borç

• aile huzurunu kaçırandır, akrabayla arayı bozandır, evinizden avukat, icra ihbarnamesi eksik etmeyendir, yürürken düşündürendir, yemek yerken düşündürendir, otobüs beklerken düşündürendir, yüklüyse hayatınızı zindan edendir.
• film olan için yorum ^*
  harika oyunculuklar ve inanılmaz içten bir film, karaktrelerin herbirini istinasız olarak mutlaka bir yerden tanıyor oluyorsunuz . izlemek için ekşiyi karıştırıyorsanız ve azıcık kaliteli film beklentiniz var ise tavsiye ederim .
  
  --- spoiler ---
  
  sonundaki isyan filmin açık ara en iyi sahnesi . adam izleyicinin isyanını yaşlı kadına her harfi ile söylüyor.
  --- spoiler ---
• insanın omurgasında çeşitli eğimler yaratan bir durum; azar azar büker sizi.
• artistlik yapıp zamansız verilmemeli. yani verilmemeliymiş. kafamı sikeyim.
• odenebildigi zaman gerçekten insanın kamcisidir. odenemedigi zaman ise insanın kabusudur. saç döker, uykusuzluk en iyi arkadaş olur, 6-7 ay içinde kendini tanimayacak kadar ya kilo aldırır ya verdirir, cilt ileri derecede bozulur, geri dönüşü mümkün olmayan sağlık hasarları meydana gelir, insanlarla özel ve genel olarak sağlıklı ilişki kurulmasını - devam etmesini engeller, yaşanılan şehirde hayalet olma paranoyasi had safhaya çıkar, varsa devam eden okul bitmez & is hayatı boka sarar vb.
  
  insanın yasama sevincini bitirir ve başkalarının nasıl kafasına sıktigi konusunda iyi empati yaptırır. tabiki tüm bunlar ödeme şansının hamster'in tekerlekten çıkma ihtimali kadar olduğu borçlar icin geçerlidir.
  
  kisacasi yakar, yıkar.
• kendiniz yapmadığınız halde bir sürü ödüyorsanız ve ardı arkası kesilmiyorsa hatta gittikçe çoğalıyor ve sonu gelmiyorsa...bezdirir hayatınızdan,bezdirir...
• sebeb-i intihar
• birinden geri verilmek üzere istenen para veya eşya, yiğidin kamçısı, onu alanın namusudur.
  
  yaşadığımız dünyanın en riskli eylemlerinden biri borç istemek veya borç vermektir. borcu isteyen için borcu geri verme, borcu veren için ise borcu geri isteme zamanı geldiğinde kişilerin huyları ve buna bağlı olarak konu ile ilgili duruşları büyük bir fark yaratır. borcu veren kişi çekingen, borcu alan ise yüzsüz bir karakterse mevzunun son bulması gecikmiş demektir. herkes, maalesef bu durumla mutlaka karşılaşmış ve gerilmiştir. ben çekingen bir karaktere sahibimdir ve verdiğim borcu geri isteme konusunda oldukça başarısız bir kariyerim vardır. bunun yanında, benden yardım isteyenleri de geri çeviremeyecek kadar anlayış sahibiyimdir. fakat bu anlayışı ömrüm boyunca borcunu geri veren insanlarda hiç bulabilmiş değilimdir.
  
  hikayem tam olarak borç isteme hikayesi değildir aslında. ancak dolaylı olarak buna itildiğimi bilmenizi isterim. olayın üzerinden beş yıl geçmişken ve sosyal paylaşım siteleri çoğalmışken o insanlarla ister istemez karşılaşırsınız. size arkadaşlık isteği gönderirler ve kırgınlığınız, onunla diyalog kurmanıza engeldir. fakat karşınızdaki kişi neden diyalog kurulmadığını size göre anlamalıdır. çoğu zaman anlamazlar, anlasalar da çaktırmazlar veya direk o konuda mevzuya girerler. borçlu ile aramızdaki diyaloğu aynen aktarıyorum.
  
  not: (-) ben, (+) borçlu
  
  + sana arkadaşlık isteği yolladım, neden dönmedin?
  + adam gibi sorduk, cevap ver bari.
  + o mesele değil mi? senden aldığım borç için afra tafra yapıyorsun.
  - madem anladın, sana hayatta başarılar.
  + bunca yılık arkadaşlığımızı bir borç para için mi bitiriyorsun yani?
  - beş yıldır sesin çıkmıyordu, bence bunca yıl diye buna denir.
  + sende de ne karakter varmış sağdıç (bana böyle derdi).
  + sana o parayı vermeyeceğim, gideceğim bir yerlere bağışlayacağım.
  - bağışladıktan sonra dekontu da bana gönderecek misin?
  - bak aslanım, karakter diyorsan, o sende yok. senin o parayı bir yerlere bağışlayacağına zerre kadar inanmam.
  - bu olayı şöyle düşün
  - ben sana bir miktar para verdim, verdiğim o borç para senin benim paçamdan düşmen içindi.
  - oldu mu şimdi? kal sağlıcakla.
  + .....
  
  hikaye sonunda elde var sıfır. ancak dediğim gibi, böylesi insanların gerçek yüzünü gördükten sonra o insanlardan kurtulmanın yolu borç para vermekse ve bu borç sizi fazla zorlamayacaksa verin gitsin.
• bülent ecevit'in bir şiiri; keşke hep şiir yazsaymış dedirtir bana...
  
  sorunlarla savaşır zamanla yarışırken
  unutmayabiliyorsan çiçek sulamayı
  usanmayabiliyorsan pencerene konan
  güvercini ağırlamaktan sabahları
  karanlıkta ağlayan sahipsiz köpeğin
  paylaşabiliyorsan yalnızlığını
  yemeğini yerken açları
  ocağın yanarken üşüyenleri
  sen işindeyken işsizleri
  duyabiliyorsan yanıbaşında
  yanan ormanlarla yanabiliyorsan
  gönlüne gömebiliyorsan
  seni yaşatmak için şehit düşen askeri
  yaradana borcunu biliyorsun demektir
  ödeyemesen de ölünceye dek
• yönetmen koltuğunda “müslüm baba’nın evlatları” ve “neden tarkovski olamıyorum” filmlerinde çeşitli konumlarda görev almış vuslat saraçoğlu, başrolünde ise; “eve dönüş: sarıkamış 1915”, “yazgı”, “barda”, “karnaval” gibi filmlerle tanıdığımız ve tufan karakterini canlandıran serdar orçin 'in başrolde yer aldığı ve eskişehir 'de çekilen film.