• bir de su var ki, kanimca gelmis gecmis en mükemmel film isimlerinden birisidir. bu kadar direk bir isim bulunabilir mi kardesim bir filme?

    filmin basrol oyuncusu warren oates, fodul, cirkin, miymiy tipli bi heriftir ama gelin görün ki hakkaten karizmadir. karizmasi karakterinden, kaybetmeye mahkum olmasina ragmen sempati yaratan, umut etmesiyle beraber umudumuzu artiran ama kaderi cökük omuzlarindan belli bir adami oynar. film boyunca hayvan gibi terler ve yatakta bile günes gözlügünü cikarmaz.

    defalarca izlenecek filmdir netekim. olsa da izlesek gene.
  • gecenin yarısına gelirken warren oates'ın şu filmdeki badass motherfucker karizması aklıma geldi. bir fotoğrafını paylaşmak isterim.

    http://oktayegekozak.files.wordpress.com/…_head.jpg
  • kelle koltukta bir adamın hikayesi. kelimenin tam anlamıyla.
  • quentin tarantino, sam peckinpah sinemasından nasıl etkilenmiş en iyi görülebilen film budur heralde. çirkin, çaresiz, güvenilmez karakterler, keskin diyaloglar ve şiddet. filmi izlerken akla gelen diğer bir isim de calexico, onlar da bu çölde epey bi gezinmiş.
  • şiddetin kol gezdiği bir film ama bugün artık alıştığımız şekilde perdede bakamayacağımız bir şiddet değil bu. filmin sonuna kadar onlarca adam ölüyor ama hemen hepsi silahla vuruluyor; artık doya doya gösterilen boğaz kesme, adam bıçaklama, işkence yapma vb. yok, bu da gözümüzü tv'den ayırmamızı engelliyor. gerçi, eski yılların şiddet içeren filmleri genel olarak böyle, adam öldürme var ama bugünkü gibi kanlar domates suyu gibi sağa sola sıçramıyor çok.

    diğer yandan filmin önemli bir bölümünü de baş roldeki kadın sanatçının memeleri işgal ediyor, bunu da es geçmeyelim.

    güzel bir film, hani öyle ailecek oturup da izleyelim keyif alalım şeklinde değil de sinemada şiddet nereden nereye gelmiş, eski ustalar bu işi nasıl başlatmışa güzel bir örnek bence, türün meraklılarının kaçırmaması lazım.
  • sinematografik acidan godfather serisi ile gercekten cok fazla benzesmese de, mekanlar ve akis bakimindan cagristiran bir film. filmin buyuk cogunlugunun meksika'da gectigini bilmesem burasi sicilya mi diye sorardim bilen birine...

    --- spoiler ---

    filmin sonunda kahramanimizin oylece gidecegini sanip gaflete kapildim bir anda, ancak kacinilmaz son aşikardı....

    --- spoiler ---
  • 74 yapımı sam peckinpah'ın yönetmenliğini üstlendiği noir film. türünün ilk örneklerindendir.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda kellenin peşinde olan herkesin ölmesi ve yalnız masumların hayatta kalmasıyla ilginç bi enstantaneye imza atmış peckinpah.

    --- spoiler ---

    ayrıca isim seçimiyle kendisine hayran bıraktırmıştır sam peckinpah. filmi daha iyi anlatan başka isim düşünülemezdi.
  • çocukken sinemada izlemiştim,bir sam peckinpah eseridir.yönetmenin adının vaad ettiği herşeyi verir.bizde "bana onun kellesini getirin" adıyla gösterilmişti ama filmin karizmasını çizen şöyle absürd bir afişle görsel
  • sam peckinpah'in en güzel filmlerinde oldugu gibi, kara film'in sinirinda, insanlarin para icin en cirkin isleri yapmaya hazir olduklari, aslinda para icin de degil, "bir yudum isik", biraccik umut icin en cirkin seyleri yaptiklari aci, karamsar, nefis bir basyapit.
  • 1974 yapimi olan "bring me the head of alfredo garcia" sam pecknipah in frank kowalski yle beraber yazdigi bir oykuden senaryolastirarak cektigi siddet ve aksiyon dolu bir anlatidir.
    warren oates ve isele vega basrolllerde gorunur.
    peckinpah in sevdigi filmlerden olan 48 yapimi "the treasure of the sierre madre" ye benzedigi soylenir.
    hatta filmde kucuk rolu olan birinin adi "the treasure... " de humphrey bogart in canlandirdigi fred c. dobbs'dur.
hesabın var mı? giriş yap