• kendisi artık ünlü bir yazardır. kemik dergisinde sözlük bölümünde boy boy çizimleri yayınlanmıştır, sosyetenin vazgeçilmezi olmuştur.
  • şimdi hiç yeri ve sırası değil di mi; ama banane ya, deli gibi şundan yapasım var:

    "aman da büyümüş hocalar da mı olmuş bu, hanimiş de benim güzel gözlü oğluşum, aman da aman, derslere mi girermiş bu, yerim ben yerim yerim.."

    gitti karizma di mi, evet yedim onu ben biraz..

    -derslerini dinleyeyim, sınıfını kaynatayım istiyorum, çok istiyorum :)
  • ankara midye dolma ve bira zirvesi 28'de şahsıma hiç pas vermeyen sırma saçlı badim. oysa o gelecek diye gözlerim yollarda kalmıştı. daha bundan kelli markasiz badişimle takılırım.
  • artık sanal ortamlardan muhabbet edebildiğim aile bireyi! vay be ne günlere kaldık.
    eskiden aramasa bile ödemelileri geri çevirmezdi gerçi avea!ya geçeli onları da yapamaz olduk ya... "o da bir kuşun peşine takılıp gidiyor işte"
  • slaven bilic hakkında yazdığı entry debe'ye girmiş.

    bence sadece debe'ye değil dağınık ve saçma sapan şekilde bilici eleştiren sözde! beşiktaşlılara da girmiştir.

    buradan kendisine teşekkür ediyorum.

    aptala anlatır gibi bilali bile ikna edecek şekilde anlatmış besiktas bilic olayını. efferim keleş.
  • gönül isterdi elbette rosromantik(!) bir günde, üç mumulu pasta ile değil kırmızı şarapla; göbek havası ile değil keman sesleri ile alayım ömrümün ilk alyansını (-ahahaa yok yahu).. hayat gerçekten çok tatlı olabilen sürprizlerle dolu.
    hiç bilmiyordum, yine şaşırttı beni şu dünyanın en şeker yüzük vericisi insanıymış, alyansların efendisi imiş.. bir yaşıma daha girdim öyle görünce, ne güzel oldu..

    pek öyle adeti de değil ama, kulağında kiraz küpesi gibidir eminim ya da olsun, söz verip de tutmazsa bir gün üzümü anımsatabilir bana.. en çok üzümü.. zaten üzüm büzük dudak da demek, şımarık öpücük dudaklı gibi, büz büz.. aslında ben onu tam da öyle üzüm gibi çok, öyle sık ve öyle ısrarla seviyorum; bilir zibidi.. ve ayrıca taciz mesajlarında iddia ettiği gibi çok özel anılarımı kendisine anlatmak ve bu anılarımdan haz almasını haz alarak izlemek de istiyorum.. ov bebek..
  • dark wing duck- (#20193580)
    sen benim aramalarıma cevap verme, ben de senin kafanı kırayım. sonra mutsuzluğun için bir sebep bulursun.
    niye bakmıyon lan telefonuna....

    hauahauaha :) şahane bir mutsuzluk geçirici dümbelek bu, yerim :)
  • ona söyleyemiyorum bunu, konuşturmuyor beni.. uzun zamandır da kelimeleri nasıl toplasam diyorum. deneyeyim..

    kankam değil bu adam, böyle hergün görüştüğüm, içmeye eğlenmeye onsuz gitmediğim, canım sıkılınca ilk onu aradığım birisi de değil.. hatta çok az sıklıkta görüşürüz biz onunla; ayda biri tuttursak rekor olur.. satıcının, hayırsızın tekiyim ben.. o da plansız programsız herifin teki zaten..

    ama diye başlar böyle sıralı çok da iyi olmayan cümlelerin sonu.. öyle olacak yine.. ama işte, böyle dünya bir yana bu adam bir yana benim için.. hani o dünyanın içinde sevgilim var benim, hani aşık olduğum adam, en yakın arkadaşlarım var, yediğimin içtiğimin ayrı olmadıkları, dostlarım var.. onlar bir yanadır, ilker bir yana.. herkes başka tanıyor onu, seviyor sevmiyor ama bir kez ben anlatayım istiyorum nasıl birisi.. anlatmalıyım, bugüne dek bildiklerimden de sevdiklerimden de bambaşka bir insan çünkü..

    hani kaç kere düşer insan? ne sıklıkla kaybolur, kaybeder?.. kaç kez yıkılır? kaç kez tecrübe etmek zorunda bırakır hayat kimin yanında kaldığını.. az kez emin ol.. öyle üç günlük sevgilinden ayrıldığında mızmızlanmalarını dinleyecek birisi olmasından falan bahsetmiyorum.. ha onu da yapıyor, ayrı.. ölüm kalımdan bahsediyorum.. kaç kez gelir ki başına?

    hep o.. şaşırıyorum, benim yahu şu iki kişilik muhabbetin diğer öznesi.. benimle ilgisi olamayacak bir hakikatlilik var ortamda.. yani haketmediğim, karşılığını almayı hak ettiğim bir emeğin olmadığı, çabalamadığım bir, süperlik..
    hani hiç mi, bir saniye bile mi duraksamaz insan.. hiç mi bir bahane bulmaz, bahanesi olmaz yanımda olmamaya.. ya benim bir başka arkadaşımla sinema programı yapmam bile bahanem olabilirken üstelik onun yanında olmamaya.. bu adam ne zaman düşsem, koştu, yetişti, tuttu beni.. öyle böyle de düşmedim.. kalkamadım yıllarca.. aramadım onu bak, aklıma bile gelmedi onu aramak.. benim hep başka, daha samimi, daha yakın, daha yanımda arkadaşlarım vardı.. ama o duydu, buldu, gocunmadı, üşenmedi, sallamadı, koştu.. her defasında kişisel hızır'ım oldu yıllarca, tanıdığımdan beri, sayısız kez..

    ve böyle şeyler yazdığım için bile kızar.. bi teşekkür etsem sıkılır. bi gün dile getir be, anlat, herkes gibi ol başıma kak, mahçup et beni, ez yaptığın iyiliklerle, kötülerini temizleme malzemesi yap mesela.. bi hayal kırıklığına uğrat, kazık at da rahatlayayım be.. yok..

    tanıdığım en fedakar, en hakikatli insan bu adam.. dostluğu bana öğreten kişi.. yakınlık tanımımı değiştiren, mesafeyi zamanı bu yakınlık tanımımdan çıkaran.. abim, canım.
  • ya ben şeye inanamıyorum.. böyle elinde şarap ev hayırlaması diye gelmişken, benim onu ağırlayamayıp tosur tosur çalışmak zorunda oluşuma (bu hiç adil değil).. ve buna panik olurum ki ben, ama buna izin vermemesine.. halledemediğimi görünce (siksen tek başıma altından kalkamazdım-yarın teslim etmeliyim bir de) de projeye benimle birlikte girişmesine..

    ne ara oldu anlamadım evde tam bir kütüphane ortamı, bilemedin bilgisayar labı ortamı oluşturdu adam, tıkı tıkı çalışıyoruz canavar gibi.. önümüzde şarap ama.. lan.. ben biraz süper duygulandım sanırım..
    hoş, yarına proje yetiştirmesi gereken adama (ki 2 birada sarhoş olur) şarap içirmesi ise tam bir denyoluk.. ama canımın içi diye dememeli öyle.. sabaha kadar üşenmez benle çalışır bu, öyle bir can arkadaştır, on kaplan gücündedir.. bak eminim ben uyusam, ben uyurken sen şuraları da halleder misin desem halleder.. lan, yazdıkça duygulanıyorum ben.. çok seviyorum be :(
  • adnan'ın 0 olmayabileceğini kanıtlamış matematik üstadı. haber basına sızarsa bi kaç entrym yalan olabilir.
hesabın var mı? giriş yap