ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
erkan naldemirci
-
allah, kelam gibi dini sözler kullanıp 10 yaşındaki küçücük çocuğa tecavüz etmekten bahsediyor..hiç mi şaşmaz bu sözde müslüman insanlar be..bu ülkeyi bu hale getiren leş insan topluluğundan sadece biri..
patlama sonrası öpüşen çift
-
muhtemelen olayın şokunu yaşayan, gözyaşı ve hıçkırıklarla korkudan birbirlerine sarılan, yaşadıkları için şükreden iki insan. haberciliğiniz batsın sizin sik kafalılar...
saniyelik salaklıklar
-
+ türksel şarj aleti olan var mı?
metroda tehdit edilmek
-
ben böyle naif insanlara çok üzülüyorum. çeneye kuvvetli bir yumrukla çözülebilecek bir meseleyi gelip burada duygusal bir dille anlatıyorlar. öyle yaratıkların anladığı dil budur. kimse de kalkıp şiddet tü kaka demesin. bu ülkede malum kesime göre ötekiyseniz can güvenliğiniz yok demektir. sus pus olup sıranın kendinize gelmesini beklemeyin ve kendinizi korumayı öğrenin.
iphone'u steve jobs değil uzaylılar icat etti
-
yanlıştır. iphone'u 1544 yılında müslümanlar bulmuştur. hem de sünni olanları. yaaaaa
fenerbahçe
-
"fenerbahce kulubunun her tarafta mazhar-i takdir olmus bulunan aseri mesaisini isitmis ve bu kulubu ziyaret ve erbab-i himmeti tebrik etmeyi vazife edinmistim. bu vazifenin ifadesi ancak bugun muyesser olabilmistir. takdirat ve tabrikatimi buraya kayd ile mubahiyim."
m.k. ataturk
tgb'nin netflix açıklaması
-
ne sıfatla türk gençliği adına açıklama yaptığını anlamadığım rezil örgütün sikimde olmayan açıklaması. asıl zehir kaynağı kendileri.
dexter'dan akılda kalanlar
-
bana kalırsa tüm zamanların en gerilim dolu sahnelerinden biri olanşu sahne.
amerika'daki evlerde havalandırma bulunması
-
bizim kültürümüz o şeyi kaldıramaz zira ceryan diye bişey var yaşlıların ağzından düşmüyor.balkon kapısının altını bile tıkayan insanlar koskoca havalandırmayla akıl sağlığını bile yitirebilir.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
sokakta terlikle yürürken terliği ayakla 5-10 adım öteye fırlatmak. yalın ayak yürüyüp tekrar giymek.
param var arabadan anlamıyorum arabası
-
parası olan kimseler arabadan anlamaz arkadaşlar, bakın etrafınıza arabadan en çok anlayan tiplerin genelde ekonomik olarak alt gelir grubunda olduğunu görürsünüz.
e171 artık güvenli bir katkı maddesi değildir
-
yerinde bir karar. amme hizmeti olarak hangi ürünlerde kullanıldığını da yazalım, en azından bilinçli bir tüketim için yol açarız belki
kuruyemiş(beyaz leblebi)
beyaz un
sofra tuzu
şeker
sakız
diş macunu
sabun
deterjanlar
kimyasal ilaçlar
vitaminler
şekerleme
karbonat
kabartma tozu
kahve kremaları
diş macunu
güneş kremi
fondöten
misafirlikte maruz kalınmış en kötü yemek
-
kötü demeyeyim de, misafirlikte akşam yemeği olarak çilek ekmek yemişliğim var.
iki belçikalı arkadaşım yatılı kalmaya gelmişlerdi bize. annem döktürmüş yine, anteplidir kendisi, kebaplar, kilis tavalar, mantılar... annecim dedim, hiç gerek yoktu bunlara menemen de yapsak değişik gelecek. yoğurdu sadece tatlıyla yemeğe alışık misafirlerimiz mantıyı yoğurtsuz yemek için ısrar ettiler, engel olamadık :(
neyse bir iki yıl sonra ben gittim belçikaya, bunları ziyarete. birisi sordu "siz türkler et yiyor muydunuz tam hatırlamıyorum?". ben şok. türkiyede yediği yemekleri hadi unuttu diyelim. kızın evinin önünde "istanbul döner kebap" var :( biraz saflardı, evet. et yediğimizi, sadece pek domuz tüketmediğimizi falan hatırlattım. emin olamadığım için annem sebze yapacak akşam dedi. sorun olmayacağını, sebze de yediğimizi söyledim. bir süre sonra çilek sevip sevmediğimi sordu. sevdiğimi söyledim. sevindi. çilekli bir tatlı yapacaklarını düşünüp mutlu oldum.
akşam evlerinin bahçesinde ailecek masaya oturduk. annesi marketten sapları koparılmış olarak alınan çilekleri yıkayıp, kocaman bir kasenin içine koyup masaya getirdi. herkesin önünde bir tabak, küçük boy bir yoğurt. hepimiz çilekleri tabağımıza aldık, kestik, üzerine yoğurdu döktük, üzerine toz şeker ve ekmekle yedik.
türkler yoğurt sevdiği için böyle bir şey düşünmüşler. önce anlamadım akşam yemeği olduğunu, daha sonra yemek gelicek sandım. baktım durum öyle değil ikinci tabağı aldım, bol ekmekle yedim. sevdin mi diye sordular. evet elinize sağlık, çilek çok sevdiğim bir meyve dedim. babası, bak sevdi ki ikinci tabağı alıyor dedi :(
arkadaşım ailesine "türklerin tuhaf yoğurt yeme alışkanlığını" anlattı. yemeklerle, tuzlularla yoğurt yiyormuşuz, olacak iş değil. tatlımm dedim, yoğurdu bizden öğrendiniz, bir de yeme alışkanlığımıza tuhaf diyorsun. aferin tatlılarla yemeği öğrenmişsiniz, bikaç yüzyıla yemeklerle de yemeği öğrenirsiniz. babası hak verdi, adı bile türkçe dedi. kız şok.
bu da böyle bir anımdır.