ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
efsanevi cimrilik hikayeleri
-
tlc'ye "bir gün extreme cheapskates'i türkiye'ye uyarlarsanız elinizin altında böyle biri var" diye haberini vermek istediğim eski sevgilim, evde demlenen çayın hesabını yapardı. çok uzun bir süre -3 hafta- düşünüp taşındıktan sonra arkadaş grubuyla karaköy namlı gurme'ye kahvaltıya gitmemize karar vermişti, yerken öğürdüğü halde sırf almış olduğu için rokfor peynirini canı çıkarak yutmuştu. hesabı (bozuk 4 tl'si hariç ben ödedim) görünce kısmi felç indiği için arkadaşlarına "hadi bana gidelim otururuz" dedi, birlikte yola çıktık, tramvayda buna "gidince bir çay demleriz şimdi" dedim ama vay babovv demez olsaydım. adam gözümün önünde titredi lan titredi. zangırdaması geçince "çayı az önce kahvaltıda içtik ya" diye azarladı beni. "salçalı makarna yaparken salçayı yağı yağ yarı suyla kavuruyorum daha soft bir tadı oluyor" demişti. ailesi dubai'yle ticaret yapıyordu, kendisi mühendisti. ne sebepten ayrılırsam ayrılayım herkes cimriliği yüzünden ayrıldığımı düşünecek diye jet hızıyla ayrılmaya utanıyordum; neyse ki seviyeli birlikteliğimizin 45. gününde "ortamda senin esprilerine benimkilerden daha çok gülünüyor, bu kabul edilemez" diyerek benden ayrıldı. aro kardeşim, cennette peygamberle komşu olasın.
van persie'nin milli takıma çağırılmaması
-
30'luk gomez ve hatta podolski'yi bile milli takıma çağıran löw'ün kendisini milli takıma çağırmamasının başlıca tek bir sebebi olan futbolcu:
1. van persie alman değil.
yılmaz morgül'ün el yazısı
-
mordor lisanı ile yazılmıştır.
zaten ''morgül'' ismi de
mordor ve nazgul isimlerininden uyarlanma.
beyler yılmaz morgül orta dünya insanıdır.
(bkz: its some kind of elvish, i cant read it)
edit: (bkz: minas morgul)
pişmiş tavuk almaya giden vatandaşa 4 bin tl ceza
-
adana demirspor'un şampiyonluğunu kutlamaya gidiyorum deseydi ceza almayacak bir vatandaşın aldığı cezadır.
ateistler vatandaşlıktan ve dinden çıkarılsın
-
dakkasında kabul edeceğim şey.
suriye'ye iltica eder ordan tekrar türkiye'ye sığınır krallar gibi yaşarım.
müşteri memnuniyetinin sıfır olduğu şirketler
8 mayıs 2020 akıllı telefon vergisi
-
bence kölelik sistemi geri gelsin, hiç yoktan ne olduğumuzu bilir ona göre yaşarız.
400 olmadı da diyelim ki 335 oldu o da olumlu
-
cumhurbaşkanımızın yeni hedefi.
ya en son kaça olur sen onu söyle de verelim kurtulalım.
link
debe: ali ismail,berkin elvan,mehmet ayvalıtaş, ethem sarısülük , abdullah cömert
ankara'yı sevme nedenleri
-
behzat ç'nin çekildiği topraklar olması yeterlidir benim için.
bitcoin
-
son iki haftadir paritesi 6-8 dolar arasinda seyreden, bugun 8.35 olmus para birimimiz. ote yandan "difikulti" de katlanarak artmakta, ah keske eskiden girisseymisim dedirtmekte. bu kadar ekran kartini daha sonra nereye sokucam diye sordurtmakta.
japonların ağaç kesmeden odun üretme tekniği
-
yerel japon halkı tarafından daisugi (sürdürülebilir ormancılık) olarak isimlendirilen ve yaklaşık olarak 800 yıldır devam eden tamamen doğayla barışık bir proje. bu şekilde ağaç yetiştirip kereste üretmenin altında, ülkenin geniş bir ormanlık alanı olmaması (toprak bakımından 377.915 metrekare) yatıyor.
asırlarca yaşayabilen bu japon sedir ağaçlarını tek seferde dikerek, sonrasıda sık ve düzenli bir şekilde budama yaparak, bir meyve ağacı misali devamlı meyve ve sebze toplar gibi ağaçlardan düzenli bir şekilde odun hasat ederek kereste üretilebiliyor.
toprağa ekili ana gövdenin tepesindeki uzun dallar sanki başka bir ağaç gövdesiymiş gibi kesiliyor ve alttaki ana gövde sürekli yeni ağaç kolları üretiyor. japon halkı birçok konuda olduğu gibi bu konuda da işini biliyor.
daisugi, japon halkının ormanlarını yok etmeden kaliteli kereste elde etmesine izin vereren asırlar önce öğrendikleri harika bir keşif. geliştirilen bu harika teknikle oldukça uzun, son derece düz ve sağlam gövdeler elde ederek istedikleri kalitedeki mükemmel keresteleri, yine doğaya ve ağaçlara zarar vermeden üretebiliyorlar.
asıl değinmek istenen konu; bu japon sedirlerinin ülkemizde yetiştirilmesinin ve bu teknikle odun ve kereste üreterek ormanların yok olmasının önüne geçilmesi mümkün mü? böyle bir projeyi hayata geçirebilmek için, ilgili sedir ağacının yetişebilmesi adına ülkemizin iklim şartları müsait mi?
böyle güzel bir çalışma hayata geçirilse ve yurdun dört bir yanına ilglili japon sediri fidanları dikilerek girişimlerde bulunulsa sizce de harika olmaz mı? ağaçlar kesinlikle hem görsel olarak harika hem de son derece faydalılar.
edit:
ekstra video ve fotoğraf.
ufak bir video
fidan dikimi yapan birinden video
fidan nakli yapılan başka bir video
yetiştiriciliğe yeni başlayan birisi video
ilgili birkaç fotoğraf:
görsel 1
görsel 2
görsel 3
görsel 4
görsel 5
aşağıdaki fotoğraflar ise kesilen ağaç kollarından elde edilen kerestenin kullanım alanlarını içeriyor.
görsel 1
görsel 2
görsel 3
görsel 4
görsel 5
kaynak 1
kaynak 2