do re mi
-
sound of music'ten ebediyete ve bir de anaokulundaki müzik derslerinin ilkine tasinmis bir sarkidir. maria çocuklara sarki söylemeyi, her müzigin yapitasi olan notalari ögretmektedir. neseli sözleri söyledir:
doe, a deer, a female deer
ray, a drop of golden sun
me, a name i call myself
far, a long, long way to run
sew, a needle pulling thread
la, a note to follow sew
tea, a drink with jam and bread
that will bring us back to do
türkçe sözlerini de yeri gelmisken hemen eklemek istiyorum:
do, bir külah dondurma
re, masmavi bir dere
mi, denizde bir gemi
fa, gemide bir tayfa
sol, papatyali bir yol
la, günesten bir damla
si, aysenin kedisi (buraya kadar tamamdi da ayse'nin kedisi hakikaten hiç gitmemis, rezil bir sey olmus)
ve hatta türkçe liriklerle de yetinmiyor sizlere bu sarkinin (çikarmasi inanin ki çok güç olan) notalarini sunuyorum:
do re mi do mi do mi / re mi fa fa re mi fa / mi fa sol mi sol mi sol / fa sol la la sol fa la/ sol do re mi fa sol la / la re mi fa sol la si / si mi fa sol la si do / do si la sol fa mi re do
ayrica baska bir sound of music (neseli günler) sarkisi ve güzel sözleri için bakabilirsiniz: my favorite things
ayni zamanda iç çamasiri ve ev tekstili üreten bir türk firmasi, bir de küçükken zevkle yedigimi hatirladigim bir çikolatanin markasidir do re mi. -
çocukluğumdan hatırladığım, birbirine paralel üç çubuk şeklinde satılan muazzam, inanılmaz çikolataydı bu. her çubuğun içinde farklı bir krema bulunurdu (hoş krema gibi de değildi pek); çilekli, vanilyalı ve fıstıklıydı galiba. yemeye doyamazdım, ama inadına pek de küçük üretirlerdi bunu, bir paketi dişimin kovuğuna bile gitmezdi. nitekim benim sevdiğim her gida maddesi gibi üretimden kalktı, tarih oldu, güzel bir çocukluk anısı olarak kaldı.
-
kurt cobain in hayatının sonlarında , odasında kaydettiği son bestedir aynı zamanda.
-
orta okul yıllarıma dönmemi sağlayan üçlü.
böyle bir iç çamaşırı markası varmış sanırım, o zamanlar öğrenmiştik.
sınıfta bi çocuk müzik dersi öncesi bize donundaki do re mi yazısını göstererek "müzik dersine hazırım" demişti.
o günden beri helvacıoğlu flütlerini burnumla çalıyorum. -
eşsiz kokusu ve tadı ile artık mazide kalmış çikolata.
ayrıca (bkz: şemsiyeli çikolata) -
(bkz: bülent ortaçgil) (bkz: fikret kızılok)
(bkz: büyükler için çocuk şarkıları)
do deyince aklıma
mutluluğun şarkısı
annemin ilk ninnisi
babamın tatlı sesi gelir
do deyince aklıma
evimizin kedisi
sımsıcak sobamız
komşumuzun sesi gelir
re deyince ilk dostum
arkadaşım, hevesim
balonlu bir ciklet
kırmızı bir bisiklet
mi deyince sorular
birbirini kovalar
fa deyince
fatoş'la oynadığımız oyunlar
sol deyince anahtar
şarkılar böyle başlar
kandıramaz ki artık
o eskimiş masallar
la deyince lambalar
kitaplar, çalışmalar
yarının güzelliği için
bugünden uğraşmalar
si deyince simitçi
başarımın sevinci
okulun dönüşünde
akşamın habercisi
do deyince aklıma
mutluluğun şarkısı
açılan kapılardan
evimizin sıcak sesi gelir
notalar tek tek ama
birbirini tamamlar
saat gibi hiç durmaz
seneleri kovalar
bazen zor olur ama
her şarkıyı söylemek
inanın ki çocuklar
güzel bir şarkıdır yaşamak -
sirinlerin bir bolumunde, arsiz sirinin, digerlerini kole gibi kullanmak icin soylemesi gereken sihirli sozcukler.
not: gunumuzde bu is icin lutfen kullanildigi sanilir. -
havlu markası
-
uzun süredir insanlara hatırlatmaya çalıştığım ve fakat bir hafta öncesine kadar muvaffak olamadığım, lakin güzel bir kardeşimin de hatırlamasıyla gerçekliği hakkındaki kuşkularım silinen çikolata, içi renkli * *** kremayla dolu 3 çikolata çubuğunun biraradaki hali hatta. ki "eski bir çikolata markası" da desek yeridir artık.
(üstünde 'bandanalı zenci kız' resmi olan çikolatanın varlığını da hatırlıyorum ama adını değil...neden mi söyledim*) -
sarkinin filmin soundtrackinden alinan orjinalinin tam sozleri:
let's start at the very beginning
a very good place to start
when you read you begin with a-b-c
when you sing you begin with do-re-mi
do-re-mi, do-re-mi
the first three notes just happen to be
do-re-mi, do-re-mi
[maria:]
do-re-mi-fa-so-la-ti
[spoken]
let's see if i can make it easy
doe, a deer, a female deer
ray, a drop of golden sun
me, a name i call myself
far, a long, long way to run
sew, a needle pulling thread
la, a note to follow sew
tea, a drink with jam and bread
that will bring us back to do (oh-oh-oh)
[maria and children:]
[repeat above verse twice]
[maria:]
do-re-mi-fa-so-la-ti-do
so-do!
[maria: (spoken)]
now children, do-re-mi-fa-so and so on
are only the tools we use to build a song.
once you have these notes in your heads,
you can sing a million different tunes by mixing them up.
like this.
so do la fa mi do re
[spoken]
can you do that?
[children:]
so do la fa mi do re
[maria:]
so do la ti do re do
[children:]
so do la ti do re do
[maria:]
[spoken]
now, put it all together.
[maria and children:]
so do la fa mi do re, so do la ti do re do
[maria:]
[spoken]
good!
[brigitta:]
[spoken]
but it doesn't mean anything.
[maria:]
[spoken]
so we put in words. one word for every note. like this.
when you know the notes to sing
you can sing most anything
[spoken]
together!
[maria and children:]
when you know the notes to sing
you can sing most anything
doe, a deer, a female deer
ray, a drop of golden sun
me, a name i call myself
far, a long, long way to run
sew, a needle pulling thread
la, a note to follow sew
tea, a drink with jam and bread
that will bring us back to do
do re mi fa so la ti do
do ti la so fa mi re
[children:]
do mi mi
mi so so
re fa fa
la ti ti
[repeat above verse 4x as maria sings]
[maria:]
when you know the notes to sing
you can sing most anything
[maria and children:]
doe, a deer, a female deer
ray, a drop of golden sun
me, a name i call myself
far, a long, long way to run
sew, a needle pulling thread
la, a note to follow sew
tea, a drink with jam and bread
that will bring us back to
[maria:]
[children:]
do . . . so do
re . . . la fa
mi . . . mi do
fa . . . re
so . . . so do
la . . . la fa
ti . . . la so fa mi re
ti do - oh - oh ti do -- so do
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap