• bu iskence merkezi 80 öncesi ecevit tarafindan torenle kurdurulmustur. egitim amacli ilk polisler ingiltere'ye gonderilmistir. ilk giden ekipten donupte iskencede insan oldurmeyeni yoktur. gereksiz davalar acilmasina ragmen gorevlerine devam etmisler bazilerida mhp'ten milletvekili olmus olamayanlar ise cesitli kurulusarda ust duzey burokrat olmustur. oradaki sahislarin bu kotu unden cok memnun olduklari cesitli beyanlarda dile getirilmistir. "bizi newyork polisi bile bilir" vs gibi
  • dal, 90 lara kadar geçen sürede ankara emniyet müdürlüğü'nün siyasi şubesi tarafından kullanılan "laboratuvar"ıdır. adı değişti tümüne birden tem dendi.

    şöyle işledi yıllarca işlem:
    gözaltına al, emniyet garajında ez, 3 metrekarelik hücrede 1-2 gün tut, iyi polis / kötü polis oyna, gerekiyorsa kötü polisler ile kötü muamele ! et, hücreye gönder yarım veya 1 gün sonra gerek varsa bir daha iyi polis / kötü polis ve kötü muamele et, sonrası loop.

    12 eylül den sonraki yıllarda 30 gün gözaltı süresi vardı. savcıdan izin alınırsa ki alınırdı 90 gün olabilirdi işlem. ki oluyordu.
    daha sonra, 1987 diye biliyorum, 14 güne indi gözaltı süresi. o da uzatılabiliyordu savcı izniyle. ki oluyordu.
    şimdi yanlış bilmiyorsam 4 gün. en azından eskisi kadar sistemli değil işkence. ama hiç bitmeyeceğini bilmek için zeki olmak gerekmez.

    bazı arkadaşlar, bu insancıl ilerlemenin ! devlet büyüklerimizin yüce gönüllülüğü sayesinde böyle olduğunu düşünüyorlarsa çok ama çok yanılıyorlar.

    (bkz: ilk kez gözaltına alınana öneriler)
    (bkz: birtan altunbaş)
    (bkz: behçet dinlerer)
    (bkz: zeynel abidin ceylan)
    (bkz: satılmış dokuyucu)
    (bkz: metin sarpbulut)
    (bkz: mehmet emin kutlu)
    (bkz: hasan asker özmen)
    (bkz: adil yılmaz)
    (bkz: ibrahim eski)
    (bkz: ercan koca)
    (bkz: mehmet ali kılıç)
    (bkz: asker demir)
    (bkz: hüseyin çolak)

    dal personelinin lakaplarından:
    arap, ayvaz, minik, arnavut, yakışıklı, imam ...
  • "hatıralar da dal istiyor,/kuşlar gibi konacak" demiş oktay rifat, haydar ergülen'de çoğaltmış; "dilde kardeşlik vardı da /
    bir kanatlık yer yoktu /kimsenin kalbinde konacak …!"
  • muhtemelen spotify 2022 wrapped listem açıklandığında ilk 10'uma girecek adamlar şarkısı. zira şu sıralar bu şarkı olmadan yapamıyorum. hele avrasya tüneli'nden geçiyorsanız, çok yakışıyor. arada geçen varsa bu da tavsiyem olsun :d

    herkesin hemfikir olduğu bir konu varsa, o da depech mode esintisinin inanılmaz yoğun olması. zaten ep'nin kapağına kadar her şey de bunu gösteriyor. kendi müziğimizi nasıl depech mode'a upgrade ederiz demişler ve başarmışlar, zaten açıkçası adamlar dışında türkiye'deki başka bi grubun bunu yapabileceğini sanmıyorum. yaparsa onlar yapardı. yapmışlar da. ama şunun altını çizeyim; esinti diyorum, taklit asla değil. yine çok orijinal olmuş.

    herkes birbirlerine tren yapar gibi r&b rap peşinde koşarken, böyle kaliteli ve taze hareket o kadar iyi geldi ki! oh be!
  • depeche mode & tame impala karışımı olan taze adamlar şarkısı. bir süredir loop'ta. çok doğru yoldalar *
  • "dal kırılır en ince yerinden
    daldı rüyaya gelince derinden
    dal
    bak içerde neler var"

    adamlar - dal

    taze adamlar şarkısı.
  • şaaak diye suratımda bir tokat olarak patlayan şarkı.*
    yaralı bağrına dizmiş inceler mi? pardon bir dakika oturur musun ne diyorsun sen? vitrinin altında gizli kelepçeler, şarkı daha yeni başladı yahu yavaş gel. bak hala. aklında bir dize var elinde balta, vaov. tamam al canımı al.

    tam olarak böyle söylenerek dinledim. sanki içim benden dışarı çıkmış da bana şarkı yazmış gibi. yani müzik hayat damarlarından biridir, çok şarkıya vurulmuş çok şarkıyı hayatımın şarkısı sanmışımdır da. daha önce hiç böylesi doğru zamanda, doğru yerde karşıma çıkıp da beni böylesi dayak delisi eden bir şarkı görmemiştim.

    sisli gölgesine bağlı doğuştan. bu benim. doğuştan üstüne perdeleri kapatan, kapıları açmayan. arzularına başarısızlık korkusuyla kelepçe vuran, vitrininin altına gizlemiş olan. ıskalamış olanım benim. ya da daha ıskalamadan ıskalamış hisseden. ve sonsuz bir paradoksla ıskalamaya kendini mahkum eden.

    kafesler içinde oyununu sergiler. her şeyin hep kafesinde olup bittiği, içini öyle endişelerle yıpratan ki, her şeyi içine yükleyen biri. yükün fazlasını aksiyona değil, ruhuna veren içini yoran biri. yaşamaktan çok, tasarlayan biri. aklındaki dizeye elinde balta ile koşan benim işte.

    ama işte dal kırılır en ince yerinden. yaranı gizlemek için dizdiğin incilerin dökülür. ne yaparsan yap, sonsuza kadar koruyamazsın korktuklarından kendini. sonsuza kadar susamazsın. sonsuza kadar o dalı koruyamazsın. ve kırılınca da içerde kalmaz yen. yanardağ gibi patlar ve yok eder seni. o yüzden ya kırıla kırıla bir şey olacaksın ya da dura dura kendini içten yiyerek bitireceksin. diyor bana.

    ya yanına al beni ya da bi sal yani eyleme dönüştür bunca gürültüyü diyor içim bana. çıldırtmışım belli ki bunca yıllık mesaisinde. benden kurtulmak istiyor. şişmiş içime mütevazi katkılarını da al git diyor, hani ne etliye ne sütlüye yarayan. hani denenmeden kalan, hani başarısız değil güya ama asla başarılı da olmayan.

    bana kızma, dal ve bak içerde neler oluyor. kızmıyorum doğruları söylüyor. dal kırılır, kırılırsa dallanan anlar hepimizi bağlar. evet.
  • benim için 2022'nin en ikonik bir kaç şarkısından en önde geleni.

    hem hüzün hem coşkuya eşlik edebilecek ender şarkılardan. hangi ruh halinde dinlersem dinleyeyim ya sözleri, ya 80-90'lı yıllardan taşıdığı ritmleriyle muhakkak beni bir yerinden yakalamayı başarıyor.

    dilime "ıska, bana kızma" tabirini doladığı için ayrıca seviyorum.
  • derin arastirma laboratuari'nin kisaltmasi.. ankarada neyi arastirdiklari mechul polis bi$isi.
  • konser versiyonu yayınlanmış adamlar şarkısı.

    dinlemelere doyamıyorum.
hesabın var mı? giriş yap