ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pegasus çalışanlarının saygısız paylaşımı
-
linç etmek için sıraya girenler sayesinde 3 ay hapis cezası almışlardır. hapse girmeyecekler, çünkü önceden sabikalari yok ama kariyerinin başında gencecik insanları sırf hoşunuza gitmeyen bir şey yaptılar diye çarşaf çarşaf hedef gösterip işsiz bıraktınız ve sicillerini lekelediniz.
çok saygısızca ama olmaz bu kadar falan diyen orta yolcular, en çok da sizin eseriniz bu, gücünü sizden alan bir kitle var, gurur duyun.
şeyma subaşı'nın dolandırılması
hemşirelere hekimlik yolu açılsın
-
ikinci öğretim tıp açılsa onu bile kazanamayacak tiplerin ıslak rüyalarını süsleyen istek.
murat bardakçı
-
--- spoiler ---
(nükleer enerji üretimi sonrası atıklardan bahsediyor)
- derdiniz atıklarsa afrika orada? veririz üç beş kuruşu oraya göndeririz.
--- spoiler ---
yani ne diyebilirim, ne dersem bu korku filmini tam olarak izah edebilir gerçekten bilmiyorum. benim kelime dağarcığımın bittiği bir nokta burası. kan donması nasıl oluyormuş bu lafın sonunda anladım...
mustafa pektemek
-
(bkz: yine mr'a soktun kardeş)
sokak röportajındaki yeşil tişörtlü kişinin amacı
-
bir insanın ne derece şerefsiz ve haysiyetsiz olduğunu göstermek olabilir. 20 liralık tuşlu telefonu ve hattı var diye bir insan fakir olamazmış. ne diyebilirsinki bu şeref yoksununa...
17 ağustos 1999
-
17 agustos'tan iki gün sonra dışişleri bakanlığının çağrısı ile atatürk havalimanına gitmiştim. sıra numarasına göre yurtdışından gelen yardım ekiplerinin yanına ingilizce bilen bir türk verip gönderiyorlardı. doctors without borders isimli kuruluştan bir doktor ekibi, tüm ameliyat malzemeleri ile gelmişlerdi. yunanlı 2 cerrah. bir iett otobüsü içinde tüm malzemeleri ile birlikte yalova'ya gitmemiz söylendi. akşam saatlerinde yalova'ya vardık. enkaz enkaz dolaştık, yardıma ihtiyacı olan bir yer aradık. sonunda bağımsız bir afet merkezi bulduk ve oraya gittik. bize bir yer gösterin yardım edelim dedik. "burada yeterince türk doktor var, yabancıya gerek yok" cevabını aldık her gittiğimiz yerden. 24 saat boyunca tüm yalova'da iett otobüsümüzle dolaştık amabir çok enkaz olmasına rağmen yardımımızı isteyen tek bir kişi dahi bulamadık. hepsi türk hekimlerine emanet edin bizi dedi. yunan doktorlar da bir süre sonra heveslerini yitirdiler ve iett şoforumuz ile kendilerini atatürk hava limanına geri bıraktık. organizasyonsuzluk, güvensizlik ve milliyetçilikten hoşlanmadığımı hatırlatan gün.
burak yılmaz
-
gol sonrasi sevinci cok itici. evet. deplasmanda rakibi susturuyor ve ronaldo'nun hareketini aynen kopyaliyor.
gozlerimiz 4-5 gol gerideyken deplasmanda gol atip rakibe sus isareti yapan pembe yanakli kezban tuncay sanli'yi ariyor.
işe arabayla gidebilmek için çalışmak
-
bana fight club'da geçen vecizeyi hatırlatan cümle. şöyle demişti tyler durden,
"sevmediğimiz insanları etkilemek için ihtiyacımız olmayan şeyler satın alıyoruz"
orjinali: we buy things we don't need, to impress people we don't like
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
passaparola 'da gerçekleşiyor:
metin uca: üniversite öğrencisi peter parker'ın bir örümcek tarafından ısırıldıktan sonra mutasyona uğrayıp dönüştüğü süper kahraman, ö1, ö2..
yarışmacı: öri potır!