• bir kaç sene önce "yeni muhtesem tat" sloganıyla sadece ambalajını değil, formülünü de değiştirip bana hayatı zindan eden çikolatalı fındık ezmesi. yeni tadıyla kötü bir nutella taklidi haline geliken, satışını belki de artıran (carrefour'daki ajanımdan aldığım top sikrıt bilgilere göre satışlarında %35'e varan artış olmuş. valla ben onun yalancısıyım) ama diğer taraftan hem kimliğini hem de benim gibi sadık müşterilerini kaybeden nestle faciası.

    eskiler bilir. be hey gidi chokella'nın tadı, rengi, kıvamı böyle miydi? çikolatası az, şekeri az, fındığı fazlaydı. insana fındık ezmesi havası verir, kendini yedirttikçe yedirtirdi. hangi sivri zekalı o formülü değiştirdiyse, hakkımı helal etmiyorum kendisine! ulan senin klasmanın farklı. sen hafif ürün sevenlere bunu satıyosun. çikolata komasına girecek olsam zaten nutella yerim chokella'yla işim ne? mamafih döndüm dolaştım her markanın ürününü denedikten sonra, tamamen zaruri olarak nutella'da karar kıldım. şimdi bi kaç kaşık nutella yiyip, çikolata komasına giriyorum. nerde o kavanoz kavanoz chokella yediğim günler...
  • buldum mu gözünün yaşına bakmıycagım bişiy. en iyi arkadaşı kaşıktır.
  • "yeni" ibaresiyle satılan 250 gr'lık açık kahverengi kutulu olanında şimdiye kadar şahit olduğum en fütursuz sahtekarlıklardan birine imza atılmış koca nestle firması ürünü. abartısız söylüyorum aldığınız kutunun cidden yarısından fazlası boş. sanki birileri yemiş de bitmek üzereyken size satmış gibi oluyorsunuz kapağı açınca. kocaman kutudaki ürünün sadece 250 gr. olduğu da sadece alt tarafta yazmakta.

    merdiven altı tezgahlarda üretilen çikonoletta falan olsa tamam diyeceğim de nestle yahu böyle bir ucuzluğa başvuran. kutunun arka yüzünde de "afiyet olsun türkiye" yazıyor. eyvallah yiğido baya afiyet oldu yani sizden yediğim.
  • tüpte yendiğinde bambaşka bir keyfe bürünen..
    çocuklukla birlikte yitip giden..
    eski şokellanın tadını eskiler bilir.. ve onu tüpte yemenin zevkini..
    çocukluğa benzer.. her gün bakkal ziyaretini ibadet gibi yerine getiren biz eski veletler, bakkal amcadan tüp şokellalar alırdık küçücük paralara.. altına dokunur gibi sarardı onları büyümekte olan ellerimiz.. ağzını delmemiz gerekirdi önce onun eşsiz lezzetine erişmek için, aşermek gibi birşeydi.. kapağını ters çevirip delerdik telaşla ve dudaklarımızı büzerek yapıştırırdık onu ağzımıza... parmaklarımız tüpü sıkardı şokella dışarı doğru yol alsın, ağzımıza yayılsın, lezzetinden gözlerimiz kapansın diye.. öyle bir tattı ki o, vahşice sıkardık tüpü bazen fazla fazla dolsun ağzımıza, dolandırıp duralım onu içerde, ağır ağır yutalım sonra.. bir güne tek tup yetmezdi.. tekrar tekrar lezzetine varılırdı..
    çatal kurabiyenin üzerine sürüp yemek, ayrı bir ayindi.. bir kaç çocuk lunapark'a gitme planı yapar gibi bakkala gidip şokelları satın alır, yanına çatal kurabiyeleri de katar, mahallenin ya da yazlığın bizim mülkümüz olduğunu varsaydığımız köşesine koşturur, mekana kurulur, ayini gerçekleştirirdik.. çocuklukta her şeyin, her duygunun sonuna kadar yaşandığı gibi, tüpü içinde en ufak bir hava boşluğu kalmamacasına sıkıştırır, tek bir şokella parçası bile ziyan olmasın, o da bizim olsun diye sonuna kadar sömürürdük o tüpü.. hatta bazen abartır, keserdik tüpü içinde kalanları yalamak için..
    büzülmüş dudaklı tüp şokella çocuklarıydık.. her yanda vardı bizden..
    zaman geçti.. ve bir yaşa kadar sadık kaldık şokella'mıza.. daha da kalırdık.. fakat çocukluğumuzun lezzet tüpü görünmez oldu.. yoktu..
    kavanozlarıyla avunduk.. sonra bir gün geldi, bizim şokella'mız olamayacak başka bir lezzete dönüştü daha afilli bir ambalajla.. ambalaj afilliydi de, şokellamız aynı değildi..
    içi boş renkli ambalajlar dünyasına bizim şokella'mız da misafir edilmişti..
    biz de yeni alternatifleri misafir ettik fakat hiç birini tüp şokella'mızın, eski şokella'mızın yerine koyamadık.. küçücük bir tüptür o ya da kavanoz.. fakat anlatabilir yitip giden, gitmekte olan herşeyi.. yitip giden çocukluğu..
  • cam kavanozda satılan chokella'nın tadı nutella ile yarışır. ancak sarelle bitter en iyisidir.
  • tüp şeklinde naylon poşet ambalaja sahip olanları gerçekten mükemmel bir yanal pazarlama vakasıydı. yatılı okul lise kantinimizin en çabuk tükenen ürünlerinden bir tanesiydi. eşşek kadar herifler boylarına poslarına bakmadan bir seferde kantindeki tüm chokella tüplerini götürüyorlardı. biz de dağ başındaki okulun kantincisinin lojistik ve satın alma stratejisindeki hataların kurbanı oluyorduk.
  • nestle ürünü olmasına rağmen nestle websitesinde (hem global hem türkiye) kendisini aratınca sonuç alınmıyor. sadece türkiye'de kullandığı adı mı nedir? google'da nestle chokella, chokella falan diye aratınca türkçe olmayan site de çıkmıyor (yani bi tek nestle.com'da ramazanda chokella satımı artırılmalı gibi ingilizce bir makale var çıkan; ona da basınca sayfa bulunamadı diyor, chokella'yı tarihten mi sildiler lan ne oldu?).
  • yeni reklam sloganları pek imalı olmuş;

    (bkz: senin annen de çok şokella)
  • nutella yokken o vardı. sarelle ve çokokrem bile ona abi derdi. kendi ayağına sıktı gitti.
  • final zamanlarında her gece tüketilen yiyecek çeşidi! kral nutella ,kraliçe şokella ve güzel kızları prenses sarelle den oluşan süper güsel aile...keşke evde musluğu olsa da ağzımızı dayasak die arkadaşlarla fantazisini kurduğumuz ırmak...
hesabın var mı? giriş yap