• amerika'nin kurtarilmis bolgesi tipi bir sehir. insanlarinin kafasi herdaim guzel (havada ot kokusu vardi cok net), herkes super samimi ve misafirperver, university of colorado kampusu zaten ruya gibi, downtown dedikleri yer kasaba havasinda, sokaklarina amerika'nin sirketlesmis yuzu hic bulasmamis. bir de microbrewery alaninda asmis bitirmisler, sadece 48 saat kaldim ama gittigim tek barda en az 15 degisik bira denedim (yasasin free sample'lar).

    ozetle, amerika'nin gordugum en yasanasi yeri. uc boulder'da is bulsam hayattan baska sey istemem o kadar da ciddiyim.
  • (bkz: boulder creek)
    (bkz: the sink)

    boulder hakkında bana en ilginç gelen şey burada kolay kolay kilise göremezsiniz.çünkü toplumun büyük bir çoğunluğu herhangi bir dine inanmıyor.bu toplumun dini 'çevrecilik'.yüksek bina göremezsiniz şehirde çünkü dağ manzarası kapanmasın diye uzunluk sınırlaması var.çevre üzerine araştırmalar yapan bütün bilim adamları burada toplanmış diyebilirim.

    not: turist rehberi gibi uzun yazılar yazmayı beceremiyorum herhangi bir sorusu olan bana ulaşabilir.
  • mangal partisine davet edildiginizde et yerine tofu ile karsilanabileceginiz amerikan sehri. ayrica herhangi bir sokakta subaru gormemek imkansizdir.
  • stephen king'in the stand isimli kitabinda kiyamet sonrasi hayatta kalanlar denver yakinlarindaki boulder kasabasina gidip yerlesirler. ben de boulder'i ilk defa o kitapta duymustum.

    malum stephen amcamiz romanlarinda gercekten yasadigi, havasini soludugu, suyunu ictigi mekanlari kullanmayi seviyor. cogu romani sirf bu nedenle maine'de gecer. kendisi de 74 yilinda bir sure burada yasamis ve hatta the shining'i burada kaleme almis. boulder benim de amerika arastirmalarimda en ilgimi ceken sehirlerden biri olagelmisti. cunku egitim seviyesi yuksek, mureffeh, huzurlu bir ufak amerikan ogrenci sehri olarak biliniyor.

    gecen hafta gidip gorme sansina kavustum. sehre gercekten bayildim. oncelikle cok guzel bir universite var sehirde. mimarisi cok hos. colorado'nun butun gencleri buraya akin ediyorlar egitim icin. bu yonuyle madison'i andirdi bana biraz.

    okul disinda sehir merkezindeki tasit trafigine kapali pearl street cok guzeldi. o buyuklukteki bir sehir icin cok canliydi. ama sanirim bizim gittigimiz haftasonu universitede bir etkinlik vardi cunku universite de kalabalikti.

    boulder'in bir diger guzel kosesi ise rocky daglarindan dogarak sehrin icinden akip giden boulder creek ve cevresi. downtown'dan baslayip daglara dogru yurumek icin cok guzel bir ortam yaratiyor. etrafindaki parklar ise kalabalik olmayan, sakin, huzurlu parklar. oturup nehri izlerken sisme botlarla veya kanolarla akip giden insanlari gormek cok eglenceliydi.

    daglara yaklastikca bircok hiking trail bulunabiliyor. bunlara atilarak dogayla ic ice bir yuruyus yapmak ve sonra 5 dakikada eve donebilmek cok essiz bir firsat. boulder butun bu guzel ozelliklerinden dolayi olsa gerek front range'deki en pahali sehir huviyetine sahip.

    denver'a arabayla 40 dk civarinda olmasi yani basinizda uluslararasi bir havalimaninin bulunmasini sagliyor. eger sehirden sikilirsaniz ve konserlere vs gitmek isterseniz arabaya atlayip denver'a ulasabilirsiniz. bu yonuyle biraz denver banliyosu gibi de duruyor ve o kucuk sehirlerin getirdigi sikiciliktan da uzak kaliyor. tam olarak best of both worlds.

    sehrin belki tek dezavantaji %90'a varan beyaz amerikan nufusu. sehir cok kenarda, kosede kurtarilmis bolge gibi kaldigindan farkli kulturlere sahip insanlar fazla yerlesmemis. mevcut ev fiyatlarinin pahaliligi da bu tek tipligi koruklemis gibi duruyor.

    yine de insanin uc boulder'da hoca olup bu sehrin tadini cikarasi geliyor. belki bir gun. bakalim.
  • arabaların %70'inin subaru olduğu söylenen şehirdir.

    edit: imla
  • abd'de aralarinda boston, new york vb. buyuk sehirler de dahil olmak uzere 8-10 sehir gordum. aralarinda en yasanilasi sehrin boulder oldugunu dusunuyorum.

    bir kere gercekten dogayla ic ice bir sehir boulder. esim cu boulder'in serasinda calisiyor. evden seraya bisikletle giderken nehirler, ormanlar ve piknik alanlarindan gecerek gidiyoruz. genci yaslisi herkes ya bisiklet suruyor, ya kosusunu veya yuruyusunu yapiyor. parklar senlik alani gibi renkli. insanlar gercekten ama gercekten huzurlu, guleryuzlu. yer yer havada ot kokusu olmasinin da buna etkisi var midir bilmiyorum(gulucuk buraya gelsin). sehrin ortasinda kizlar bikinili erkekler ustsuz fakat kimse kimseye bakmiyor. herkes kendi havasinda. gercekten ilginc.

    bariz bir aksanimiz olmasina ragmen simdiye kadar hic kimsenin nerelisiniz diye sormadigi sehir. yurtdisinda yasayanlar bilir bu da hos bir ayrinti. ayrimcilik minumum seviyede hatta neredeyse yok.

    burada yasayan insanlar sagliklarina cok duskun. spor yapmak ibadet etmek gibi adeta. spor yapmayan insan hemen hemen yok. insanlar yediklerine ictiklerine de cok dikkat ediyor. marketlerde satilan urunler diger sehirlerden farkli. simdiye kadar kilo problemi olan insan daha gormedim.

    colorado'ya gelecekseniz denverla beraber gormeniz gereken sehirlerden biri boulder.

    edit: zaman gectikte bu girdi guncellenecektir(umarim).

    edit2: nedeni simdilik bilinmeyen bir sebeple 22 mart 2021 tarihinde bir manyagin king soopers adli markete girip dokuzu sivil biri polis olmak uzere toplam on kisiyi oldurdugu; 1 senedir huzur icinde yasadigim ve hala daha olanlara inanamadigim sehir. amerikalilarin bile "a city that surrounded by reality" dedikleri; herkesin mutlu, fit ve zengin oldugu bu sehirde yasanan bu olaya hala daha akil sir erdiremiyorum.
  • 2009 yazinin 1.5 ayini gecirdigim, insanin omrunu uzatabilecek ozelliklere sahip fakat bizim gibi istanbul cocuklarini eninde sonunda o yapay mukemmelligiyle baymasi kacinilmaz olan sehir. fotograf ve bazi izlenimler asagidaki sayfada gorulebilir.

    http://www-personal.umich.edu/~yorgun/boulder.html
  • icinde bircok hippinin bulundugu ufak sirin ve gelir duzeyi colorado seviyesinin ustunde olan sehir
  • yazilacak cok sey var bu sehir hakkinda;
    ilk basta resimlerini gordugum bu sehir, colorado gibi dogusu dumduz ve corak olan bir eyalette vaha gibidir. nufusu 100000 civarindadir ve belediye sehri buyutmemek icin elinden gelen herseyi yapar. buna karsilikta ev fiyatlari son 10 yilda amerika ortalamasinin cok ve cok ustunde kalmayi basarmistir*. bu sehirde 3 kattan daha yuksek bina bulmak zordur, sehrin en yuksek binalari guneyde bulunan ogrenci yurtlaridir. yazin ogrencilerin gitmesi sebebiyle neredeyse bombostur, ama yapilacak bircok sey bulmak mumkun. yapilan festivallerden,verilen konserlere kadar bir nevi tatil havasi estirir. amerika ortalamasinin cok ustunde restorant vardir bu sehirde, ozellikle de sehir merkezinde. daglarin eteginde kuruldugu icin gunes cok erken batar ama yaylalarin uzerinden dogan gunesi sabahleyin yapilan yuruyusle izlemek insana super zevk verir. hippi sehri gibi gozukse de amerikadaki en cok masterini bitirmis nufusla doludur.universite bitirenlerin yarisi gecimini garsonluk yaparak gecirir. genelde ntvmsnbc de okudugunuz kuresel isinma haberlerinin kaynagi olan ncar bu sehirdedir. ilk baslarda altin arayicilarinin merkezi olarak kurulmustur ve hatta yuksekligi 4000 metreyi asan daglari gecen bir trenyolu mevcuttur. guzeldir bu sehir, ozletir kendisini. yarim saat araba surup gittiginiz baska sehirler size farkli gelir. en guzel zamani bahardir. sehrin ortasindan gecen derede arabanin ic lastigi ile bir nevi rafting yapmak mumkundur. yaklasik 100 yil once devasa bir su baskiniyla karsikarsiya kalmistir. bu yuzden de ta daglarin icine bir baraj yapilmistir.kisacasi guzeldir bu sehirde yasamak, memleketten ne kadar uzakta olsanda.
  • colorado'da olan boulder'da enteresan bir şekilde nerdeyse tüm terziler türktür ama onun dışında pek belirgin bir türk nüfus bulunmaz. hoş zaten colorado'da genel olarak türk nüfus yoğunluğu kelaynak sürüsünden biraz hallicedir.
hesabın var mı? giriş yap