dişçi
-
di$çi denmesini hiç sevmeyen, di$ hekimi denmesinde ısrarcı olan kimselere di$çi denir.
-
di$ hekimi olarak anilmayi tercih eden ve asabi zamanlarinda kendilerine di$ci dendiginde "ne demek ulan di$ci?ne o oole simitci der gibi...sen jinekologa amci diye mi hitap ediyosun ham$o.. " diyerek tepkilerini dile getirebilicek insanlar.
-
"diş hekimiyiz biz" diye düzeltir diş hekimleri bu lafı duyunca.
haklıdırlar.zira diş yapan adamlar vardır özel olarak(onlarda protezciyiz biz diye tribe girerler ya neyse).
ama beden yapan adamlar yoktur.o yüzden bedencilerin tribe girmesini anlamam. -
pek çok insanın korkulu rüyası olan kişiler.
oysa okudukları yıllarda dışarıdan oldukça eğlenceli görünürler.
mezun olduktan sonraki tüm karizmalarına rağmen bu mesleğe adım atacak öğrencileri sokakta tanımak çok kolaydır.
zaten pek çok kişi taşıdıkları çanta nedeniyle kendilerini muslukçu, tamirci falan zanneder. toplu halde elde tamirci çantalarıyla yürüyüşleri göze çok güzel görünür.
tabii bu adamların ilk sınıfta sabunlardan dolmalık biber, elma gibi zerzevat yapmaları vardır ki anlatılmaz yaşanır.
bir gün bir markette dolmalık biber tezgahında, biberleri tek tek eline alıp, sanki içinde atatürk resmi var mı yok mu, sahte mi değil mi anlamak ister gibi evirip çeviren, ışığa tutan birini görürseniz kesinlikle dişçi adayıdır. biberlerin en düzgününü arayıp seçen bu arkadaşlarımız marketten, kasiyerin şaşkın bakışları arasında tek bir biber alıp çıkarlar. ama o mükemmel biberi bulduklarında yüzlerindeki sevinç hiçbir sözcükle anlatılamaz. bir tek biberle mutlu olabilen insanlardır. bölüm o derece zor olduğu için bu şekilde kafayı sıyırmalarına neden olur.
biberleri bulduktan sonra üç-beş arkadaş toplanıp "hangi sabun daha iyi?" sorusunun cevabını bulmaya, birbirlerine tecrübelerini aktarmaya başlar. kimi yumuşak olduğu için duruyu, kimisi de çabucak dağılmadığı için dalanı, kimisi şekil verirken çok fazla zorlamadığı için hacı şakir'i öve öve bitiremez.
ellerinde bir kalıp sabun yan tarafta özenle seçtikleri dolmalık biberle saatlerini bazen günlerini geçirir ve sabundan bire bir ölçüde biber yaparlar.
hepsinin sonunda da dişçi olup çıkar ve hınçlarını bizden alırlar.
son söz olarak, çok güzel bir meslektir kendileri. adı da hiç önemli değildir. ister diş hekimi densin, ister dişçi densin, alemin kralısın daha ne?
bonus: dişçisin sen dişçi kal -
yalancıdırlar. acımayacak derler, acır. bitti bitti derler, bitmemiştir. uyuşacak derler, uyuşmaz. ağrımayacak derler, ağrır. aslında çoğu zaman yalan söylediklerini anlıyorum ama yalan söylerken o kadar doğallar ki belki bu sefer doğru söylüyordur diyor insan içinden.
-
osmanlı döneminde köşe başı ya da meydanlarda icra-yı sanat etmeleri yasaklanan zenaat erbabı (bunlar diş hekimi değildi elbette. bir kısmı da ilaç vb satıcısı.)
"bazı dişçi veya edviye-i müstahzara âmilleri araba, teskere ve sair vasıta ile cadde, köşe başı meydan gibi memerr-i nâs olan mahallerde durarak icra-yı sanat etmekte oldukları görülmekte olduğundan, bu gibi erbab-ı ticaretin velev mezun olsa dahi sokak ortalarında diş çıkarmak veya tabla koyup çağıra çağıra mal satmak gibi halleri" yasaklanmış efendim.
herkesin geçip durduğu yerlerde, arabaya ya da sedyeye yatır adamı, dişini çıkar, tezgâh aç ve deva verici ilaçları bağıra çağıra sat. yasak tabii.
1913 tarihli tanin ceridesi'nden bir haber efendim. -
korku filmlerinde ve konulu pornolarda sıkça rastlanılan meslek dalı
-
kendilerinin anlayacağı dilden, güzel güzel maniler:
elinde ayna, sondu
fırçada hazır bondu
dalmış hastayla sohbete
godede akril dondu
bir yarin var ince belli
yakında duvağı telli
bütün tüberküller güzel ama
sevdiğin karabelli
aspire ettim kan geldi
veneer kuron dar geldi
erken çektim süt beşi
premolar yan geldi
babası fabrikatör
annesi desinatör
sana kız verirler mi
elinde elevatör
lahmacun yemiş hasta
istermiş cila pasta
proksimalinde maydanoz
istemem öyle hasta
kanini palatinalden oyarlar
içine kuru meç koyarlar
iltihabı geçmezse
antibiyotiği dayarlar
glazürü beklerim
vay benim emeklerim
dişleri kese kese
yoruldu bileklerim
dolgu yaptım yaz idi
rengi de beyaz idi
finduk kırmış üstünde
çünkü hasta laz idi [ahaha]
papili kestim yandan
severim seni candan
mektup yazdım ben sana
papilden akan kandan
gökte yıldız sayılmaz
çiğ yumurta soyulmaz
bayılttıysan hastayı
yatırmadan ayılmaz
azının irisine
sond soktum birisine
ben nervisit koyarım
karışmam gerisine
onu öyle demezler
peynir ekmek yemezler
hastalar sen söylemezsen
borcum nedir demezler
elleri nazlı dişçi
tamponu gazlı dişçi
iki büklüm çalışır
sanırsın ağır işçi
ne şehittir ne gazi
dişçi oldu niyazi
bu kadar mani yeter
oluyorum arazi
-serdar sıralar- -
sohbet için çok elverişsiz bir meslek seçmiş insanlar gibime geliyor. kuaföre gidersin, taksiye binersin karşılıklı konuşursun ama dişçilik öyle mi? git uzan, bir konu açılsa bile devamı gelmiyor, ancak 'haaa', 'ı-ıııh' gibi cevaplar gelir karşı taraftan. sonra acıyo macıyo derken konudan uzaklaşılır zaten.
-
dişini fırçaladıktan sonra dişçinin randevuyu iptal ettiğini ya da ertelediğini öğrenince dişini boşa fırçaladığını düşünüp pişmanlık duyan insanlarız nihayetinde...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap