hesabın var mı? giriş yap

  • hindistan'da gelin, basit bir toplama işlemini yapamayan damadı nikah masasında terk edip gitti.

    --- spoiler ---

    hindistan yerel basınında yer alan haberlerde, bir gelin, düğün sırasında "15 artı 6 kaç eder" diye sorduğu damadın 17 cevabını vermesi üzerine evlenmekten vazgeçti. damadın ailesinin ikna etmeye çalıştığı gelinin, evlenmeyi kabul etmediği, damadın eğitimi konusunda kendisini kandırdığını söylediği belirtildi. yerel polisinin, ailelerin düğünden önce birbirlerine verdikleri hediyelerin iadesine ara buluculuk ettiği kaydedildi. evliliklerin genellikle görücü usulü yapıldığı hindistan'da gelinle damadın, nikahtan önce birbirlerini tanıma şansı olmuyor.
    --- spoiler ---

    40 yapar deseydi belki kabul ederdi gelin.

  • iskoç dilince (lag a' mhuilinn) değirmenin çukuru anlamına gelen (bkz: bir gecede cahil kaldık) bu damıtım evinin bir özelliği de islay bölgesinde üretime başlayan en eski damıtım evi olmasıdır. (1742 yılı)

    1816 yılında bir çiftçi olan john johnston kaçak halde işletilen civar damıtım evlerini bir araya getirir ve adına artık yasal hale gelen lagavulin adını verir. 1836 yılında john uçmağa göç edince tesisi alexander graham satın alır ve 1861 yılında mackie & co'nun o zamanlarki sahibi james mackie tarafından büyük bir hissesi devrolunur (yıllar sonra white horse adını alacaktır). sonraları adaya kömür arpa ve fıçı getiren denizciler boş şişelerini lagavulinlerle doldurup kaçak bir ticaret yolu da keşfederler ki bu durum ikinci dünya savaşına kadar sürer. savaşın ardından 1948 yılında bir daha kapanmamak üzere kapılarını açar.

    gelelim şişenin içine...

    bu bölgenin en baskın karakteristik özelliği olan turba esansını, hacıdan gelmiş dedelerin ellini öptüğünüzde burnunuzu yakan hacı misleri kadar derinden hissedersiniz. adeta başarılı bir mangal sonrası övgüleri üzerinde toplayan küçük eniştenin şişme montundan evrene yayılan, sanki sobanın ilk alevinden sonra tüten is kokusu kadar net yerleşir burnunuza.

    islay bölgesinin diğer meşhur viski markalarının (bkz: coal ila) (bkz: laphroaig) (bkz: ardbeg) (bkz: bruichladdich) aksine lagavulin 16 ekpresyonunda henüz ilk yudumda başlayan kuru meyve ve baharat tadlarını yakalıyorsunuz. öyle dengeli bir şekilde ağzınıza yayılıyor ki böylesi bir uyumu bozmamak için çoğu kez kendinizi eşlikçilerden uzak tutup sadece bardağı koklarken bulacaksınız.

    dolgun ve yuvarlak bir içime sahip olan lagavulin 16'yi daha keyifli hale getirmek için tuzda kurutulmuş kaz etini mutlaka deneyin.

    tadım notları:
    burun: is, turba , iyot
    damak: is, kuru meyve, baharat, vanilya
    bitiş: uzun ve orta sertlikte bir bitiş

  • gelmiş geçmiş en iyi dizidir.

    çünkü bu cümle sabırsız bekleyişin son bulmasıdır. nihayet başlamıştır, kafalardaki sorular cevap bulacaktır. ya da o sorulara yenileri eklenecektir. ne olursa olsun o cümlenin yaşattığı hissiyatı artık hiçbir dizi veremeyecektir.

    `(bkz: previously on lost)`

  • ulen bir de bekara diye not düşmüşler açıklamaya; bekar insanları ikinci sınıf insan, köle gibi gören ev sahiplerinin başı inşallah swinger partileri yapan evlilerle derde girer.

  • 2 yıl sonra edit: hiç bir şey bahane sayılmıyor evet. son 1 aydır ben de bu grup içerisindeyim. evet kötü hissediyorum. hayata pause tuşu istiyorum. kişisel meselelerini hallettikten sonra işe devam etmek istiyorum. neyse.
    düzeldim editi: 1 ayın farkını günde 15 saate yakın çıkararak telafı etmeye çalışıyorum. vicdanım rahat aslında, yaptığım işi kötü yapmadım, kişisel ciddi bi kaç problemden dolayı erteledim diyebilirim. memnuniyetsizlikleri de bi kaç güzellik yaparak telafı ettim. iyi bir çalışan oldum sözlük, mutluyum.

    son 6 - 7 aydır istisnasız her gün şu cümleyi kuruyorum. kodugumun memleketinde bir tane mı işini düzgün yapan adam olmaz?

    her gün bir şeylerle karşılaşmak zorundasın. otobüs şoförü mal taşır gibi otobüs kullanır, garson seni sikine takmadan siparişini alır eksik getirir, paketçi evdeki kızlara sulanır taciz eder, klimacı her defasında bir şeyleri yanlış yapmıştır.

    bu böyle uzar gider ve bu memlekette her şey bir yerden boka sarmaya devam eder.

    edit: işini düzgün yapmayan sadece yukarıdaki meslek grupları değil. yanlış anlamak istemiş yine işini iyi yapan çok şeker insanlar. yukarıda yazdıklarım 18 saat içinde yaşanan ufak şeyler. buraya her gün yazacak olsam geçen haftadan itibaren babamı öldürmeye çalışan bir doktor, bir yazilimciya verilen 3 aylık işin 10 günde tamamlanmasını bekleyen iş sahibi ( o da yazılımcı- en iyisi olduğunu iddia edenlerden-), her gün işyerine gelen ve kovulunca çıkarmakla tehdit eden gerizekalı bir mülk sahibi, dönerden kıl çıkınca sizin saçınız yok mu diyip para isteyen bir dönerci, imzasını satmak isteyen bir mühendis eklenebilir. ki bunlar hatırladıklarım.

  • doğru bir önermedir.

    100 lira maaş alan bir kişiye yılbaşında yüzde 8 zam yapılırsa maaşı 108 liraya çıkar. 12 ayda eline toplamda 1296 lira geçer.

    yüzde 4+4 zam yapılınca ise 6 ay 104 lira maaş aldıktan sonra diğer 6 ay 108,16 lira maaş alır. 12 ayda eline 1272,96 lira geçer.

    yani yüzde 4+4 zam yüzde 8 zam değildir. tam olarak yüzde 6,08'e denk gelir.

    yüzde 4+4 zam yaptık demeleri ise hükümetin tepki azaltmak için rakamları şişirmeye çalışmasından başka bir şey değildir.