ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 haftadır aralıksız yanan zombi
binali yıldırım'ın tv düellosunu kabul etmesi
-
turkiye'de super bowl havasinda gececek duellodur. devre arasinda tarkan falan ciksa bari.
stadyumlar siyaset yeri midir
-
stadyumlar siyasetin rahmidir. merkez üssüdür. anavatanıdır.
(bkz: nika ayaklanması)
ayrıca o stadda recep tayyip erdoğan sloganı atsalardı, işte beşiktaş taratarı! binlerce fenerbahçe taraftarının reise desteği! diye başlıklar atar övünürdünüz. işinize gelmeyince stadyumlar siyaset yeri midir?
yok kardeş stadyumlar ananızın amıdır.
gökhan zan'ın ayı zannettiği kuğu
-
köydeki tavuğun bile maruz kalmadığı bir harekete maruz kalmış gariban hayvancağız. nasıl da şaşkın bakıyor.
-al sana pide, ye.
-abi ben zarifliğin, inceliğin simgesiyim.
-sen yemezsen ben yiyorum.
rte'nin 4 yeni otomobilciği
-
ömründe 80 euro görmeyen adam, maksimum 800. 000 eurodur diyor bunu da sanki zaruri ihtiyaçmış gibi yansıtıyor. amaç algıymış, yersen.
ak parti'nin ağaç göndermeli izmit köprüsü reklamı
-
köprünün denizin üstüne yapılacağını özellikle belirtme ihtiyacı duyulan reklam. seçmeninin kapasitesini biliyor akp sonuçta.
ayrıca sanırım bu köprünün ayağı, kendine bağlanan bir otobanı falan yok. hiç ağaç kesilmiyormuş çünkü. açıkçası ben tatmin oldum.
children of men
-
abartılı ifadeler kullanmak istemem ama çok başarılı, hakkının yıllar sonra daha da ziyadesiyle teslim edileceğine inandığım, kendi alanında henüz daha iyisini izlemediğim bir film.
adeta aksiyon böyle çekilir dersi veren tek plan çekimleri, genel anlamda görüntüleri, dini göndermeleri, büyük ülkelerin günümüzde uyguladığı mülteci politikalarının neredeyse aynısının ustalıkla aktarılması, senaryosu, kurduğu distopik ama gerçekçi dünya, verdiği siyasi-politik mesajlar, müzikleri ve michael caine'i ile çok özel bir yerde duran bir film children of men.
zizek tabii daha iyi anlatacaktır, ona göre kabaca filmi bu kadar unutulmaz yapan; insanlığı kurtaran bir anti-kahraman hikayesini başarılı bir şekilde anlatması değil, ana hikaye akarken, arkaplanda aynısını bugün yaşadığımız ve dolayısıyla rahatlıkla özdeşlik kurabileceğimiz muazzam bir günümüz kapitalizmi tablosu sunmasıdır. filmde olay örgüsü ilerlerken; göç, savaş, aşırı akımlar, terör, baskı gibi neredeyse gündelik hayatımızın bir parçası haline gelen olgulara dair sahneler izleriz arkaplanda. bir distopya izlediğimizi varsayarız ama gördüklerimiz hep yaşadığımız dünyaya dairdir. işte filmi bu kadar başarılı yapan tam da bu arkaplandır.
children of men bir aksiyon filmi değil, 2020'lerde yaşayacağımız günlerin 2006'da çekilmiş, usta işi bir habercisidir.
wonder woman
-
the dark knight üçlemesinden sonra dc'den çıkmış en iyi süper kahraman filmi olabilir. daha karanlık bir seriye dönüşürse belki onu da geçebilir. wonder woman'ın hikayesini bilmiyordum benim için belgesel niteliğinde de oldu. tırt bi karakter zannediyordum* film bir nebze olsun derinlik ekledi.
gal gadot tip olarak da oyunculuk olarak da wonder woman'a bürünmüş. kadın yönetmen de müthiş iş çıkarmış. makinistinizden ısrarla isteyiniz.
130-160 bin tl arası alınacak en iyi araba
-
(bkz: bir buton var bildin mi)
noterliklerin batmaya başlaması
-
sonuna kadar okuduğum ama güncel durumda 2 yıl çalışıp antalyada daire alabilme seviyesine kadar düşmüş noterin nasıl battığını anlamadığım durum. böyle bir batma fırsatı varsa derhal değerlendirmek isterim.
mülakatlarda işe alınmama sebepleri
-
üniversiteden yeni mezun olmuştum. babamın bir arkadaşı vardı ve adamın marketler zinciri vardı. askere gitmeden boşta kalmayayım diye babam gidip görüşmemi istedi. her neyse şirket sahibi "tabi gelsin insan kaynakları müdürümüzle görüşsün açıkta bir pozisyon vardı ama ne olduğunu bilmiyorum konuşsunlar başlasın hemen" gibisinden bir şeyler söylemiş. şirketin genel müdürlük binasına gittim insan kaynakları müdürüyle görüştüm. adam özgeçmişime baktı bana baktı "ya açık konuşucam, biz raporlamaya eleman alıyoruz ama sen bizi aşarsın. burda fatura falan girecek birini arıyoruz ayıp olur sana. illa çalışmak istiyorsan çalış ama ben şahsen lise mezunuyum sen hesap et" dedi. egom tavan yapmıştı ve umursamazsa "ehh tamam ben bi düşüneyim dönerim size yeaa" deyip eve dönmüştüm. babama "ya baba adamlara ben çok fazlaymışım. eğitim ve birikimlerimle ezermişim, ondan reddettim" deyip odama geçtim ve ultima online oynamaya devam ettim.
internet taahhüt sürenizin sonuna geldiniz
-
bu ses kaydını anons eden, bu sesi kaydeden, bunu veritabanındaki tüm numaralara dinleten, bunu akıl eden, bu işin içinde başından sonuna kadar küm varsa,
sizi adam gibi, duvardan duvara vura vura sikmiyorlar diye böyle yapıyorsunuz biliyorum.
hukuk olsa, rahatsız ettiğin kişi başına 10k tl ödesen sikilmişten de beter olursun da işte hukuk. o kadarı yok, ahlak yok, ahlaksızsınz.
bende var ondan anlayana anladığı dilden konuşacak kadar.
balçiçek ilter
-
"ve biiiz linç edildik, enver"
değil mi, tüh tüh... linç edilmişler, çok üzücü doğrusu...
linç deyince aklıma geldi, zaten çıktığı hiç olmuyor da;
(bkz: ali ismail korkmaz)