• neden bu kadar "acindigini" anlamadigim müzikal yetenek.

    hic kimse seni unutmadi bu kadar sene sonra bile. kac gündür debe'de. hepimiz seni cok seviyoruz ve takdir ediyoruz da... biz daha ne yapalim kardesim. senin kendi cocuksu küstüm oynamiyorum tavirlarinin sonucunu sen yasiyorsun. bugun cik konser ver binler gelir. 20 senelik sarkilarin sözleri klipleriyle beraber sahne sahne ezberimizde. isin para kismini cözmek de sana kaliyor artik.

    sarki yaptin da dinlemedik mi?
    konser verdin de insanlar gelmedi mi?
    ulan yardim bile toplasan insanlar yardim ederdi...
    dinleyiciye neyin tribi bu anlamiyorum.

    deniz napti?

    küstüm.

    fazla naz da asik usandiriyor kardesim artik hepimiz 30 hatta 40+ insanlar olduk. bizlerin de bin tane derdi var cekemiyoruz artik.

    he yarin konser veriyorum ulan de, bak bakalim kac kisi var kapida.
  • birkaç saat önce yaptığı instagram paylaşımında,

    maddi imkansızlıklardan ötürü artık müziğe devam edemeyeceğini, sağlık giderlerinin çok olduğunu ve muhtemelen yakın zamanda taşınmak zorunda kalacağını söyleyen adam.

    ne oldu da bu hale geldi bu adam, anlaması çok güç.

    bok mu vardı kurban’ı devam ettirmemek için ? yüksek sadakat her hafta başka şehirde konser veriyor. türkiye’yi geziyorlar. kurban ayda 2-3 sahne alsa, 4’ünü de rahat rahat geçindirirdi. kaldı ki birçoğu başka gruplarda da çalıyor, başka işler de yapıyor.

    bu adam çok acı bir şekilde kendi kendini bitirdi ve hayranları dışında kimsesi yok. çevresinde yakın arkadaşı kaldığından da emin değilim.
  • son videosunda bahsettiği üzere destek verdiği adamlar az çok piyasa yapınca kendilerini bi bok zannetmişler. anlattığı olaylar gerçekten trajikomik.

    kurban işi tamamen bitmiş gibi duruyor. görünen köy klavuz istemez. ben kendisine cenk durmazel'in malt'ı dağıttıktan sonra yaptığı gibi solo kariyer öneriyorum. al yanına iyi müzisyenleri anlaşamazsan yollarsın yenilerini bulursun. mümkünse kerem tüzün olsun ama. gerçekten ikisi de çok kıymetli müzisyenler. şu iki adamın beraber müzik yapmadığı yıllara çok yazık.

    ayrıca panik ve mane gibi çift vokalli projeler yavan oluyor be üstad. mümkünse sadece sen söyle.

    son olarak bunları yazarken aklıma geldi, sahip ne efsane albümdü be. çıkalı 11 sene olmuş ama her dinlediğimde ilk kez dinliyormuşum hissiyatı ve heyecanı veriyor.
  • sözü geçen videosunu izledikten sonra kendisine iki lafım var. bir, eğer sen rock müzikle ilgileniyorsan, kalkıp ronnie james dio'ya laf etmezsin, edemezsin.! iki, kendini öyle sikini çıkartacak bi rock star olarak görüyosan da 'gösteriyim mi lan? gösteriyim mi? ahahaha' triplerine girmez, çıkarır jim morrison gibi gösterirsin.! ya neyse ben bi şey demiyorum.
  • yazmamak için çok zorladım kendimi ama olmuyor. instada geçen gün yazdıklarını görünce şaşırmadım, hep bekliyordum. başlamak istemiyorum, en başa sarmak istemiyorum ama kısaca olaydan sonra bencesini yazacağım ki bi arkadaş zaten yukarıda ufacık değinmiş.

    - - -
    belirtmek isterim ki kesinlikle burçlara inamıyorum fakat kendisi kova burcu. bakın ben bu burçtan olup, mental anlamda sağlıklı olan birilerini görmedim, duymadım ve bilmiyorum. kova burçları benim için bir istisnadır.

    kendisini takip ettiğimden beri gel-gitleri hiç bitmedi, bitmez ve muhtemelen bu gidişle bitmeyecek. 2000'lerin başında kurban forumu ile sevip takip etmeye başladım, kurban dağıldı. panik forumu ile devam eden bu süreçte myspace'i vardı, oyuncu bi kız mevzusu yüzünden sinirlenip kapatmıştı diye hatırlıyorum. yamuluyorsam doğrusunu bilen birileri düzeltsin. o tarihlere ait bir entry. (bkz: #12255140)

    2010'ların başında facebook açtı, bir süre çok iyi gitti. sohbetler muhabbetler, geceleri sabahlamalar. kaan ile aşık atışması kafasında ayrı ayrı kısa parçalar kayıt etti (aklıma ilk gelen uyuyamıyorum ya, tanrı kadını yarattı, deniz'e f) vs.) derken sonra en yakın arkadaşlarından biri olan sinan'la bozuştu ki totem projesini birlikte yürütüyorlardı ve efsane gitar tonları yakalamışlardı. sinan kendi profili üzerinden acayip iddialarda bulunuyordu o sıralar. yine aynı zaman diliminde youtube kanalı açmıştı, oraya gitar kayıtlarını yüklüyordu facebook ile beraber orayı da kapattı.

    uzun bir süre ortalıkta yoktu, sonra malumunuz instagram'a geldi ama yanılmıyorsam onun öncesinde de bi ufak insta giriş çıkışı yapmıştı facebook zamanlarından. her neyse bu son profilini de bir ara kızıp zeuslu paylaşımlar yapıp, tanrılar kurban istiyor falan diyerek bir süre bırakıp sonra geri dönmüştü solo albümü öncesinde veya şu mane teklisi sonrası tam emin değilim.

    deniz şu an 49 yaşında. abartmadan söylüyorum ki türkiyede gördüğüm en yaratıcı ve en yetenekli rock müzisyeni ama günün sonunda geldiği nokta babadan kalma bir villada inzavaya çekilmiş, sürdürülebilir başarısı olmayan eski bir "rockstar". bu durum sevenlerinin canını sıktığı gibi pek tabii kendisinin de canını sıkıyordur diye tahmin ediyorum. değerinin bilinmediğini; yeteneğinin ve yaratıcılığının ziyadesiyle boşa gittiğini düşünüyordur ki ben böyle düşünüyorum.

    bazen çevremdekilere kızıp, sinirlenince kendi kendime sorduğum soruyu kendisine soruyor mu deniz merak ediyorum; herkes yanlış, bi sen mi doğrusun?.

    güzel abim, senin akranların aldı yürüdü. bak evet; bana dersen ki eğer alıp yürümek mi başarı kıstasın diye, bunu başka bi başlık altında tanışırız ama popüler olan anlayışla bakarsak senin akranların paranın dibine vurdu, piyasada şu an oterite oldu. stadyum konseri veriyorum diye bokum gibi müzik sistemiyle insanların parasını çarptı bir de yetmedi filme çekip sinemalarda gösterime soktu. tamam, sen böyle çakallıklar yapma, eyvallah ama bir bar grubunun solisti değilsin/değildin. daha büyük kitlelere ulaşabilecekken tam zıttına evrildi. bu noktada rahmetli funda*'dan sonra bence çok yanlış menajer seçimleride kurban ve dolayısıylada kendi kariyeri açısından müthiş bir talihsizlik oldu. bir ara ihtiyaç molası'ndan sinan grubun menajerliğini yapıyordu. şimdi aklıma gelince gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

    çevresiyle, arkadaşlarıyla veya ailesiyle çözemediği ne varsa bence o deniz'in içinde. acaba hayatındakiler ile olmayan bir samimiyetin, duygusal bağın var olduğunu zihninde yaratıyor; sonrasında onlardan beklediği sevgi, ilgi vesaireyi göremeyince yıkım yaşıyor ve öfkelenip, küsüp iletişimini kesiyorsun ya da gerçekten kendi içinde kendiyle savaşıyor. ben anlayamadım, tahminim o ki deniz'de kendini anlayamadı bir türlü.

    son mesajına değinmek gerekirse; sağlık problemleri için acil şifalar diliyorum. umarım en kısa sürede sağlığına kavuşur ve ümit ederim ki ciddi bir durumu yoktur. keşke bu konu hakkında bi bilgi verseydi de sevenlerini endişelendirmeseydi.

    maddi imkanlar konusunda söyleyecek bir şeyim yok fakat kendisi söylüyordu yarı profosyonel müzik yapıyorum diye. bu aşamada maddi imkansızlıklardan daha çok, bence dinleyici kitlesindeki bazı davarların adamı darlaması etkili oldu. kendisinde de hata var her şeyi herkesi bu kadar ciddiye almanın ne lüzumu var ve keşke biraz eleştiriye açık olabilseydi.

    villayı da takmış kafaya ki zaten bi ufak parça da yapmıştı bu konuda. abicim devir bi sana kötü değil, millet borç harç yüzünden; ata toprağını satıyor, ekip biçtiği tarlasından oluyor. sen müzisyensin, madem bu durum böylesine canını sıkıyor. çık ver-veriştir; yap şarkılarını, insanları uyandır. ama küsüp gitme.

    aklıma gelmişken; instada hesabı kapatıyorum paylaşımından önce avucuna yazdığı notu paylaştığı gönderisinde alttaki yorumlardan birine "baba seni çok özledim" gibi bir şeyler karalamıştı. sanırım yine ve yeniden duygusal bir çöküş yaşıyor. naçizane önerim; almıyorsa profesyonel bir destek alması, eğer alıyorsa bu desteği başkasından almasıdır.
    - - -

    inan bana, seni koşulsuz şartsız seven bir sürü insan var. buraları okuyorsun biliyorum, lütfen kendine iyi davran ve üzülme asla, anlayan birileri var.

    not: yazım yanlışım, anlatım bozukluklarım, devrik cümlelerim vb.lerime selam olsun.
  • iflah olmaz bir kurban dinleyicisiyim. bugüne kadar grubu müzikleri dışında pek takip etmiyordum. burak gürpınar'ın açıklamaları sonrası ben deniz'i egoist manyağın teki sanmıştım. adam sosyal medyada belirince bütün hesabı gezdim, videoları izledim. bu kadar beyefendi açıklamaları görünce anladım ki bu adam acayip masum. adam resmen hiç kimseyi yıllarca satmamış ama artık patlama noktasına gelmiş. iyi ki patlamış. bu sayede kendisini tekrar görmüş olduk.

    tanım: trafo

    düzenleme: detayları instagram'da denzoked hesabına bakarak bulabilirsiniz.
  • model dinleyicisi kıraç severler tarafından gariban ilan edilen müzisyen.
    başarı ne evladım sizin gözünüzde para kazanmak mı? milyarlar harcayıp milyonlarca tık alan videolar çekmek mi? e castin biber yapıyo bunu..
    adam kafası güzelken bi hata yapmış olabilir (-bence anlatmak istediği, ki yine bence haklı olduğu bi meseleyi doğru cümleler kurmadığından tepki çekti-) ve bu bir eleştiri sebebidir, bu yüzden eleştirenler kendilerince haklıdır bence ve ayrıca polemiğe girmeye gerek yoktur.
    amaa sen başaramamış olmanın ezikliği falan diye girersen dalyarak gibi lafa orda dur derler, be yavşak hayatında ne yaptın, ne ürettin, insanlarla ne paylaştın müzikal düzeyde de götünün üstünden bu adama başarısız diyosun diye sorarlar. başarı ne ya.. göt yalayıp şirket köpekleri gibi sike sike istemeye istemeye yılda 100 konser vermek mi, produktor istedi diye davulları gömüp 0-12 yaş hedef kitlesine müzik yapmak mı başarı.. yüzsüz olup para kazanmak mı başarı hele bi anlatın ya neymiş bu başarı..
    sadece uyut beni için bile türk rock tarihinin en iyi söz yazarlarından biri denilebilecek bi adam lan bu.. bak bakalım şu kin kustugun internet üzerinden bi arat lan.. şarkı verdiği, produktorlük yaptığı, karşılıksız destek attığı kaç grup kaç müzisyen var bu başarısız adamın..
    he gerçi sefillerin başarılı diye tabir ettiği, modellerin, kıraçların serdarların, ortaçların listesinde de varsın olmasın deniz yılmaz.

    edit: iş bu entrynin sebep olduğu enry silinmiş. o yüzden yeni okuyanlar için bi miktar agresiflik içerebilir.
  • anladığım kadarıyla, panik elemanlarından kaan alptekin ile birbirlerine girmişler. başka bir kütahyalı gelmiyor aklıma.

    2005 mersin konserinde, kerem ve özgür’ün ellerindeki gitarları birbirlerinin kafasına geçirdiklerini söylemiş. en çok buna şok oldum. özgür’ü çok tanımıyorum ama kerem gibi bir adam böyle bir şeyin içinde nasıl olabildi, aklım almıyor.

    mersin konserinden sonra, rockistanbul’da megadeth’in altında çıktıkları son konserden sonra da özgür’ün sahne arkasında sinirlenip bir yere yumruk atıp elini kırdığı rivayet edilir.

    arkadaş, siz birlikteyken ne yiyip ne içiyordunuz lan ? nasıl bir arkadaşlık ortamı lan bu ?
  • türk rock müziğine sayısız katkısı bulunan kıymetli müzisyen. neyse ki uzun süren sessizliğini bozdu ve hakkında atılan iftiralara cevap verdi. kendisi hakkında ahlaksızca algı oluşturan kişiler de kayıplara karıştı ve sesleri çıkmıyor.
    daha önce de yazdım. grup içinde yaşanan grup içinde kalır. hele ki türkiye'deki leş müzik ortamında, düşene bir tekme daha vurmak için bekleyen ve başkalarının ismini kullanarak bir şeyler elde etmek isteyen çalkallara fırsat vermemek gerekir.
    kastettiğim kişi burak gürpınar değil, kurban'ı takip edenler az çok mevzulara vakıflar. burak'ın ise bana göre en büyük hatası çıktığı her platformda grup içindeki mahremiyeti bozarak tüm sorulanları kendi zaviyesinden cevaplaması. olayları herkes tek taraflı dinleyince yanlış algılar oluştu haliyle.
    burak da en az deniz kadar kiymetli müzisyendir benim nazarımda. elbet kendisinin de deniz'in de hataları olmuştur ama deniz'in de dediği gibi, arkadaşlıklar bozulunca; yaşanmışliklar hatrına, üçüncü şahıslara arkadaşı kötülememek ve hakkında konuşmamak gerekir.
  • ecnebi olsaydı kahramanlaştırılmasını sağlayacak, metalin asi çocuğu diye lakap taktıracak hareketler yapıyor ama bizden biri olduğu için hareketler ters tepiyor.
hesabın var mı? giriş yap