divadeiwob

• kendiyle barışık bir sözlük yazarı. güzel bir bayan olduğunu varsayıyor (n'olur tanrım bu sefer güzel olsun^**) ve selam ediyorum.
• tam bir ikizler erkeği. süt gibidir.
  (bkz: süt gibisin)
• bir winstonsever. o winston seviyor, biz de onu seviyoruz şu esnada. materyalist de dualist olarak elbette. ya da bilemem, belki de deceptive goddır kendisi, bilemem.
• bayhan'a benziyor. hastasıyım.
• otobüs durağı, güney yokuşundaki petek, son teknoloji harikası telekomünikasyon alet-edevatları sayesinde kendisinden haber alınan bir ters adam. ben ki okulda atılan oniki adımdan birinde kendisinin yüzünü görmeye feci halde alışmış bir bünyeye sahibim, çağın getirilerinden sayılan iletişimi -sözde- kolaylaştıran her türlü yolu reddediyor, cep telefonu-mail-icq-msn'e savaş açıyor, yüzünü göremediğim bu çocuğa güvercinle bir mektup yollamak istiyorum:
  "wonderland'e gidemiyoruz diye tuttular teşkilatı okulun içine taşıdılar sayın david bowie'nin tersi. benimle iğrenç bir spagettiyi paylaşır mısınız?"
• bir gün kalbime indirivercek olan, mezar taşıma ömrümden ömür çaldığının yazılmasını istediğim "şakacı" dost.
• bana diyecek bir söz bırakmayıp sadece boğazımın düğümlenmesine ve sarılarak ağlama isteğiyle dolmama neden olabilen biriymiş bu dost. bunları ise üzerek değil, tam tersi mutlu ederek yapıyor. insan onun yaptığı şeylerin şaşkınlığını üstünden atınca sonrasında böyle bir dosta sahip olabilmenin sevinciyle hem ne kadar şanslı olduğunu anlıyor hem de "keşke ben de elimden gelse de ona karşı çok daha fazla hak ettiği şekilde davranabilsem" diye geçiriyor içinden.
  her zaman arkanda birisinin olduğunu bilerek, birine karşı her türlü içtenlikle davranabileceğini fark ederek ve güveni en yoğun şekilde hissederek yaşamak anca böyle dostu olanlara nasip oluyor olsa gerek.
  bana bunları yaşatabilen başlı başına bir sürpriz, sevilesi.
• beni kekleme çabalarına ne zaman son vereceğini merak ettiğim insandır. hadi keklemesi bir yana, bari işlettikten sonra olayın gerçeğini söylemeyi unutmasın...
  hemen sorumsuz bir işletmeci olan divadeiwob'un yaşattığı acı deneyimlerden birini aktarma isteğiyle doldum:
  divadeiwob ortak bir arkadaşlarının ameliyat olduğu haberini vermiştir. olay doğrudur, çocuk kalp ameliyatı olmuştur ama divadeiwob olayı rahatsız'a çocuğun testis ameliyatı olup testislerinin alındığı şeklinde anlatır; ve eklemeyi ihmal etmez:"sakın bildiğini belli etme, yazık utanıyo zaten saklamak istiyor duydugunu öğrenmesin". rahatsız "peki" der ve çocuğa geçmiş olsun ziyareti bile yapamaz.
  aradan 3 hafta geçmiştir. divadeiwob, rahatsız, ameliyat olan arkadaş, onun kız arkadaşı ve bir ortak arkadaş yemeğe çıkmışlardır. divadeiwob gerçeği söylemediği için rahatsız hala cocugun testis ameliyatı oldugunu sanmaktadır.
  muhabbet şöyledir: (parantez içindekiler rahatsız'ın kafasından geçen düşünceler)
  (rahatsız: kıza da helal olsun. harbiden seviyormuş cocugu, hala geleceğe yönelik ciddi düşünüyor)
  divadeiwob: ağrı falan var mı hala?
  ameliyat olan: ya derin nefes alınca biraz ağrı oluyor
  (rahatsız: derin nefes? dikişler? hımm? ne alaka?)
  divadeiwob: hocalardan gelen oldu mu ziyarete?
  ameliyat olan: evet evet. mine hoca geldi hatta dikişleri falan gördü
  (rahatsız: nası yani? bayan hocaya mı göstermiş?)
  divadeiwob: rahatsız sen biliyor muydun ameliyat olduğunu?
  rahatsız bütün muhabbet boyunca ağzından tek kelime çıkarmamış ve kızarıp morarmış şekilde "ya bana tembihledi ama kendisi ortalıkta ne kadar rahat konuşuyor şimdi" diye düşünürken gelen soru karşısında utana sıkıla cevap verir: hımm evet, sen bahsetmiştin.
  divadeiwob: aa evet hatta testis ameliyatı oldu diye keklemiştim eki eki...
  rahatsız: nası yani???
  bütün masa: ohaaa! hala öyle mi sanıyordun?
  
  işte böyle biridir divadeiwob, bu olay ise yaşattığı onlarca utanç anlarımdan sadece biridir. anılarla dolduruyor hayatımı desem yeridir. ayrıca konu açılmışken şunu da eklemeliyim ki tanistirilirken rezil edilmek baslıgının kahramanı da kendisidir.
• göt kardeşim.
• sozlugun en efendi adami olduguna kanaat getirdigim, muhabettli bi arkadas. benden bile efendi yani, o kadar olur.