• son yaşananlar başka ülkelere demokrasi dersi vermeye çalışan ülkemin demokrasiye çok uzak olduğunu gösteren başka bir örnektir.

    demokrasi başkalarının hak ve özgürlüklerini kısıtlamadıkça kendi hak ve özgürlüklerini yaşayabilmektir, birbirine saygıyı, hoşgörüyü ve olgunluğu gerektirir.

    bu olayda yer veya zamanın bahane olarak sunulması ise tamamen içler acısı. ramazan öncesi olmasını bırakın ramazanda bile olması kimseyi rahatsız etmemeli demokratik bir toplumda. oruç tutmayan birinin tutana saygısından dolayı sokağın ortasında su içmemeye, yemek yememeye dikkat etmesi gerektiği gibi oruç tutanın da tutmayana ve bu seçime saygısını göstermesi lazım diye düşünüyorum. bu bağlamda içki günahsa içenin günahıdır, oruç sevapsa tutanın sevabıdır. içki içenle içki içmek zorunda olunmadığı gibi oruç tutanla da oruç tutmak zorunda olunmamalıdır.
  • 2012 yılında, kişisel hak ve özgürlüklerin ne denli derecede kısıtlanabileceğini gözler önüne seren belki de en net yaptırıma maruz kalmıştır. söylemek istemiyorum, çok klişe, biliyorum artık baydı ama "hayaldi gerçek oldu" demekten de kendimi alamıyorum.
  • bir iki nüansın atlandığı noktalar var.

    birincisi; evet. ramazan'a sayılı günler kala, ülkedeki müslümanların rahatsız olabileceği bir zaman dilimine denk gelmiş ve onlar için kutsal sayılabilecek bir yerde gerçekleşmiştir bu organizasyon. gel gelelim eyüp -bilhassa organizasyon alanı- bir taksim, bir caddebostan değildir. bu ne demek oluyor? bu şu demek oluyor; etkinlikte alkol tüketen ve etkinlik bitiminde dağılacak olan insanlar, semt sokaklarına dağılıp içmeye ve dağıtmaya devam etmeyecekler demek oluyor. yani eyüp halkını rahatsız edecek bir olayın geçen senelerde de olmadığı, bu sene de olmayacağı anlamına geliyor. diyelim daha merkezi bir yerde yapıldı, ne olacaktı? dağılanlar ara sokaklarda içmeğe, eğlenmeye, çevre halkını rahatsız etmeye devam edebilecekti. fakat durum böyle değil. konserler bittikten sonra insanlar zaten taksim'e ya da başka semtlere akın ediyor, eğlencelerine orada devam ediyor. yani eyüp halkını "abii nasıl olur, nasıl içerler burnumuzun dibinde" haricinde rahatsız edecek hiçbir ihtimal görünmüyor. merkezi bir yerde olsaydı, emin olun anlayışla karşılanabilirdi bu talepler.

    ikincisi; organizasyonun gerçekleştiği santralistanbul, sadece istanbul bilgi üniversitesi'nin "okul bahçesi" değildir. istanbul bilgi üniversitesi ve santralistanbul, birbirinden bağımsız iki oluşumdur. http://www.bilgi.edu.tr/ http://www.santralistanbul.org/ hal böyle olunca, santralistanbul'da gerçekleşen bir event'i, bilgi üniversitesi'ne mal etmek cehaletin daniskasıdır. festivalin gerçekleştiği anlarda okula dair hiçbir eğitimci, öğrenci, görevli, okul sınırları dahilinde kalmaz. izinlidir hepsi o gün. yani "ilim irfan yuvasında gençleri alkole alıştırıyorlar" yaftası da son derece saçmadır. bir tık daha yüzeyselleşecek olursak, zaten alkolle alakası olmayan adam one love'a gitmez, evinde oturur.

    2012 yılında, yönetim şekli demokrasi olan bir ülkede, türkiye cumhuriyeti'nde uğraşılan konuların akla, mantığa ve hukuka uygunluk derecesinin şirazesini böylesine kaymış bir halde görmek, inanın tüylerimi ürpertiyor.
  • bira markasının sponsor olduğu etkinliğe karşı çıkan duyarlı ve dini bütün eyüplüler tarafından festival alanı girişinde bira (hem de alkollüsünden) satılarak bir kazanç kapısı haline getirilen etkinliktir.
  • "yazılı anlaşmalarımız olmasına ve mevzuatlara uygun olmasına rağmen, işletme sahiplerinin ruhsatlarını kullandırmaması nedeniyle, etkinliğimiz süresince alkollü ürün satışı yapılmayacaktır. tarafımıza çok kısa süre önce bildirilen bu durum nedeniyle tüm müzikseverlerden özür dileriz." dediler az önce. oha diyorum ben de, sadece oha.
  • havanın bok gibi sıcak oluşu, berbat bir organizasyon, alkol olmayışı, son andaki fiyasko yüzünden son derece anlamsızlaşan bira standları, müziğin önüne geçen namaza çağrı seromonileri, "her ne kadar yok artık lan" dese de ister istemez yusuf yusuf modundan çıkamayan, haliyle iyice bayan bir izleyici kitlesi vs. vs., ne olursa olsun ortada öyle bir "pulp" ve "jarvis" gerçeği vardı ki, her şeye değerdi ve de değdi.
  • efes pilsen basketbol takımının başına gelenler, bu festivali de yakalayacak belli ki... iş bu madde "efes pilsen blues festivali gençlere dönük olarak yapılamaz" nedeniyle sadece bu festival için değil, gençliğin eğlence aktiviteleri için endişelenme vakti gelmiştir.

    http://ekonomi.haberturk.com/…kolsuz-devir-basliyor
  • ülkedeki özgürlüklerin giderek kısıtlanarak türkiye'nin adeta bir iran'a dönüşmesini hipnotize olmuşçasına izlediğimiz olayların son ve belki de en açık seçik halkası.
  • önce eyüp halkı tarafından burada içki var haram bu diye basılan , daha sonraki senede alkolsüz bira satışı yapılan , şimdide +24 yaş sınırı konularak ülke olarak nereye gittiğimizi bize bir kez daha gösterilmiş olan festivaldir.
  • adından "efes pilsen" markası çıkarılmış festival. bira satışının engellenmeye çalışıldığı festival. ülkenin modern - muhafazakar ekseninde nasıl bir bölünmeye doğru gittiğini gözler önüne seren festival.
hesabın var mı? giriş yap