burçin orhon

• kendisi ile ilgili dünkü gazete haberini okuduğumda içimi tuhaf bir hüzün kaplayan kadın.
  
  yonca evcimik, yaprak özdemiroğlu ve burçin orhon bale eğitimi almalarına rağmen klasik bale ömrünün kısa olmasından mı, o zaman ki hayat şartları mı yoksa kişisel tercihleriyle mi farklı alanlara dağılmışlardı. yılbaşı geceleri çıkan dansözle sınırlı eğlence dünyası olan toplumda burçin orhon o dönem için oryantal yapıyor muydu yapmıyor muydu bilmem ancak doğulu bir tipi yoktu, bir arabesk kralının kanatlarının altında değildi, konuştuğu zaman iki lafı bir araya getirmekten fazlasını söylüyordu ve söyledikleri de pek boş şeyler olmuyordu.
  nedendir bilmem bu sıradaşı kadın evlenip çocuk çoluğa karışıp sıradan bir hayatı olduğunda sanki toplumca rahat bir "oh" demiştik.
  unutmak üzerine problemleri olsa da kendi adıma unutulmaz biri olduğunu yazmak istedim.
• çocukluğumdan beri güzelliğine ve dansına hayran olduğum eski dansçı hanımefendi.
  kendi dalında başarılı, cesur ve estetik işler yapmış sıra dışı bir kadındır burçin orhon.
  
  fakat son zamanlarda ne zaman röportaj verse "ben süheyl'i severek evlenmedim, o beni sevdi diye evlendim, her an çekip gidebilirim o da bilir" tarzı açıklamaları bana tatsız geliyor. şahsen evli olsam ve eşim her mevzuda "aslında beni sevmediğini ben o'nu seviyorum diye benle evlendiğini" söylese çok üzülürdüm. ha süheyl uygur takmıyordur belki o ayrı. bu benim şahsi yorumum.
• iyi hoş da durup durup aynı mevzularda röportaj veren abla... şöyle ki; belli zaman aralıkları ile, irlandalı şarkıcıdan olan kızı ve irlandalı’yla arasındaki hikaye, oryantal ile baleyi harmanlayan çok başarılı bir dansçı olması ve süheyl uygur’u aslında sevmiyor olması ama onun kendisini çok sevdiği için evlenmeleri...
  (bkz: neyse ya ben bişey demiyorum)
• türkiye'nin bambisi. kendisine bambi adını ilk kim taktıysa müthiş bir isim bulmuş, her yaşta tam bir bambi kendisi.
  
  röportajında ve eşiyle-ailesiyle ilgili açıklamlarında samimi olduğunu düşünüyorum. aslında eş konusunda belki de türkiye'nin en şanslı kadınlarından biri. belli ki çok sevilmiş, hem de çoook çok fazla sevilmiş, her şeye rağmen. süheyl abi tabiri caizse süper bir insanmış ve müthiş medeni cesareti varmış. çok sayıda medyatik birlikteliği olmuş, ülkenin en gözde dansçılarından birini eş olarak alıp 3 çocuk yapmak ve gün gelip 110 kilo olduğunda hala kapı gibi arkasında durmak için mangal gibi yüreğe, müthiş bir cesarete ve kocaman bir kalbe sahip olmak gerekir.
  
  süheyl uygur'u yıllarca gevşek tiplemeleri ve yarışma programlarıyla tanıdık ama adamın hammaddesiymiş gerçekten..
• az balık etli oluşu ( ki kanımca bir kusur değildir), azıcık kalın ayak bilekleri ve kepçe kulakları dışında kusursuz bir fiziği olan bir kadındı. başka özelliği de yoktu. oryantal beceremediği için oradan oraya uçarak birşeyler yapardı sahnede. bir kaç da filmde fiziğini kullanmak için yer vermişlerdi. o zamanın gereksiz filmlerinde bile bir işe yaramıyordu oyunculuğu.
  gençler anlayamacaktır ancak yaşı 30'un üzerinde olanların çok fantezisini süslemişti zamanında, görüntüsü hatırlanmaya değer:
  https://www.armanayse.com/…6/05/burcin-orhon-66.jpg
  
  edit: fotoğraf linki yenilendi
• bundan altı yıl önce alzheimer hastası oldu diye kocasıyla birlikte televizyonlara çıkan kişi.
  
  aradan altı yıl geçmiş, instagramdaki paylaşımlarından veya daha sonraki röportajlarından da izlediğim kadarıyla en ufak bir alzheimer belirtisi göstermiyor kendisi.
• hürriyet'e verdiği röportajın özeti: https://i.hizliresim.com/rjrgpa.jpg
• https://www.instagram.com/…heet&igshid=429g8srunahv
  öeh bacım, saygılar öncelikle! o yaşta!!!
  
  kuşadasına yerleşmiş sanırım. ınstagramindan anladigim, artık devamlı orada. dans okulunda dans dersleri filan veriyor.
  bi de jenerasyonundan suna yıldızoğlu ile şahane bir kankaligi var (ki ona da ayri hastayim. müthiş yaslaniyor)
  birlikte giderek bir golden girls tandansi yakalıyorlar.
  
  gidip kanka olmak, araya karışmak istiyorum resmen lan. yarım jenerasyon kucukleriyim galiba ama olsun.
  https://instagram.com/bambiburcin
• kocası burada yazar olsaydı, yazdığı her entry yüzlerce, hatta binlerce kez favorilenecek bir yazar olur; the red pill başlığına giydirmekten de başı dönerdi.
• yanlış hatırlamıyorsam türkiye'nin ilk playmate'idir.