hesabın var mı? giriş yap

  • haber

    ticaret bakanı mehmet muş'un, venezuela'dan peynir ithalatına ilişkin, "2020 yılında venezuela'dan türkiye'ye 1 gram dahi peynir ithal edilmemiştir." dediği açıklamasıdır.

    madem peynir ithal etmeyecektiniz neden rte'nin venezuela peyniri kararnamesini çıkarttınız diye sorarlar adama? yoksa venezuela'dan türkiye'ye bir deniz rotası oluşturmak için miydi bu?

    bu rotadan devletin uyuşturucu ticareti yaptığına dair iddialar var, bu iddialara dair elinizde karşı argüman oluşturmak için kullanacağınız kanıt, "1 gram dahi peynir ithal edilmemiştir" ise ortada başka bir ticaretin olduğu (çünkü kararnameyi çıkaran sizsiniz) ve bunun ne ticareti olduğunun belirtilmediği ve sedat peker'in iddiasının doğru olduğu sonucu çıkıyor.

    (bkz: sıçıp sıvamak)

    biz zaten peynir ticareti olmadığını siz açıklamadan önce de biliyorduk. hatta sizin dediklerinize ek olarak, sadece 2020 yılında değil, 2017 ile 2020 arasında venezuela'dan hiç peynir ve peynir ürünü ithal etmemiş türkiye. bu bilgiye ulaşamıyorsundur diye şuraya kanıtı bırakayım: görsel

  • --- spoiler ---

    bıktım bu fasfakir olup canını verebilecek durumdayken milyarder olunca paranın önemi yok diye tribe girip paraya dokunmayan karakterlerden. olum sen orda neyin ne olduğunu görüp kaçmışsın sonra başlarım böyle hayata diyip geri dönmüşsün 450 kişinin ölümünü görmüşsün cidden 3 5 kişinin ölmesiyle baştaki durumundan çok mu şey değişti deliricem. ayrıca kızın ailesini unuttun şrfsz

    diziye puan 8.5/10
    --- spoiler ---

  • şiir ömer hayyam'indir ancak 3 tane ayri dörtlukten alinti yapilmiştir...
    asillari aynen şöyledir*:

    "seher yeli eser yirtar etegini gülün
    güle baktikca cirpinir yüreği bülbülün
    sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
    kopup dallarindan toprak olmadalar her gün"

    "bu yildizli gökler ne zaman basladi dönmeye
    ne zaman yikilip gidecek bu güzelim kubbe
    aklin yollariyla ölçüp biçemezsin bunu sen
    mantiklarin, kiyaslarin sökmez senin bu işte"

    "bulut gecti, gözyaşlari kaldi cimende
    gül rengi şarap içilmez mi boyle günde?
    bugün bu çimen bizim, yarin kim bilir kim
    gezecek, bizim topragin yeşilligince"

  • eğer gerçekten ayrıldığınız için pişmansan, eğer gerçekten onu özlediysen, eğer gerçekten ondan başkasını düşünemez olduysan, eğer gerçekten doğru kişi olduğunu hissediyorsan hiç düşünme, sonuna kadar şansını dene.

    pizza bile sonradan ısıtılınca birşeye benzemez diyecekler. çöpe döktüğün yemeği yer misin diye soracaklar. yapma çocuğum yapma evladım diyecekler. bokun içinde tohum arama diyecekler. tembellik korkaklık diyecekler. soğuk bulgur pilavı diyecekler. bokun üstüne şeker dökülmez diyecekler. ısırılmış gofreti tekrar yemek diyecekler. olumsuz yorumlara kulaklarını tıka.

    çok beğendiğin ama yarısında uyuyakaldığın bir filmi tamamlamak gibi düşün. bir uçak kaçırdığını ama cebinde kalan son parayla aynı yere giden bir sonraki uçağa bilet aldığını düşün. bisikletten düştüğünü, kanayan dizine rağmen tekrar binip eve kadar gittiğini düşün. çıkmış omzunla bir futbol maçını tamamladığını düşün. onunla eskisi gibi mutlu olabileceğini düşün. çocuklarınızın neye benzeyeceğini düşün.

    vizesinden 10 aldığın dersi geçebilmek için çok çalışman gerekir. tekrardan mutlu olabilmek deyince aklına bunu getir ve daha çok çabala. o çabalamasın bırak sadece sen çabala. hocan saçma sapan notunu
    kırsın. sen gerçekten çalıştıysan, çabaladıysan karşılığı gelecektir sabırlı ol.

    gerçekten istediğini nasıl anlayacağına gelince, kaç saat uyuyorsan 24 ten çıkar. ne eksik ne fazla, bir an bile aklından çıkmıyorsa tamamdır. allah mesut etsin.

    aylar sonra gelen edit: başlık hortlayınca entry dikkat çekmiş. soranlar var, en azından şansımı denemedim demiyorum. içim rahat. kendisine de yeni sevgilisiyle mutluluklar dileyelim. kaybeden o oldu.*

  • third person shooter ile yeni tanışmış bir jenerasyonun, tomb raider ilk çıktığı zaman lara croft'un apış arasını görebilmek için sağlı sollu manevralarla monitör başında saatlerini harcadığını bilirim. oyun değil insanlıktan çıkmışlardı...

  • istanbul'da yaşamaya başlayalı 2 hafta oldu. kendisini sabah işe gitmek için bir iki kez deneme mecburiyetinde kaldım.

    sanatçı ruhum boş durmadı;

    açtırdılar fanusu,
    yokladılar anüsü,
    her şeyi unutturur,
    avcılar metrobüsü.

    ne kaldı avcılara,
    katlandık acılara,
    ellettik hacılara,
    avcılar metrobüsü.

  • seçilsende seçilmesende chp kapanıp dernek haline gelene yada senin o dinozor tayfan yok olup gidene kadar, ne benden ne bir yakınımdan oy moy yok.

  • eve yeni aldığımız ya da uzun zamandır bizimle olan bitkimiz zaman zaman bize bir takım yolunda gitmeyen şeyler olduğuna dair sinyaller verir. ancak bizim bunu yanlış yorumlamamız sonucunda o durumu iyileştirmek yerine daha kötü sonuçlar doğurabilecek hamleler gerçekleştirebiliriz. işte bu gibi durumlarda bitkimizin bize ne anlatmak istediğini iyi anlamalıyız.

    ilki kök çürümesini nasıl anlarız?
    "bitkim bir anda çöktü. yaprakları kahverengiye dönüp kıvrıldı, soldu.” şeklinde bir durum söz konusu ise bu çok yüksek ihtimal kök çürümesi olduğunu işaret etmektedir. kök çürümesi çoğunlukla bitkinin çok sulanması sebebiyle karşılaşılan bir durumdur. hepimiz bitkiye ne kadar su verirsek o kadar mutlu olacağını düşünüyoruz ama bitkilerimizin en sık karşılaştığı problemler genellikle onları gereğinden çok sulamamızdan kaynaklanıyor.

    kök çürümesi yaşayan bir bitki şu şekilde tepkiler verir;

    sağlıklı görünen bitki bir anda aniden çöker.
    yaprakları kahverengiye ve hatta siyaha döner.
    yapraklar kıvrılmaya başlar.
    bitkinizi kök çürümesinden kurtarmanın tek bir yolu vardır o da eğer bitkiniz tamamen solmadıysa toprağını tamamen değiştirmektir. fakat bu girişimden de çoğu zaman olumlu bir sonuç alınmaz. çünkü kökleri kurtarmak için artık fazlasıyla geç kalınmıştır.

    ikincisi bitkimizde küf olduğunu nasıl anlarız?
    “bitkimin yaprakları üzerinde gri beyaz lekeler oluşmaya başladı. toprağın üst katmanında da beyazlıklar görünüyor." şeklinde bir şikayetiniz varsa bitkinizin küf ile savaştığını belirtmemiz pek mümkün.

    çoğu zaman nemli soğuk günlerden sonra gelen ilk sıcak havalarda görünen bu hastalık bitkilerin yaprakları üzerindeki beyazlıklar ile kendini belli etmektedir. bitkilerde küflenmenin bir sebebi de yapraklardaki özsuyu emen zararlılardır. bu mikroskobik zararlılar arkalarında şekere benzer bir madde bırakır ve bu madde küflenmeye sebep olmaktadır.

    küfe karşı yapılacaklar;
    organik ya da iç mekanda kullanılabilen kimyasal ilaçlar ile bitkinizi zararlılardan arındırırsanız küflenme de sona erecektir. bitkinin yapraklarındaki küfleri su ve saf alkol ile karıştırılan bir solüsyon ile temizle ve toprağın ilk katmanını alma işlemi yaparak küften kurtulmayı deneyebilirsiniz. yaprakları sürekli gözlemleyerek sonraki günlerde düzenli sulamaya geçerek bu durumu güzel sonuçlandırabilirsiniz.

    üçüncüsü bitkilerde oluşan sarı lekeler neden oluşur?
    ficus lyrata -yani pandora kauçuğu- gibi kalın yapraklı ağaç formlu bitkilerin yeni çıkan yapraklarında nokta nokta kahverengi lekeler görüyorsanız bilin ki bu lekeler çok sulanmanın sebep olduğu lekelerdir. lyrata’nız yapraklarında oluşan bu lekelerle size çok sulandığını anlatmaya çalışmaktadır. sulamanızı gözden geçirerek problemi çözebilirsiniz.

    sırada biraz zararlı versiyonu var. yapraklardaki lekeler çeşitli mantar ve bakterilerin yola açtığı lekeler olabilir. bunları ayırt edebilmek için yakından gözlem yapmanız gerekmektedir. eğer yaprak yüzeyinde minik siyah benekler varsa bitkide mantar oluşmuştur ve gördükleriniz de mantarın spor taşıyan parçacıklarıdır. mantar ya da bakteriden etkilenen yapraklar eğer tüm bitkiyi sarmamışsa kesebilirsiniz. bitkinizi bir süre karantinaya alıp ilaç uygulaması yapabilirsiniz.

    bu gibi bitki zararlılarına karşı evde yapabileceğiniz birkaç bitki ilacı mevcuttur:

    1- toz kadar küçük partiküller halinde yaprakların altlarında görünen örümcek akarı (spider mites) için ılık 1 litre suya 3-4 damla bulaşık deterjanı karıştırın. bu karışımı sprey şişesine alıp bitkilerin yaprak altlarını spider mite’lar kaybolana dek sıkın. bitkinizin yapraklarını bu bakımlar sırasında nemli bir bezle silip temizlemeyi ihmal etmeyin.

    2-bitkinizin dallarında, yaprak alt ya da üstlerinde minik beyaz bitler görüyorsanız, sprey şişesine su doldurun ve 1-2 tatlı kaşığı kadar arap sabunu karıştırın. bitkinizin tüm yapraklarına düzenli bir şekilde bu karışımı sıkın. ve ardından yaprakları nemli bir bezle silin.

    unutmayın bitkilerdeki zararlılarla mücadele için yaprakları sürekli gözlemlemeniz gerekiyor, problemi ne kadar erken fark ederseniz bitkinizi kurtarma olasılığınız o derece artacaktır.

  • şöyle bir rapor.

    diyor ki;

    "demir, nitrat, aluminyum, arsenik, perfringens, enterokok, eschericis coli ve koliform bakteri parametreleri yönünden insani tüketim amaçlı sular hakkında yönetmelikte belirtilen sınır değerlere göre uygunsuz ve serbest klor düzeyinin yetersiz olduğu saptanmıştır."

    görüldüğü üzere içinde bir biz yokuz.

    melih? yaşıyor musun?

  • japonlar herkese saygılıdır.
    bir afgan'a da bir mozambikli'ye de aynı hayranlık ve hürmet ile yaklaşırlar.

    zamanında bize de aynı insani duygular ile yaklaşmışlar ve bizim abartılı mehmet scholl milliyetçiliğimizin kurbanı olmuş söylemdir.

  • sene.. eski. 4-5 yaslarindayim.

    arkadaslarim cikolatali gofret yiyor. ben yemezdim oyle seyler, bize almazdi bizimkiler. ulasamadigin seye bir zaman sonra sevkin de gidiyor.

    cikolatalar, kekler, dondurmalar yiyor arkadaslarim. teklif de etmezlerdi paylasmayi, soramazdim da. oyle, onlar yerdi, ben de acikinca salcali ekmek almaya eve giderdim.

    bir gun arkadasim gene cikolatali gofret yiyor, bana minik bir parca kopardi verdi. yemem falan dedim, ama verdi gene de. agzima bir attim...

    arkadaslar, yemin ederim nerdeyse aglayacaktim. bir sey bu kadar mi guzel olabilir ya. bak hala o hissi yasiyorum. agzimda cennet vardi sanki ya. gozlerim doldu, damagimda dagildi.. yalandim kaldim, arkadasima dondugumde coktan bitirmisti. kabini yere atti cikolatanin, sonra annesi cagirdi gitti.

    ben hemen kostum, arkadasin yere attigi cikolata kabini aldim. onu duz bir zemine koyup ellerimle guzelce utuledim. of yesyeni gibi bir cikolata kabim olmustu. yazilarini falan denk getirdim. bana bu kadar mutluluk veren bir seyin hatirasinin bu kadar kolay kaybolmasina izin veremezdim. guzelce katladim, arka cebime soktum.

    ne zaman yeni pantolon giysem, annemden gizlice o pantolondan digerine aktariyordum. uzun sure bu boyle gecti. yanimda baya bi tasidim o cikolata kagidini.

    bir gun annemle yuruyoruz, yerde bi kagit para buldum. anne para dedim. aldi annem, aklim paraya da yetmiyor ama yerimde kipir kipirim. paramiz var mk.

    kekeleye korka, bakkalin ordan gecerken anneme anne bana cikolata alalim mi dedim. bakti yan soyle, olur dedi. bakkala girdik, ne istiyorsun diye sordu annem. hemen cebimden fisek gibi utulenmis cikolata kagidini cikardim, bundan dedim.

    annem once bir sok oldu, ama aldi cikolatayi. ben o cikolatayi minik minik gunlerce yedim; agzima aci tadi geldiginde, bozuldugunda yarisi bile bitmemisti.

    o cikolatanin utulu kagidi hala annemlerin evde bir sandigin icindedir, atmadilarsa...

  • bu adamın her beğendiğim karikatürünü yazmaktan sakınıyorum; ama bazılarını da yazmadan olmuyor. milliyet gazetesinin 23 temmuz günkü ilavesinde yer alan karikatür de pek yarıcı ("yarıcı" diyerek spoiler yaptım):

    - maaşım yetmiyor müdür bey...
    - ne kadar alıyodun sen?...
    - iki buçuk milyar.. ama bahşişlerle bi buçuk oluyo..
    - nasıl bahşişlerle bi buçuk oluyo?
    - bahşiş bırakmayı çok seviyorum.. bol bol bahşiş bırakıyorum her yere...
    - çıkar mısın dışarı...
    - olur..
    - o masaya bıraktığını da alır mısın?...
    - kendine bişeyler alırsın..

  • muhteşem bir ses taklit yeteneğine sahip kuş. kuyruğu açılınca lire benzediğinden bu ismi almış. hatta "tabii ve mekanik seslerin her ikisini de taklit eder. ve eşsiz bir potpuri şeklinde birleştirir." diyor vikipedi.

    edit: "mekenik" ne demekse artık.