• (bkz: swatch)'un (bkz: omega)'dan sonraki yeni işbirliği. butiklere yollanan kutular 9 eylül 2023 itibariyle açılıp satışa başlanacak. dünyanın ilk saat markası olan (bkz: blancpain) dünyanın ilk diver saati olan (bkz: fifty fathoms)'ı swatch işbirliğiyle bioceramic malzeme ile satmış olacak. tabii saat aslen bir swatch olacak ve sadece swatch butiklerinde satılıyor olacak. markanın şimdiye kadar hiçbir quartz saati olmadığından bu kez swatch'un otomatik mekanizması olan sistem 51 ile gelebileceği de konuşuluyor. omega kadar bir fırtına koparmasa da saatseverleri daha heyecanlandıran bir işbirliği olduğu bir gerçek. bu kez dünyanın 5 ayrı okyanusu için 5 ayrı renk/model gelecek. diver saati olduğundan su geçirmezliği ve genel olarak dayanıklılığı daha yüksek bir saat bekleniyor. blancpain'in en üstlerde yer alan bir marka olduğunu düşünürsek biraz daha yüksek fiyatlı çelik, otomatik bir model dahi gelebilir. en geç cumartesi günü göreceğiz bakalım neler olacak.
  • bazı insanlar böyle işbirliklerini köklü ve orta-üst segment saat üreten firmalarının ucuz kopyası olarak görüyorlar*. ben ise hepsinin görüşüne saygı duymakla birlikte özellikle akıllı saatlerin ikinci bir quartz krizi doğurmasından korkan bir üreticinin önlemi olarak görüyorum.

    swatch group hem bünyesindeki saat markalarının ulaşabilir birer versiyonlarını tüketiciye sunarak bilinirliğini ve medyadaki yerini sağlama alıyor, hem bu ortak saatleri özel bir ürün gibi gösterip neredeyse maaliyetsiz* ürünlerini pazarda marka lisansını kullanarak hakettiğinin üst fiyata satışa sunarak win-win durumu sağlıyor.

    buna ek olarak insanlar bu şekilde mekanik saat dünyasına ve mekanik saatlere kolay bir şekilde ulaşıp akıllı saatlerden bir nebze uzaklaşıyor. akıllı saatleri ucubelik olarak gören bir suser olarak bunun gibi ürünleri kesinlikle koleksiyonuma ekleyeceğimi sanmıyorum, fakat mekanik saat kültürünün katma değerini yükselttiği için karşı da değilim.

    adamlar da benim bu görüşümü dikkate alıp yarından itibaren üretime başlarlar muhtemelen swh.
  • yaklasik £370 fiyati ve otomatik hareketi var. fena da durmuyor, guzel bir saat olmus bence, insanlari blancpain markasina isitmak ve markayi tanitmak acisindan da olumlu.

    tekrar baktim da, bence baya iyi olmus cidden, bi saate 20k veremeyecek genclerin bir kismi, ileride bu paralari verebilecek kadar kazanacaklar. bunlarin ilk saatinin bu oldugunu dusunsenize, ileride blancpain satmak neredeyse garanti bunlara, gercekten mukemmel bir pazarlama stratejisi, sapka cikarttim.
  • buralar yine "böyle saatimsi şeye para veren kerizdir" entryleri ile dolup taşacak.
  • swatch tarafından resmi olarak açıklanmış olan blancpain işbirliği ile üretilmiş saatlerdir. avrupa fiyatı 390 euro, türkiye fiyatı 13bin lira, dünya fiyatı 400 dolar olarak açıklandı. renkler 5 okyanustaki 5 deniz tavşanından geliyor. renkler genel olarak çok güzel ancak bir siyah opsiyonun olmaması hayal kırıklığı oldu zira saatin orijinali siyah.

    saatin teknik özelliklerine gelirsek öncelikle kasa yine bioceramic denen plastik malzeme. mekanizma swatch'un son derece iyi zaman tutan, 90 saat güç rezervi olan ve tamamen makine üretimi olan dünyanın tek saat mekanizması yani sistem 51 ile geliyor. bu sayede blancpain de hala hiç quartz mekanizmalı bir saate bulaşmamış oluyor. mekanizma okyanuslara ithafen dekore de edilmiş ki bu segment için çok fazla bir şey dekoreli mekanizma. ve ayrıca mekanizma şeffaf bir cam sayesinde görülebiliyor ki saate yeni ilgi duyanlar açısından muazzam bir şey bu. kayış bu kez nato kayış. bu çok mantıklı zira hem dayanıklı hem ucuz hem de diver saate yakışan bir kayış türü nato. cam da yine moonswatch'a göre daha iyi bir cam. bezel tek yönlü olarak 120 açıda dönüyor ve saatin fosforu da en iyisi olan superluminova. su geçirmezlik ise 50 fathoms yani 50 kulaça denk gelen 91m.

    aslında bence şekli ve kağıt üstündeki özellikleri oldukça keyifli. tasarım oldukça güzel. detaylar muazzam. şeffaf caseback, dekore edilmiş otomatik mekanizma, nato kayış, daha iyi cam, döner bezel ve superluminova fosfor çok güzel.

    gel gelelim saatin 3 adet çok büyük eksisi var. ilk olarak sistem 51'in en büyük handikapı tamir edilemiyor olması. yani bir süre sonra ister istemez saat daha kötü çalışacak ve/veya tamamen çalışmayı bırakacak. bu durumda saat olacak çöp. zaten swatch da maksimum mekanizma ömrüne 10 sene diyor. kullananlardan bilindiği üzere de 4-5 sene gibi bir süre sonunda saat artık eskisi gibi çalışmamaya başlıyor. ya çok geri kalıyor ya zembereği 90 saatin yanına bile yaklaşmıyor vs.

    swatch'un bir diğer ıskası da plastik olması. plastik bir dalış saati zaten başlı başına komik bir de kullan-at mekanizma ile birleşince okyanuslara adanmış saatlerin sürdürülebilirlik açısından durumu facia. özür diler gibi kayışı geri dönüşümlü balıkçı ağlarından yapmışlar bir de. satışa çıktığında aktivistler saldırmazsa mağazalara iyidir, o derece :)

    üçüncü handikap ise elbette fiyat. kullan at bir saat olmasa ve mekanizma tamir edilebilir ya da en azından değişebilir olsa bence blancpain etiketinden ötürü 400 dolar verilirdi ancak bu durumda çok fazla bir fiyat bu. öyle ki 50 dolar daha koyunca seiko'dan gmt mekanizmalı bir saat ya da 3 adet çelik kasalı, otomatik mekanizmalı seiko 5 alınabiliyor. yine tissot, citizen, casio gibi seçenekler bu fiyat segmentinde geliyor. hatta orient kamasu gibi çelik kasalı, 200m su geçirmezliği olan gerçek bir diver'dan 2 adet dahi alınabiliyor. artık çokça bulunan ve kişiselleştirme dahi sunabilen muazzam microbrand markaları saymıyorum bile. diyeceksiniz ki iyi ama bunların hiçbirinde saatte bir blancpain yazmayacak. doğru fakat en azından ömürlük olacaklar bu saydığım saatler. bu saatte ise saati aslında yıllık 40 ila 80 dolar gibi bir fiyata 5 ya da 10 seneliğine kiralamış gibi oluyorsunuz. ben kendi adıma güzel bir microbrand saat almayı bu durumda tercih ederim. mekanizma tamir edilebilir ya da en azından değiştirilebilir olsaydı yüksek fiyatına rağmen hiç düşünmeden bir tane almak isterdim. bu durumda ise benim için no-go.

    son olarak ekonomik durumda bence swatch bu kez omega işbirliğinin yanından geçemeyecek bir iş yaptı. mühendislikte ürün tasarlanırken 3 sac ayağı dikkate alınır: 1- ürünün dizaynı 2-fiyatı 3-teknik özellikleri ve kullanım koşulları. bu 3 özellik ne kadar dengeli olursa ürün o kadar genele hitap edip ticari başarı sağlar. burada ise dizayn başka yöne fiyat ve teknik diğer yöne bakıyor. buradaki ayrışma çok büyük. bu nedenle swatch'un marketing gücüne rağmen istenen ölçüde bir başarı beklemiyorum. zaten moonwatch başlığı ile bu başlık arasındaki ilgiden de bu anlaşılabilir diye düşünüyorum.
  • mantıklı. çıkar çıkmaz alacağım marka birlikteliği. imkan olsa tüm koleksiyon alınır.
  • bu biyoseramik kasa işinde neden ısrar ediyorlar acaba, kızan saati gibi oluyor
  • bu amınakodumun moonswatch serisini bile bulup alamadım ki daha. çalışanlarla anlaşarak beşer altışar adet alıp sahibindene 30-40 bin teleye koyan adamların olduğu ülkede yine alıp takamayacağımız saat olacaktır.

    kişi başı bir saat olarak sınırlandırdık diyorlar bir de. sınırlı üretimi olmayan aynı anda belki binlercesini üretebildiğiniz saati bile karaborsaya düşürmeyi başardı lan bu millet. siz hayırdır.

    indian ocean modeline ne çökerdim ama. moonswatch mercuryle birlikte sırayla takar takar gezerdim. allahsız kitapsızlar.

    19 şubat editi: aldım aq hem de merkür. sonunda be oley *
  • vay amk, adamlar plastikten maliyeti 20 euroluk saat yapmış, 400 dolara çakıyor, valla helal olsun.
  • bugun yakin cekim bir fotosunu gordum.
    eger kasa detaylari ve bezel isciligi benim gordugum kadar kotu ise tam bir hayal kirikligi olur.

    zaten bulup almak imkansiz olacak ama umarim marka isbirligine yakisacak bir urun ortaya cikmistir.
hesabın var mı? giriş yap