ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
you can't take it with you
-
insanlara, yaparken gerçekten mutlu oldukları işler yapmasını tavsiye eden güzel film. bu iş mızıka çalmak bile olsa..
günümüz insanlarının kesinlikle izlemesi gereken film diye düşünüyorum. karmaşa içerisinde o denli kaybolmuşuz ki, hayattan gerçekten zevk alamaz duruma gelmişiz.
ayrıca, parayı mutluluk aracı olarak görmekten ziyade amaç haline getiren insanlarımızın aslında manevi değerlerden ne kadar yoksun olduğunu üstüne basa basa bize gösteren enfes filmdir. rus kolenkhov karekteri için bile defalarca izlenesi..
(bkz: frank capra)
(bkz: feel good movie)
törende şiir okurken gülme krizine giren çocuk
-
güldürmüştür.
umarım ilelebet tüm çocuklar gülsün bu ülkede.
bayram hepsine kutlu olsun...
şehit haberleri varken hükümet eleştirisi yapmak
-
halkları hitler’e ve mussolini’ye aynı eleştirileri yapmamış olduğu ve toptan yıkıma maruz kaldığı için aynı hataya düşmek istemeyen şerefli yurttaşların eleştirileridir.
eleştiri akıldır, gerçektir. vatan ancak akıl ve gerçeği görerek, ifade ederek korunur.
pull and bear'ın anlamı
-
sen çekme ulan ayı.. dır.*
yol ortasında kılıçla idam edilen kadın
-
peygamberlerin neden sürekli bu coğrafyaya gönderildiğinin cevabıdır.
imamoğlu'nun istiklal'deki bankları savunması
-
terörle mücadele yöntemi olarak bankları kaldırmak(?)
caddeleri komple kapatırsak hiç terör eylemi olmaz o vakit. banklarla sınırlı kalmasın.
en dumur laf atmalar
-
fi tarihinde kordondayız, çimlere yayılma muhabbetin belini kırma vaziyetindeyiz. gelen geçen kalabalık baya yaz günü idi. bir izmir dilberi yan taraftaki potansiyel ismail yk fanatiği tiplerin yanındaki banka oturur. tabi bu yağız delikanlılar hemen pazar keyfi tadında bir kıyafet yorumuna girişirler. derken o muhteşem laf atma gelir la haso bir yeşillik bulsak da üstüne otursak. şair burada dilberin yeşil ağırlıklı kıyafetine dikkat çekmektedir. derken dilber işitir bu sözü. elini çantasına atar ve bir milyon çıkarır ve gençlere atar. alın bunla salatalık alın o da yeşil üstüne oturursunuz. ayar konusunda ankaralı namık'la yarıştığı tarafımızca tescil edilir. ayakta alkışlanır derken gözden kaybolur.
spor salonlarına arena demek şık değil
-
adam artık o kadar hakim ki her şeye, canı sıkılıp saçma sapan şeylere salça oluyor. apartman yöneticisi emekli albaylardan beter.
arena demeyelim külliye diyelim pls.
atom bombası sonrası ülkede olası havuz manşetleri
-
paralelciler , geziciler ve dış mihraklar şokta.
2. abdülhamit han tarafından düşünülen ve osmanlı bilim adamları tarafından planlanan atom bombası akp ve sayın cumhurbaşkanı sayesinde yurda döndü.
sarayda ki sığınağından halka seslenen erdoğan ;
benim halkım ilerlemekten vazgeçmeyecek , mutasyondan korkmayın dedi ve mutasyona karşı çıkanları terörist ilan etti.
yazarların atatürk'e benzeyen özellikleri
-
yobaz, cemaatçi, şeriatçı birini 100 metreden tanırım. atam tanımakla kalmazdı gerçi ama bendeki de fena özellik değil.
üniversitede fark edilen gerçekler
-
her şeyin çıkarlarımızla ilgili olması. birine aşık olduğumuzda bile asıl hoşlandığımız şeyin, aşık olduğumuz kişinin bizde yarattığı his olması. en basitinden bir iyilik yaptığımızda duyduğumuz tatmin, 'ne kadar da iyi insanım ben' hissi. her şeyin aslında tamamen kendimizle alakalı olduğu. ne kadar bencil olduğumuz.