• seneca 'nın epistulae morales (ahlâkî mektuplar) 64.6-8'deki ifadelerinden hareketle, evvelce cüce cedalion ve standing on the shoulder of giants başlıklarında incelediğim bilginin aktarımı meselesine yeniden dalmak zorunda kaldım.

    küreği daldırdığım kadarıyla, mesele, bilginin eskilerden yenilere, yenilerden de daha yeni olacaklara aktarılmasıdır. buna göre bizler geçmişin önünde cüce (cedalion) sayılıyoruz; geçmiş (geçmişte yaşamış olup da önümüzü aydınlatan felsefe-bilim-din adamları) bir dev (orion). ve cüce, devin omuzlarında yükselir (stand on the shoulders of giants: imaj ). sonra omuzlardaki cüce büyümeye başlar, o büyüdükçe bu sefer dev küçülür; bu eski cüce yeni dev, eski dev de onun yanında cüce kalana kadar devam eder. sonra yeni dev, eski devi ardında bırakarak; omzuna yeni bir cüce alır. bu sefer o, cüceyi taşır. cüce, deve, deve cüce; bu sonsuza kadar sürecektir (?). ta ki insanoğlu deve olmaktan vazgeçip, cüceliği marifet belleyene kadar (?).

    ekpyrosis ve ibrahimî dinlerdeki kıyamet teorisini anımsayınız, aslında yok oluş, kendisini dev sanan ama bir türlü cücelikten kurtulamamış olan insanın eski devleri hor görmesiyle başlar. daha trajik olanı ise, o cücenin, bu hor-görüşü de eski devlerden miras almış olmasıdır! cücelik ve hybris, insanoğlunun karakterine içkindir. onu söküp atabilmek için, insanı öldürmeniz ya da çeşitli yasalarla dinginleştirebilmeniz gerek; işte dinler ve en eski toplum yasaları bu yüzden insanlığın en büyük buluşudur.

    seneca'nın ilgili parçasını üç dal sigara ve yarı-yolda soğumaya başlamış neyskaave eşliğinde çevirdim:
    http://jimithekewl.blogspot.com/…rna-verecegiz.html
  • başka bir şarkıcıyı andıran şarkıcı

    http://www.youtube.com/watch?v=-l2u6iuuikk
  • epistomoloji tarafından incelenir.
  • bilgi ortada olan birşeydir.kitaplar, dergiler, gazeteler vs. bir dolu bilgi kaynağı vardır. hali hazırda duran bilgiyi birileri almadıysa almak istemediklerindendir. ya da bir yerde karşılaşmışlardır ama anlamadıklarından karşılaştıkları bilgiyi geri unutmuşlardır. bu yüzden kiminle ne oranda neleri paylaşacağınızı karar vermeniz gerektiğinde fark edersiniz, en iyisi susmanız gerektiğini. çünkü büyük ihtimal bilerek alınmamış bir bilgi vardır ortada, ve sizin anlatmanız bişey değiştirmeyecektir çünkü istem yoktur.
  • genel kanının aksine öznel (subjektif) olabiliyormuş. insanlar hoşuna gitmeyen "bilgiyi" yanlış kabul edebiliyor.
  • ne bir duyu algısıdır, ne de tamamen zihinseldir. ilki duyulara ve görüntüye güvenmeyi gerektirir, ikincisi ise bir hata yapmayı imkansız kılar, öyleyse bilgi; bütünsel bir duyunun, yani ruh ya da zihnin rehberliğiyle algılayan arasında bir etkileşimi ifade eder, farklılık, varlık, sayı gibi kavramları kavramaya yarar.
  • genelde enformasyonla karıştırılır. knowledge ve informationı eşdeğer kabul eden akımlar olduğu gibi, veri olarak ifade eden görüşler de vardır.

    kendi okuduklarıma ve görüşüme göre, enformasyon, anlamlı bir biçimde derlenen ve birleştirilen veridir. hiyerarşik yapılanmada bilgi, enformasyonun üstündedir. bilgi, sadece kişinin aklında olan birşeydir ve bir davranış niteliğidir. bir alıcı tarafından kazanılan anlamla ilgilidir. bilgi, toplanılan enformasyonun, zihinsel bir süreçten geçmesiyle oluşur.

    örnek vermek gerekirse, eksi sozlukteki yazarlar tarafından üretilen entryler birer enformasyondur. (anlamlı bir biçimde derlenen ve birleştirilen veriler) diğer yazarlar, entryleri okurlar ve kendi birikimleri, zekaları, düşünme yetenekleri sayesinde kafalarında knowledgeı oluştururlar. herkesin tecrübeleri, bilgi birikimleri, zekası farklı olduğu için knowledge herkeste farklı oluşur.

    kısa bir özet geçmek gerekirse, veriler, enformasyonu oluşturur, information, knowledgeı arttırır. knowledge arttıkca wisdoma doğru yelken açılır.

    (bkz: data)
    (bkz: information)
    (bkz: knowledge)
    (bkz: wisdom)

    ayrıca bonus olarak: (bkz: information theory)
  • iyi gelir, sakinleştirir ve yalnızlaştırır.
  • modern dünyada "her şey".
  • hızla hatırlanandır.
hesabın var mı? giriş yap