ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
tarih : ocak 2005
mekan: eskisehir tramvay, nam-ı diğer estram
tramvay aniden yavaşladı. her daim kalabalık olan araçta bulunan insanlar bu yavaşlama sonrası istemsiz adımlar attılar. derken birileri bişeyler dedi gel görelim ne dedi:
-(birisi) tramvay birine çarpıyodu son anda durdu *
-(bir kız) evet evet ama olsun tramvayın her ay 4 kişi öldürme hakkı varmış *
akabinde dayanamadım koptum gülmeye başladım. çevremdeki insanlar da gülüştüler. ama onların gülme sebebi az önce kızın söyledikleri değilmiş. onları güldüren kızın konuşması sonrası oturan yaşlıca bir bayanın şu sözleriymiş:
- iyi olur valla zamanla şu kalabalıktan da kurtuluruz. (tramvay ayda 4 kişiden zamanla eskişehiri yutar diye düşünüyor hanfendi) *
tek maske yetmez artık çift maske takmalıyız
-
mantıklıdır. tek maskeyi en başından beri saçma buluyordum. maskeyi bi koluna takıyosun öbür kolda maske yok. tabi yayılır virüs.
büyük sığınmacı protestosu
-
acilen biseyler yapılması gerekiyor. ülke gözümüzün önünde yok oluyor.
edit: tüm bu olaylara sessiz kalan, halkı örgütlemeyi başaramayan ve ülkeden mültecileri göndermeyi vaat etmeyen hiçbir partiye oy yok.
edit2: arkadaşlar sürekli mesaj geliyor. ne yapabiliriz diye. bireysel olarak çok yapabileceğimiz birsey yok. sokağa çıkıp 10 kişi protesto yapmaya kalksanız bile hasmetlimizin gazabına ugrarsiniz. siyasi partilerin bu konuda öncü olması gerekiyor. mitingler yapıp halkı organize etmesi gerek.
rıdvan dilmen
-
az önce iktidara kıps yapmıştır. (bkz: 4 nisan 2015 fenerbahçe otobüsüne saldırı) olayının yaşanmasını iç güvenlik yasasının olmamasına bağlamış "bi şeyler yapılmaya çalışıyor ama izin vermiyorlar molotof kokteyli atmak serbest olsun diyorlar demiştir".
işi iyi öğrenmiş, milletvekili adayı olursa şaşırmam.
beylikler döneminde geçen game of throne gibi dizi
yaran fıkralar
-
zamanın birinde temel avrupa'ya gider.
bir gün bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.
üç-beş defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar:
"pardon, niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
temel cevap verir:
"ben, dursun ve hamdi, bizler üçüzüz. hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz.
hepimiz de bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
yine günlerden bir gün temel aynı bara gelir fakat bu kez iki bira ister.
temel biralari içtikten sonra tam kalkacakken barmen sorar:
"başınız sağolsun efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince, temel cevap verir:
"hayir ben içkiyi biraktim!"
doktor olduğunu her yerde belirtme ihtiyacı
-
tabii tüm bu tartışmaları yaparken tıp doktorunun 6 senede, 'herhangi bir bölümden doktorası olan adamın' ise minimum 10 senede doktor olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. tıp doktoru akademik doktordan daha alt bir ünvandır entelektüel emek ve seviye bakımından. ancak devam eder ve bilimsel çalışma yaparsa akademik doktor olabilir. yani bir akademik doktor kendini tıp doktoru olarak lanse etmeye çalışıyorsa (ki böyle bir dallamalık hiç duymadım) değerini aşağı çekiyordur. hatta bu yüzden tıp doktorunun tıp doktoruyum ya da hekimim ifadesini kullanması daha yerindedir. akademide doktor phd yapana denir.
ormanda jaguar saldırısı karşısında yapılacaklar
-
tanıdık jaguar neyse de tanımadığımız jaguar saldırısı korkutur.*
edit: ispiklenmiş. neyini ispiklediniz la?
25 nisan 2015 ny'da ermeni'ye saldıran türk
-
ermeniye saldıran değil, o ermeni tarafından yere atılan türk bayrağını yerden kaldıran türktür.