zevki, dekor zevki, vb. gibi kendi tarzlarımız varsa, tarot okuma konusunda da herkesin kendi tarzı olur. o yüzden iç sesiniz ve vicdanınız sizi ne şekilde tarot bakmaya yönlendiriyorsa o yöne gitmeniz gerekir. mesela ben kartlara ters olarak bakmam, hepsini düz anlamıyla okurum. ayrıca kelt açılımı, cart açılımı, curt açılımı, bunlara da bağlı kalmam. o an canım ne sormak istediyse ve kaç soru sormak istediyse o kadar sorar geçerim. bazen içimden tek kart çekmek gelir, bazen yeterli bulmam, üç kart çekerim, vs. ben kafa rahatlığı severim. kaynaklardaki açılım modelleri bana dayatma gibi gelir ve itici bulurum, darlanmaya gelemem. benim böyle bir tarzım var, ama bu size uymak zorunda değil. her yaptığı açılımda kelt modeline sadık kalıp dedikleri isabet çıkan okuyucu da çok gördüm mesela. özetle zevkler ve renkler tartışılmaz. tarot bakım tekniği olarak içinizden nasıl geliyorsa onu yapmalısınız. hatta kendi yaratıcılığınıza göre kendi bakım tekniğinizi de oluşturabilirsiniz isterseniz, size kalmış.

    4-) eğer sorduğunuz soru geçmiş & şimdiki zamana yönelikse ve gelen kartları da iyi okuduysanız, istisnai bir durum da yoksa, yorumlarınız %100 isabetli veya ona yakın şekilde çıkar. çünkü yaşanmış bütün olayların bilgisi akaşik kayıtlarda gizlidir. evren, bu tür konularda bir internet tarayıcısının mantığıyla çalışır. tarayıcıda hangi saatte hangi sitelere girilmiş, hangi dosya indirilmiş, vs. bütün bilgilere ulaşabiliyoruz. akaşik kayıtlar da buna benziyor.

    5-) eğer sorduğunuz soru gelecek zamana yönelikse, ne kadar iyi bir tarot okuyucusu olursanız olun, hiçbir zaman %100 isabet beklememeniz gerekir. (veya bekleyin, siz bilirsiniz) doğruluk oranınız maksimum %70-80 olacaktır. bu yalnızca tarot için değil, bütün kehanet araçları (astroloji, pandül, i ching, vs.) için geçerlidir. çünkü gelecek dediğimiz kavram özgür iradeye bağlı olarak değişime uğrayabiliyor. misal veriyorum, bir insan 10 sene aynı davranıp 11. sene karar değiştirebiliyor. o yüzden kehanet araçlarını kullanıp "vay be, ben çok iyi tahmin ettim, şöyle iyiyim, böyle profesyonelim" diyen tipleri ciddiye almaya gerek yok. onların amacı şov yapmak ve kitlelerin dikkatini çekerek ego tatmin etmektir. geleceğe dönük tarot okuması konusunda eğer benim izlediğim yolu sorarsanız, şahsen ben gelecek temalı sorularımı direkt nokta atışı değil de, olasılık alternatifleriyle sorarım. bir olay gerçekleşmiş ve bunun sonuçları neler olabilir? olasılıklar nelerdir? ne tür riskler ve fırsatlar bizi bekliyor? vs. şeklinde net olmayan soru kalıpları kullanırım ve kartlarda önüme çıkan bütün alternatif senaryolar için kafamda bir strateji belirleyip bunları lazım olduğunda uygulamak üzere hazırda tutarım. benim tarzım bu şekilde. siz yine de kartlarda %100 doğru çıkacağını saplantı haline getirip isterseniz kendinizi kandırmaya devam edebilirsiniz, bu da kişisel bir tercih.

    6-) kart çeşitlerinden biraz bahsedelim. gerçi bunu bir entry mde yazmıştım ama kısaca tekrar üzerinden geçelim. tarot dediğimiz şeyin orjinali 78 kartlık raider-waite destesidir. bu destenin haricindeki tasarım destelere "oracle" denir, onlar tarot değildir. ama insanlarda ağız alışkanlığı olmuş, bütün bakımlara tarot bakımı diyorlar. bunu özellikle belirtme ihtiyacı hissettim, çünkü internetten orjinal desteyi satın alacaksanız ürünün isminde özellikle "raider-waite" yazmalı. veya "klasik tarot destesi" olarak da geçer. satın aldığınız ürün beklediğiniz gibi gelmeyebilir diye bunu belirtiyorum. bazı tarot okuyucuları sadece raider-waite e bağlı kalmayıp diğer oracle kartlara da soru sorabiliyor, eğer kendinize uyumlu hissediyorsanız tabi ki oracle kartlarıyla da açılım yapabilirsiniz. oracle ürünlerinde beraberinde kullanım kitapçığı gelir, oradan kart anlamlarını öğrenebilirsiniz. kart adedi ve kart anlamları klasik desteden farklı olur. piyasada birçok oracle çeşidi mevcut; kimi animal spiritlere göre şaman destesi tasarlamış, kimi melek destesi yapmış, kimi katina destesi yapmış, vs. sizler de kendi yaratıcılığınızı kullanıp kendi oracle destenizi tasarlayabilirsiniz. yurtdışından sipariş verecekseniz "oracle deck" veya "oracle cards" diye aratabilirsiniz.

    7-) kartlarınızı satın aldınız ve kargodan geldi diyelim, şimdi ne olacak? gerek tarot destesi olsun, gerek başka malzeme olsun, fark etmez, dışarıdan başkasının elinin ve emeğinin değdiği herhangi bir majikal malzeme, o kişi veya kişilerin enerjisi ile yüklüdür. dolayısıyla yabancı enerjilerin o materyalden temizlenmesi gerekir ve materyali kendi enerjimizle uyumlandırmamız gerekir. ben yabancı enerji arındırması için adaçayı tütsüsü kullanırım, siz de isterseniz bu metodu uygulayabilirsiniz. sonrasında materyali avuçlarınıza alabilir, kalp hizanıza yakın tutabilir, gözlerinizi kapatarak meditatif hale geçebilir ve materyalin size uyumlu davranacağını imajine edebilirsiniz. zaten kartları kullandıkça kartlar ile aranızdaki bağın daha kuvvetlendiğini ve daha nokta atışı tespitler geldiğini göreceksiniz. ayrıca bir kere kendinize uyumlandırdığınız materyalinizi mümkünse bir daha kimseye göstermeyin, dokunmasına izin vermeyin. iyi niyetli kişilerde çok sorun olmayabilir ama özellikle art niyetli kişiler tıpkı sokağın ortasına çöp bırakır gibi maji malzemenize kendi toksik enerji atığını bırakır ve dolayısıyla bu durum tarot okumalarınıza zarar verir.

    8-) şimdi de kartlara nasıl davranmamız gerektiğinden biraz bahsedelim. tabiatta her varlığın astral alemde bir karşılığı olması gibi, tarotun da astral tarafta bir karşılığı vardır, dolayısıyla tarotun evrende bilinç sahibi olduğunu bilerek hareket etmek gerekir. her bilinç sahibinin vereceği doğal tepkileri tarot da size verir. siz kendiniz nasılsanız, tarot da size öyle davranır. mesela tarotu eğlence ve alaya alma olarak görüyorsanız, tarot da size dalga geçer gibi kartlar verecektir. tarota şüpheyle yaklaşıyorsanız, o da size ne idüğü belirsiz cevaplar verecektir. samimi olarak hakikati duymak istiyorsanız, tarot sizi ciddiye alacak ve hakikati olduğu gibi söyleyecektir. fakat yalanlarla kendini kandırmayı seven bir yapınız varsa veya hakikatleri duymaya henüz cesaretiniz yoksa, tarot sizi oyalayacaktır.

    9-) tarot bakımlarında "aynı ırmakta iki kez yıkanmaz" sözü fazlasıyla geçerlidir. yani şunu kastediyorum; tarot bakarken bilimsel ispat yapar gibi test yapılmaz. çünkü tarot, güven sorunu olanlar için ve aşırı materyalist eğilimli şüpheci insanlar için uygun bir alan değildir, gelen cevaplar saçma sapan olacaktır. nitekim böyle biri kendisiyle çelişir. keza ben de olsam aynısını yaparım. birisi bana hem bir konuda akıl danışıyor ve hem de sözüme güvenmiyorsa, o kişiye cevap vermek için neden vaktimi harcayayım ki? güvenmiyorsan soru sormazsın. tarotta da aynı mantık var. zaten tarotu da geçtim, direkt evrenin kendisine güvenmeyenlerin ruhsal gelişimde aşama kaydetmesi çok zordur.

    10-) tarot bakımlarında bir diğer önemli husus da, enerji sıkışmalarına dikkat edilmesi gerektiğidir. bazen peş peşe o kadar çok soru sorabiliyoruz ki, orada artık biraz mola vermeye ihtiyaç duyulabiliyor. yani islamdaki "tebdil-i mekanda ferahlık vardır" sözünün mantığı burada da geçerli. bişeyin peşinden aşırı hırsla koştuğumuzda bizden kaçabiliyor, ama sıkışmış enerjiyi serbest bıraksak ve bir müddet dikkatimizi dağıtacak başka aktivitelere yönelsek, o sıkışmış enerji artık çözülmeye başlıyor. sıkışmış enerjilerde gelen kartlar yüksek ihtimalle yanıltıcı olacaktır, bunu unutmamak gerekiyor. enerjiler ırmak gibi rahatça akmalıdır, baraj seti gibi patlamaya hazır halde tutulmamalıdır.

    10-) tarot bakımlarında özellikle bakan kişinin duygu durumu çok önemlidir. aşırıya kaçmış duygular kartları manipüle edebilir ve yanıltıcı cevaplar gelebilir. aşırı stresli, aşırı öfkeli, aşırı depresif, vb. ruh hallerinde ya bir başkasına bakım yaptırılmalıdır veya duygu durumu dengeli hale gelene kadar beklenmelidir. duygu durumunun dengelenmesi için duş alınabilir, su insanı rahatlatır. veya çeşitli nefes egzersizleri ve meditasyon çalışmaları da duygu durumunu dengelemek için yardımcı olur. bir ağaca sarılmak veya ona yaslanmak da insanın stresini alır, veya bir hayvanı sevip onunla oynamak. artık hangisi size uyarsa.

    11-) tarota evet-hayır olarak soru soracaksanız, kartların ne anlama geldiğini şu siteden * öğrenebilirsiniz. ilgili kartın "read more" kısmına tıkladığınız zaman açıklamalarında göreceksiniz. bazı kartlar "likely yes, most likely yes, maybe" gibi net olmayan anlamlar içerir. öyle zamanlarda "neden net cevap alamadım?" diye sorup tekrar kart çekmeniz gerekecektir.

    12-) tarotun bize verdiği bilgilerin kaynağının akaşik kayıtlar olduğunu söylemiştik. fakat akaşik kayıtlardan öğrenilmesi izin verilmeyen yasaklı bilgiler soruluyorsa, böyle durumlarda tarotun cevapları yanıltıcı olacaktır. bunu yaşamamak için "falanca bilgiyi öğrenmeme izin var mı?" şeklinde önden soru sorulmalıdır.

    13-) tarotta majör arkana, minör arkana, kartların astrolojik karşılıkları, kartların elemental karşılıkları, vs. şeklindeki bilgileri zaten kaynaklarda bulabileceğiniz için bu kısımlara çok değinmeyeceğim. fakat açılımlarda yorum yaparken bu bilgileri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. mesela minör kartlar elementlere temel alarak 4 gruba ayrılmıştır ve misal veriyorum, açılımlarınızda gelen kartın su elementini temsil etmesi ayrı bir anlamdır, ateş elementini temsil etmesi ayrı bir anlamdır.

    14-) son olarak, tarot pratiğini nasıl yapacağımızı anlatıp bitirelim. bana göre bunun en güzel yolu, hali hazırda gerçekleşmiş ve ne olduğunu kesin bildiğimiz olayları sormak ve kartların tepkilerini gözlemlemektir. yani hangi olayı hangi sembol diliyle özdeşleştiriyor, bunu öğrenmeye çalışmaktır. mesela önceden izlediğiniz bir filmin senaryosuna dair sorular sorabilirsiniz. burada niyetiniz öğrenmek olduğu için tarot dalga geçer gibi cevaplar vermeyecektir, bakan kişinin niyeti önemli zaten.

  • "ey iman edenler! ... birbirinizin ayıplarını araştırmayın. birbirinizin arkasından gıybet etmeyin. sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi ister mi? işte bakın bundan tiksindiniz... " (hucurat, 12)

    benim gibi adama bile ayet yazdırdınız. bravo.

  • beklenen bağış miktarına an itibariyle ulaşılmış olan proje. bu ülkede (arada bir) güzel şeyler de oluyor.

  • köpektaparlar kötü insanlardır.

    bütün insanlardan hatta kendilerinden bile nefret eden, aslında köpekleri hastalıklı egolarını tatmin etmek için kullanan kötü kalpli kişilerdir.

  • gurur sandığı aslında ümitsizliğidir.
    uzaktan uzağa sever, iyi olup olmadığını kontrol eder sosyal ağlardan ama aramaz. kırılmaktan, üzülmekten ve yine aynı şeyleri yaşamaktan korkar içten içe.
    ne yeniden aşık olmak ister ne de yeni biriyle vakit geçirmek..
    ölene dek yalnız kalma fikrine de alıştırmıştır kendisini.
    onu sevmek, hem de çok sevmekten mutludur.
    aşkın, aşık olduğun insanı elde etme hırsından çok daha fazlası olduğunu anlayacak kadar büyümüştür.
    içten içe merak eder durur;
    ''o da beni düşünüyor mu, ara sıra da olsa özlüyor mu acaba'' diye..

    korkaklıkla suçlanan ama o korkaklığının ardında çoook uzun bir hikayesi olan insandır. muhtemelen on milyon kere korkmamış, her defasında ağır yaralar almış daha fazlasına cesareti kalmamıştır. belki de karşısındakinden bekliyordur radikal bir adım. belki mecali kalmamıştır?.. tek ihtiyacı olan ''bundan sonra elimden geleni yapacağım'' demesidir. belki o günü bekliyordur.
    özlemesini, geleceği varsa kendi isteğiyle gelmesini istiyordur.
    her şey keşke burada yazılanlar kadar ''türk filmi tadında'' olsa..

  • düşük maliyetli havayolu kavramını bize öğretebileceğini sanan gerizekalılar tarafından savunulan şirket.

    anlamadığınız şu güzel kardeşim, kimse neden düşük maliyetli havayolu politikası uyguluyorsun diye kızmıyor pegasus'a. kötü hizmet verdiği ve fiyat politikalarını kötüye kullandığı için kızıyor.

    1. ucuz hizmet almak kötü hizmet almak demek değildir. görece ucuz bilet satman, bazı gerizekalıların dediği ''lan bu paraya daha ne istiyorsun?'' deme hakkını ancak çerkeş otogarında verir sana, havalimanında değil. bak dünyadaki lowcostlara anlarsın ne demek istediğimi.

    2. low-cost'san eğer bir görelim 1 euroluk kampanyalar şöyle delikanlı gibi, 49 euro'dan başlayan fiyatlarla diyip 99 euro kaktırarak low cost olunmaz.

    3. çalışanlarını eğit. terbiye ver. çayıra salınmış gibi çalışmasınlar.

    4. çağrı merkezinden para almak ne lan değişik? uçağa giriş parası da isteyecek misin yakında?

    5. rötar yapma. yapacaksan sorumluluk al. yolcularını adam yerine koy, mağdur etme.

    6. bagaj kaybetme. evet kaybetme. 10 seyahatte 3 kez bagaj kaybetme.

    pegasus ucuz diye değil, kötü bir firma olduğu için eleştirilmektedir, ki en çok kullananlardan biri olarak kesinlikle katılıyorum.

  • --- spoiler ---
    ya valla kendi kulaklarımla şahit oldum. valla abartı falan yok.
    --- spoiler ---

    tamamı kısa dönemlerden oluşan acemi birligi. henüz ilk hafta.

    uzman cavus: aranızda ehliyeti olan var mı?
    acemi askerler: evet
    uzman cavus: aranızda mercedes kullanan var mı?
    acemi asker: evet komutanım.
    uzman cavus: tamam simdi kosa kosa revire gidiyosun ası baslamıs mı öğreniyosun. giderken de dikkatli git carpma bir yerlere.

  • not: sen güzel kardeşim bu entryi okumayıp geçtiğinde veya bu entryi okuyup uplamadığında bir sonraki dolandırılan sen veya bir yakının olacaktır. dolandırılanın ünlü olmaması bunlara kimsenin dokunmamasını sağlıyor. sabah programlarına meze olmaz çünkü sıradan vatandaşın dolandırılması

    not 2: destekleyen herkes için çok teşekkürler. olumlu olumsuz bütün yorumlarınız önemli, hala yeterince insana ulaşmış değiliz. entrylerinizle de destek vermeniz gündemde kalması için çok önemli.

    bir dolandırıcılık şebekesi var. 2 yıldır kimse dokunmuyor muazzam paralar kazanıyorlar. ben devlet memuruyum. bunlara gücüm yetmez elim uzanmaz ama burada eli kolu uzun olanlar mutlaka vardır. zamanında ekşi sözlükte yazdığım entryi aşağıya bırakıyorum.

    dolandırıcılık kabaca şöyle işliyor. bu dolandırıcı grubu önce bir site açıyor. ve büyük alışveriş sitelerinde de mağaza açıp kendi açtıkları hesaplarla yorumlar yapıp mağazalarının puanlarını yükseltiyorlar.

    sonra ekşi sözlükten hesap satın alıp açtıkları siteyle ilgili olumlu geribildirim yapıyorlar.

    şikayetvar.com dan da açtıkları siteye olumlu yorumlar yapıyorlar. puanları yüksek oluyor anlayacağınız.

    sitelerini ticaret bakanlığının etbis sistemine kayıt yaptırıyorlar. ve siteye tamamen güven sağlanmış oluyorlar. ve bu insanlar nasıl hemen etbis kaydını alabiliyorlar orasını bilmiyorum.

    son olarak bütün siteyi hazırladıklarında bir haftasonu yada iş günü olmayan bir tatil gününde google'dan reklam çıkıyorlar. ve ürünleri değerlerinin %40 altına yazıyorlar (cep telefonu gibi resmi distribütör harici kimsenin %40 indirimle kar elde edemeyeceği kalemlerde yapıyorlar bunu)

    ve sepette ekstra şu kadar indirim ve haftasonuna özel diye reklam yapıp insanları haftasonunda bankaya ve hiçbir devlet kurumuna ulaşamayacakları günlerde düşünmeden alışveriş yaptırıyorlar. ve insanları eft/havaleye yönlendiriyorlar çünkü hemen karşıya geçiyor. eft ye özel ekstra %10 indirim yapıyorlar ve kimse kredi kartıyla almıyor. kredi kartında provizyonda kaldığı için zaten hedefleri de size eft yaptırmak.

    ve sonra birden site kapanıyor ve kaçıyorlar. yeni siteleri zaten yapılmış oluyor o esnada. yeniden aynı oyunu tekrar tekrar oynuyorlar.

    ciddi mağdurları var.

    artisepetim.com
    cepbilek.com
    televizyonn.com

    ve daha nicesi

    hatta sonuncusu sevgievim.com şikayetvardan bakabilirsiniz mağdurlar oluşmaya başlamış bile

    ara not: sevgievim.com da kapatıp kaçmışlar.

    en az 15 20 kere bu döngü tekrarlandı. yerel mahkemeler atıl kalıyor.

    dolandırıcılıklar bu kadar modayken vatandaşı dolandıranlar hakkında kimse bir şey yapmayacak mı ?

    kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. bu rezaleti üste taşıyın size güveniyorum sevgili suserler.

    ilgili entry: #148553795

    edit: arkadaşlar ben dolandırılmadım, çok akıllı olduğum için değil. şansım olduğu için. ama siteler gerçekten çok profesyonel hazırlanmış. ben artisepetim.com la karşılaştım bu çeteyle siteleri için epey para harcamışlar belli ki. ilk defa karşılaştığında üniversite mezunu bir insanın bile dolandırılma ihtimali var. boş anına denk geliyor insanın. bu başlık tamamen iyi niyetle açılmıştır başka insanların dolandırılmaması derdim. bu bir rezalet başlığı değildir.

    —————————————

    son edit: başlık debeye girmiş hepinize gösterdiğiniz hassasiyet için teşekkürler bunun üzerine başımdan geçen bir dolandırıcılık hikayesi daha anlatayım.

    1 yıl önce ev internetimin taahhütü bitmesi sonrası yeni internet servis sağlayıcı arayışına başladım. ve turk-nette karar kıldım. internetten başvuru yaptım. önce türknetten arandım gerekli onaylamaları yaptım.

    ardından türknet kampanya biriminden aradığını söyleyen birileri türknetle birlikte digiturk kanpanyası olduğunu söyleyip digiturk + turknetin aynı fiyata geleceğini söyledi. o zamanlar yalın internete ek vergi gelmişti. uydu yayınıyla vergiden kurtulmuş oluruz gibi bir mentaliteyle okeyledim.

    ertesi gün digiturk geldi başlandı ancak turknet in altyapı süreci uzayınca 1 hafta sonra turkneti arayıp hizmet sunumu yapamadınız digiturkle birlikte paketinizi iptal etmek istiyorum dediğimde aldığım cevap şuydu “ ne digiturk'ü”

    devamında digiturkü cayma süresi içerisinde iade ettim. gelen faturayı ödedim ve tüketici hakem heyeti tarafından ödediğim parayı da geri aldım.

    anlayacağınız digiturkte bayiler sizin yaptığınız üyelik üzerinden komisyon kazanacağı için böyle bir yola başvuruyor. digiturk desen bana üye geldiği sürece sorun yok diyerek ses çıkarmıyor. türknet desen daha senin kendilerine sunduğun kişisel bilgileri ve iletişim numaralarını dahi koruyamıyor.

    nerden tutsan elinde kalır. bu rezalet gerçekten.