ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yeni başlayan erkekler için yemek yapma sanatı
-
püf noktalar
yemekleri daima tencerenin içinden yiyin. böylelikle tabak kirletmemiş olursunuz
asla sade pilav yapmayın. domatesli pilav yaptığınızda altını tuttursanız bile renginden anlaşılmaz
mutlaka soğanlı bir yemek yapacaksanız asla soğana dokunmayın. özellikle rendelediğinizde elleriniz çok kötü kokuyor. bunun yerine soğana ekmek tahtasıyla beş altı kez vurmayı deneyin. aynı işi görür.
patates kızartacaksanız soyduğunuz patatesleri asla yıkamayın. kızgın yağa attığınızda çok kötü patlıyorlar.
yemekler asla kendi başlarına hareket etmezler. şayet geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldamaya başladıysa kurtlanmış demektir. sakın yemeyin.
sebzeleri pişirdikçe vitamin değerleri düşer. mümkün olduğunca çiğ tüketin.
karpuz tabağa koyulmaması gereken bir meyvedir. ikiye ayırıp ortasından kaşıkla yiyebilirsiniz.
çiftleşmek için 30 bin erkeği bekleten dişi yılan
-
bana candan erçetin'in istiklal'de çetkiği klibi hatırlatmıştır.
http://c12.haberself.com/…berself/159/9/55259_m.jpg
(bkz: beyler sakin)
obe
-
nimiletimin yıldızıdır.
gonca vuslateri
-
cocuk, cocuk gibiler. hiçbir seyden haberleri olmayan tipler.
"saglik sistemimiz super" demis, "hemen mudahale ettiler" bla bla. guzel ablacigim, sen ilk müdahale icin amerikan hastanesi ya da acibadem'e gidersen tovbe bismillah allah kadar iyi mudahale ederler. valide hanim amerikan hastanesinde kolon ameliyati oldu, polip neredeyse izzeti ikramdan utandigi icin vücudu terk edecekti.
sen bir de siradan bir devlet hastanesini bir denesene, sonra konuşalım şu sistemi he, ne dersin?
arda turan'ın sabah 5'te kalkıp 8 km koşması
-
hakikaten yılda birkaç milyon euroya yapılcak iş değil.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
kerem(5) ve annesi femme noir arabada müzik dinleyerek yolculuk etmektedir. the last shadow puppets - the meeting place çalmaya başlar.
kerem: anne niye sorry diyor sürekli?
femme noir: çünkü üzgünmüş keremcim.
k: onu anladım, niye üzgünmüş yani?
f: çünkü sevgilisinden ayrılmış.
k: niye ayrılmış peki?
f: söylemiyor şarkıda onu.
k: sevmiyorlar mıymış birbirlerini?
f: seviyorlarmış, o yüzden üzgünmüş zaten.
k: e seviyorlarsa niye ayrılmışlar?
f: bazen olur öyle. kavga etmişlerdir mesela.
k: e biz de seninle ediyoruz ama barışıyoruz. severken ayrılmak çok saçma.
kendime not: çekirdekten yetiştirip çift terapisti yapayım oğlanı.
kanoyla otobüse binemeyen çiftin şoförle kavgası
-
şark kurnazlarına bak, adam diyorki insan gibi, bekle herkes binsin ben alıcam. o hırt adama saldırıyor. ya bi gidin ya. kimsenin hakkını düşünmeyen insanlardan nefret ediyorum. ya bu hırtın arkadaşı da otobüsün önüne falan yatmışi ya arkadaşım bi gidin ya, dünya sizin çevrenizde dönmüyor. adam almıyorum dememiş azcık bekle.
tanım: sonuna kadar haklı olan otobüs şoförü
ahmet altan
-
kendisi gibi 2010 yılından önce akpyi savunmamak ahlaksızlıkmış bazı suserlara göre.
esas ahlaksız sizsiniz. hem de ahlaksızın en önde gidenlerisiniz. sanki akp'yi sevmeyen herkes darbeci, elitist, baykalcıymış gibi hala eski alışkanlıklarınızla manipülasyon yapıyorsunuz. bugünlerin yaşanmasında bu adam gibi sizlerin de payı var. o kopasıca elleriniz 2010'da evet demeseydi bugün hsyk ve yargı bu halde olmayacaktı. kuddusi okkırlar, ali ismailler hala yaşıyor olacaklardı.
malum zatın sümüklü mendilleri ne yaparsanız yapın o günahlarınızdan sıyrılamayacaksınız. her zaman islamcıdan demokrasi bekleyen salaklar olarak anılacaksınız.
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
hayatta sadece dört değerli soru vardır;
kutsal nedir,
ruh neden yapılmıştır,
uğrunda yaşamaya değen şey nedir,
uğrunda ölmeye değen şey nedir?
hepsinin cevabı aynı: sadece aşk.
(bkz: don juan demarco)
annelerin son köfte fedakarlığı
-
oldukça takdir edilesi bir durumdur.
bazı annelerin evlatlarını ikna etmek için, (yemek yemeyi sevmeyen hain evlatları) köfteyi ikiye bölüp (aslında %20- %80 bölerler) büyük parçayı çocuklarına yedirirler. bu arada kalplerinden, keşke %90'ını yedirmiş olsaydım diye de geçirirler.
yaran fıkralar
-
dinlediğinizde katıla katıla gülmenize* sebep olan fıkralardır. örnek vermek gerekirse:
isa mesih, bir gün çölde gezinirken, ağlayan bir ihtyar görmüş ve yanına yaklaşıp, derdini sormuş. ihtiyar:
- kaybolan oğlumu arıyorum ama artık umudu kesmek üzereyim..
deyince isa mesih yaşlı adama acımış ve:
- oğlunu beraber arayalım..
demiş. ve sonra sormuş:
- peki, oğlunu tanıyacağımız bir işaret, bir iz var mı? mesela doğum lekesi filan...
ihtiyar:
-evet, oğlumun ellerinde ve ayaklarında çiviler vardı...
isa mesih'in gözleri dolmuş ve haykırmış:
-baba!!!
ihtiyar da haykırmış:
-pinokyo!!!