• otisabi'nin goru$lerinden ortaya "ssg 1999 ozgurlugunu elimizden aldi" gibi bir ozet cikardim o yuzden uc be$ aciklama yapayim:

    sozluk 1999'dan beridir kacinilmaz bir evrim gecirmi$tir bunda benim mudahelem ancak suyu yataginda tutmak yonunde olmu$tur. gotumuze girecek entryler konusundaki hassasiyetin artmasi, sozluk formatinin daha siki enforce edilmesi, birbirine e$ ba$liklarin birle$tirilmesi, ba$liklarda standardizasyon gibi hususlar tamamen bu artan buyume ivmesini kar$ilamak uzere konmu$tur. tamamen serbest ve kaotik bir buyumenin nereye vardigini #zurna orneginden biliyoruz. en son gordugumde kimsenin konu$amadigi (+m), 15000 karakterlik bir topic'e sahip, join oldugunuzda 150 tane "#ebru'ya gelsene a$kim" gibi mesajlar aldiginiz, 1 ki$inin operator oldugu onun da ne sikime operator oldugu belirsiz bir pulsardi.

    dolayisiyla "sanal komunitelerin bozunum cizelgesi"nde "maksimum serbestligin", her ne kadar otisabi tarafindan "necati bukmark'la cozulur", "ta$ak malzemesi cikar" $eklinde ya$anabilir bir yer olacagi soylenmi$se de varacagi noktanin "otisabi ve 20000 altinci nesil" konulu bir pornoya yakinsayacagina inaniyorum.

    sozlukteki denetim, kisit her neyse bizim hali hazirdaki ozgurlugumuzun ve soluyabildigimiz temiz havanin diyetidir. o zaman sadece 5-10 ki$inin sigara ictigi 1999'da sicak bir kahvehane ambiyansi yakalandiysa bile, bugun 20000 ki$inin kapisinda biletlerini sallayarak bekledigi slipknot konserine donmu$ ek$i sozluk'te "olmadi kulakligimi takarim, sigarami yakarim, yirmibin ki$iden kirkbin ta$ak malzemesi cikaririm" gibi bir yakla$imin uber-utopik oldugunu israrla soyluyor, soyluyor ve soyluyorum...

    ampul abi'nin de algoritmasi ezbere bir dayatmadan degil "moderatorlerin en cok yaptigi duzeltmeler" konulu istatistikten gelmektedir. bunun haricinde ampul abi'nin bir "otomatik duzeltme" degil "oneri" aparati oldugunu dolayisiyla ba$lik acma ozgurlugunu kisitlamadigini fakat hali hazirda moderasyon yukunu onemli olcude azalttigini belirtmek isterim.

    ek$i sozluk'un ciki$ fikrinin en temelinde "bkz verdigim bu sacma sapan $eylerin icinin sayfalarca bilgiyle dolu oldugu bir bilgi kaynagi amma eglenceli olurdu" du$uncesi yattigindan ba$lik acma ozgurlugunu kisitlamayi asla desteklemem. bence sozlugun en guzel yani istedigin ba$ligi acabiliyor olmandir. ama diger yandan sozlukte garbage entry girmekten sirf tepki almadigi icin gocunmayan, sirf entry'si en ustte olsun diye yeni ba$lik acan, tum edebi gucunu ba$likta tuketip entry'ye sadece "neden olmasin dedirten durum" gibi gotten entry giren bir guruhu paylayacak, "oyle yapma" diyecek bir giri$im olabilecek, altinci nesli be$inci nesle cevirebilecek bu potansiyeli resmi olarak mumkun olmasa da gonulden destekliyorum. sozluk i$leyi$ine zarar vermedigi surece de daha iyi bir cozume gidecek bir kivilcim oldugunu du$unuyorum. bu grubun kar$isinda "ba$lik acma ozgurlugu muhafizlari tugayi" diye bir olu$um cikarsa onu da desteklerim.
  • esagbi nedir ?

    üzerine pek tartışıldı ve yazıldı, zirvesi bile düzenlendi (her ne kadar organizatör olarak gözüküp katılmama şerefsizliğini göstersemde ..)

    ben bu esagbi’yi biraz farklı anlatmak istiyorum

    hikaye bir

    12-13 yaşlarındayım, artık “erkek” olduğumuz konusunda çevreden gelen birçok telkin sonucu, kendimiz de erkek gibi davranmaya çabalıyoruz. abim ve arkadaşları, samsun yolunun kenarında duran evimizin bahçe duvarında, bayındır barajına pikniğe gidip gelen kızlara veya diğer mahalleli kızlara laf atarak zaman geçirirlerdi zaman zaman. en sonunda mahalleden bir yaşıtım çoçukla bu ritüeli kendimizce yapmaya karar verdik. yani hayatımızda ilk defa bir kıza laf atacaktık. önce bir kız grubu geçti, bunlar daha üst mahalleden 2-3 kızdı, başları önde bu yabancı mahalleden hızla geçme telaşıyla yürüyorlardı. ben biraz da abimden kopya çekerek, “mavili kız kesinlikle daha güzel” dedim, biraz ilerde kızlar kafalarını kaldırıp birbirlerini süzdüler.ilk laf atışım bir zaferdi, epey güldük, kızları etkilemek güzeldi. sonra arkadaşa döndüm “şimdi sıra sende” dedim. birazdan, kara kuru bir gariban kız geçiyordu, o kadar hızlı yürüyordu ki evine ulaşmak için, arkadaşıma “hadi sıra sende.. sıra sende” diyene kadar epey bir ilerimize düştü. arkadaş bağırdı kızın arkasından “gııııızzzzzzzz seni götünden sikerim” . ben sadece yüzüm kıpkırmız ve ateş basmış bir şekilde duvardan hızla atlayıp eve koştuğumu hatırlıyorum. arkadaşın “ehu ehehe eheh” diye gülüşünü duyduğum an bir taşı alıp kafasına geçirme hissi ile dolsam da utancın verdiği hızla eve koştum. bir daha da hiçbir kıza laf atmadım...

    yani diyeceğim odurki , her ne kadar hatalı olsa da bir kıza laf atmanın çeşitleri arasında dağlar kadar fark vardır. bu eylem nasıl olsa meşru diye öküzlenmenin anlamı yoktur. işte esagbi bu “gııızzzz ..” diye başlayan seslenişlerin karşısındadır/veya olmalıdır. elbette laf atmanın kendisini meşrulaştıran tacizin azı çoğu mu olur demek istemiyorum ama efelenmenin de bir ölçütü olmalıdır değil mi ?

    hikaye iki

    16 yaşında ilk defa denize gidiyoruz, ankara’dan kalkmış, bir gecekonduyu boyama karşılığı aldığımız eşşek ölüsü gibi ağır iki kişilik çadırla, 3 arkadaş kendimizi izmir dikili’de bulmuşuz. diğer iki arkadaşı çadırda uyku tutmadı, bunlar arasında osurma yarışı başlattılar, önce biri osuruyor sonra öbürü, kokusuz sadece zırt diye ses çıkartan osurmalar bunlar, bir yandan da kikir kikir gülüyorlar. ben böyle kokusuz ve istediği an osurmayı becerememin kızgınlığı ile hem oyunla ilgilenmiyor gibi yapıp bir yandan da karın bölgemi zorlayıp duruyorum. birden “ploofff” diye bir ses çıktı benden. bir sessizlik oluştu ve iki arkadaş birden çadırın fermuarına uzanıp, kendilerini dışarı attılar. ben önce zafer kazanmış birisinin edasıyla çadırda kahkalarla gülerken, kokunun hakkatten dayanılmaz olduğunu farkedip dışarı atladım. neyse bu olay üzerine epey güldük. ama günler geçtikçe diğer iki arkadaştan biri durup durup herkesin yanında bu olayı anlatıyordu, başlarda onlarda gülüyor, sonra ben olayı sesli olarak canlandırıyordum. ama işin açıkçası sıkılmaya da başladık, artık bu olayı defalarca dinlemek zorunda kalanlar da dahil, anlatan arkadaş dışında gülen yoktu. hatta hafiften onun anlatmasıyla olay komik olmaktan çıkıp mide bulandırıcı bir tada gelmişti. en sonunda yahu osuruktan başka bir muhabbetin yok mu senin ? ne osuruktan bir adammmış sın sen noktasına geldik.
    yani dostlar, bazı şeyler ilk anda komik gelebilir, komik gelmesinin nedeni birazda orjinalliğindendir, ama bu hikayeyi arka arkaya elli kez duyduğunuzda artık midenizi bulandırır. esagbide orjinalliğini kaçırmış, artık mide bulandırma noktasındaki esprilerin yada anlatının karşısındadır/ya da olmalıdır. yani bu sözlükte hatunun dötünden domates kabuğu bir kere çıkarılır, elli kere çıkarsa bu artık mide bulandırır

    hikaye üç

    giderek büyüyoruz hikaye sırasında ama öyle denk geldi. bu kez lise sondayız, bir yandan üniversiteye hazırlanacağız diye bize ders çalıştıran bir solcu abimiz var. odtü’lü bu abinin evine gidip geldikçe sadece matematik fizik öğrenmiyoruz tabi. insan ilişkilerinden edebiyata, felsefeden müziğe, kadın erkek ilişkilerinden aileye kadar birçok şeyi tartışıp feyz alıyoruz. artık bu öğrenci evi öyle bir mabet haline gelmişti ki, abi evde olmasa bile gidiyor, pink floydu teybe koyuyor. imge den yayınlanmış pin floyd şarkı sözlerinin türkçelerini okuyarak mest oluyoruz. ne diyeyim, kadına saygı duyan, kitap okumayı seven, uzun uzun makaleleri okumaktan sıkılmayan bir insan haline geliyoruz. bunun bir tehlikeli yanı da çevre ile uyum zorluğu yaşamaya başlıyoruz. apartmana taşınmışız artık, apartman çoçukları ile bazen bahçede oturuyoruz, sürekli yoldan geçen kızların sikilmediği sokulmadığı yanı kalmıyor bu geç ergenlik patlama yaşındakilerin sohbetinde. yada futbol futbol futbol, en sonunda “kafasına siyah poşeti geçirince taş gibi hatun” tabiri beni iyice yabancılaştırıyor onlara, gelen geçen her kızın arkasından “çirkin kız ama kafasına siyah poşeti geçirip....” lafı mide bulandırmaya başlıyor. en sonunda zaten katılamadığınız bu sohbetlerden dinleme aşamasını da kaldırıyorsunuz. ama bir gün, bu odtü’lü abi ile yürürken yine onun anlattıklarını güzel güzel dinlerken birden sustuğunu gördüm. sustu sustu, önümüzden geçip giden blucinli kızın arkasından baktı “insan kızıyor mızıyor ama şu amerikan kotunun çizimlerini yapan elleri de öpmek lazım, kızdaki kıvrımlara bak” dedi. ben bir an şaşırdım, afalladım ama sonra güldüm.

    esagbi kalçadaki kıvrımları görmemek değildir, ama hayatta kalçadan başka birşey olmadığını sananlara da karşı olmaktır. o yüzden bu tip başlıkları açanlara hemen ayar vermektense onun genel bir külliyatına da bakmak lazım. elbette bunu da meşrulaştırmıyorum veya birilerine hak birilerine değil olarak görmüyorum ama esagbicilerin yüzlerce entrisinden bunları numunelik olarak çıkartanlara da selam ediyorum.

    hikaye dört

    odtu’lü abinde çabaları ile odtu’yu kazanmışım. ortak buram buram siyaset kokuyor. kendimi bir özgürlük çağına girmiş hissediyorum. ilk işim o zamanlar feci derecede aktif olan ve üye olmanın direkt olarak fişlenme anlamına geldiği derneğe üye olmaktı. o üyelik kartını tüm tehlikesine rağmen bir polis sorgusunda elimden kaptırana kadar cüzdanda gururla taşımıştım. hazırlık günleri, hemen hazırlıktaki solcu diğer insanlar birbirini bulup birçok etkinlik yapmaya başlıyoruz. ama bu arada sınıftan bir çoçukla tanışıyorum. epey düzeyli ve keyifli sohbetlere girişiyoruz. birikim dergisini parasızlıktan beraber alıp birbirimizle makaleleri tartışıyoruz, dost kitabevinden alınmış yeni kitapları önce birbirimize götürüyoruz, kantinde saatlerce anlamsızca konuşan bazı solcu arkadaşlarla bazen kapışıyoruz, bazen dayanamıyorum insan nasıl bu kadar sabit fikirli ve temelsiz olur diye. bu konuşup durduğum arkadaş peki kim mi ? okulun en aktif siyasal islamcılarından biri, o benim artık iflah olmaz bir sosyalist olduğumu biliyor ben onun islamcı ama hazırlıkta neredeyse tek entellektüel paylaşımım olan insan. bazı solcu arkadaşlar “yaaa o çoçuk islamcı galiba” diyor ben de gülerek “galibasını kaldırın” diyorum.
    esagbi içeriginden dolayı bir am göt vs cinsellikle yoğrulmuş başlık takipçisi değildir. esagbi legal başlık olduğu halde anlamsız başlık ve entrylere de bir tepkidir. legal olması yetmiyor, acaba bu başlık “dün akşam yaptığım şey” in dışında birşeyde taşıyor mu onada bakıyor. yani görüntü yeter diyenlere ya içerik diyor /yada demeli.

    hikaye beş

    17 ağustos gölcük depremi, ilk günün şoku yaşandıktan sonra e-mailler aracılığıyla hızla bir organizasyona girildi. bir anda ikinci gün yaşları, konumları, deneyim (daha doğrusu deneyimsizlikleri) birbiriyle benzer birsürü genç insan kendimizi değirmendere halıdere bölgesinde bulduk. daha ilk saatlerimizde çuvallmaya başladık, herkes birer kahraman, herkes biraz hoca rolüne girdi. artık birbirimize bağırmaya, tepki göstermeye, suçlamaya başladık. o gecenin sonunda kendimizi en çok birbirimizin yorduğunu farkederek uyuduk. ertesi sabah sanırım herkes aynı dertten muzdarip bu konuyu açtı. zamana karşı ve çok zor koşullarda çalışıyorduk, elbette bizi oraya öyle bırakıp gidenler bize bazı kurallar aktarmıştı ve en güzeli herkes bu kuralları çok çabuk kabul etmiş ve üzerinde uzlaşmıştı ama bu kuralların yetmediği bir karmaşa içerisindeydik. sabah şöyle bir karar aldık, herkesin bir sorumluğu olacaktı, sorumluya görüş bildirilecek ama nihai kararı o verecekti. ama hergün bu sorumlular değişecekti, herşeyin madem yazılı kuralı yoktu o zaman birbirimizin sağduyusuna güvenecek ve kendimizi gönüllü teslim edecektik. sözlüğün de epey kuralı var, bu kurallara uygun davranmak hepimizin birbirimize sorumluluğu ama yazılı olmayan kurallar..esagbi diye birşey var ama esagbici yok. bugün esagbici sensin yarın öbürü. birbirimizin sağduyusuna güvenmek zorundayız. bence birçok insan bir entry konusunda uyarı yapıyorsa bunu ciddiye alıp almama özgürlüğünüzü de unutmadan soğukkanlılıkla olaya yaklaşmak gerekir.

    hikaye altı

    tamam artık yeter diyorsunuz ama bu hikaye benden değil, sineklerin tanrısı kitabından. bu kitabı ya da filmini az çok duymuşsunuzdur. ayrıntısı burada anlatmayayım ama özetle bazen masum insanların (hikayede çoçukların) bile gücü ellerine aldıktan sonra nasıl otoriter ve zalim oldukları konusunda. bende esagibinin yarattığı en büyük kaygıda bu. aslında sözlüğü düzeltmek çabası ile yola koyulup başkalarına sürekli ayar veren, onu yazdığı ettiğine pişman eden bir ahlak bekçileri ordusu yaratmak. eğer bu otorite olmanın keyfini yaşamak isteyenler varsa ve bazılarının asılıp kesilmesi gerektiğini düşünüyorsa buna da engel olmak gerekiyor. ben bile kendi adıma başkasını şöyle bir batırıp çıkarmanın o gizli faşizan tadına varma gayretine giriyorum bazen ama esagbi bir gönüllü özgürlük alanıdır/yada olmalı, bir kollektif ayarcılar oluşumuna varmamalı yada yeni bir yazarın heveslerini kırmamalı. bence zamanla herşey yoluna girecektir, sözlük yazarlarının sadece bunun hızlanması konusunda katkısı olmalıdır. yoksa batırıp çıkarmanın tatmin yeri olmamalı

    diyeceğimi dedim ama birşeyide ben eklemek istiyorum. bazı oldukça rezil entryleri silinmesi konusunda yapılan yazışmalara, bazı yazarlar “tamam kötü, ama entry silinmez ki “ gibi garip yanıtlar vermektedir. yani bir entry kötü ise neden silinmesin ki, bunu namus sorunu haline getirmek oldukça anlamsız (burada kötüden kastım “zamanın ötesinde entryler” değil” ). sözlüğün şu anda en büyük sorunu başlık girmeye kalkıştığınızda karşınıza çıkan onlarca benzer başlık sayfaları, insan aramaya inansa bile yorgunluk haliyle bundan vazgeçiyor. yada bir başlığın altına o kadar entry girilmiş ki, artık umutsuzca yeni birşey yazmaktan vazgeçiyorsunuz, halbuki ayrıntılı bakınca aynı içeriğin farklı dört beş kişi tarafından girildiğini farkediyorsunuz. bunlar artık hem okumayı hem yazmayı zorlaştıran şeyler. bence sözlükte gerçektem bir anlamı kalmamış entryleri silme konusunda bir kampanya başlatalım. tamam bir entryinin size göre anlamı olabilir ama böyle olmayan entrylerde çok fazla.

    bu arada böyle ağir adam tadında epiloglar şeklinde akıl verdiğime bakmayın. sanırım 8 yada 9 kere çaylak konumuna düştüm. yani yediğimiz nanenin de farkindayiz
  • am ve göt'ün güzel şeyler olduğunu düşünerekten direk içine balıklama daldığım bir ekip.
  • simdi bir yilin muhakemesini yaparken anlasilmadigini yada anlamamak icin direnildigini gorunce, insanlik halidir vardir bir gozden kacan, daha once ifsa edilmeyen bir durum, diyerek bir daha anlatmak gereken olusum.

    esagbi ilk baslardaki heves ile hatalar yapti, bu hatalari zaman icerisinde duzeltmeye ve sinirlarini belirlemeye calisti. ulasilan son durum, son durus sudur:

    sol frame e bakilir, goze carpan bir baslik secilir.kime gore veya neye gore amdan gotten baslik oldugu neferler arasinda fikir teattisine alinir. esas amac daha once yuzlercesi yazilmis bir baslik seklinin bir yenisinin sozluge eklenmemesi ve hayvan arayan kisinin o hayvani boyundurugundan bir kere de tutabilmesidir. esagbi, ayrica kurulus tarihi oncesindeki basliklarla veyahut entrylerle degil, sadece guncel olan basliklara bakar ve sol framede siritan "ehi ehi ne komik ama, bakin ben de baslik actim " diye malca kikirdeyen yazarlara, bu davranislarinin en azindan bir yazar tarafindan hos karsilanmadigini anlatmakla istigal eder. o entryi kotulemek de bir argumandir belki, ama mesaj atarak eyleme gecmek cok daha etkilidir. zaman icerisinde tecrube edilmistir.

    eylemlerden tamamen bagimsiz bir misal;

    (bkz: almanlar yenilince biz de yenilmis sayildik)

    simdi sadece (ara: sayildik) olarak bakildiginda bugun itibariyle 123 baslik goruyoruz. bunlarin pek cogu ulke isimleri, kimi sahis isimleri yani kisacasi almanlar x olsun bunu y yapin ve bir baslik acin, olay bundan ibaret. icerigini taradiginizda asil basliktan ne farki vardir? noldu? hayvan ararken amdan gotten basliklar arasinda kaybolduk gittik. cogu zaman bu basliklar altinda sadece ana basligin bkz si yazili olur ki, bu anlasilmaz bir durumdur.size faydasi var midir, cok mu komiktir bilemem, ama pek cok okura gore coptur.

    esagbi'ye gore misal basliktan icerik olarak bir farki olmayan benzer bir basligin amdan gotten olarak nitelendirilmesi sonucunda, entry sahibine bir mesaj atilir. kaba hatlari soyledir;

    esagbiyen -> (#00000) selamlar.. bu yazdığınız hadise, bu kadar etraflıca olmasa bile,sizin de verdiginiz/ gordugunuz uzere (bkz: almanlar yenilince bizde yenilmis sayildik) başlığında yıllardır incelenmekte.. aramaya üşenmediğinize olan inancimiz sonsuzdur. esagbi olarak sizden ricamız, entrynizi silerek basligi daha once incelendigi yerde bkz olarak vermeniz, sizlerin de bu yolu izleyerek ortalığı başıboş başlıklardan temizleme yolunda gayretlerimize destek vermenizdir..

    diyerek bitirilir. bazen bir kissadan hisse eklenmesi de mesaj renk katar, esagbiyene cabasi karsiliginda hic degilse biraz olsun eglenmek imkanini saglar. soyle ki;

    karınca yolda yürüyormuş, "nereye gidiyorsun" diye sormuşlar "hacca gidiyorum" diye cevap vermiş, millet "ulan minnacıksın sen hacca varana kadar ölürsün sktiret" dediyse de bizim karınca "olsun, ölsem de hac yolunda ölmüş olurum" demiş..

    hadiseye böyle bir hellori hazretleri kisvesi de büründürerek en güzel günlerin sizlerin olmasını diliyorum..

    saygılarımla

    esagbi adına,

    x

    ardindan bir cevap gelir. cogu zaman olumludur. basliga girilen entry yazar tarafindan silinir, altina girilen baska entryler varsa o entry sahiplerine de bir mesaj atilarak baslik ortadan kaldirilir. "esagbi'ye koyayim", "hastirin lan", "sana ne, seni mi gerdi" gibi magara adami honkurmeleri de aldigimiz mesajlar arasindadir. olsun, onemli olan tepkiyi koyabilmek ve bunu tek vucut olarak yapabilmektir.

    size komik geldiyse veya "ne salakca bisi lan bu" diye hayiflaniyorsaniz, bosuna cabalamayin. esagbi haftalarca debelenip herkese cagrida bulunarak bir format yaratmaya calisti. bu cabalarin basinda tam ilmihalli amdan gotten baslik kulliyati basi cekmektedir. herkesten inci inci fikirlerini dizmelerini istedik, halen de istiyoruz. ama yermeden yapin be kardesim. amacinizin salt torpulemek, ayar etmek olduguna inandirmayin bizi. hele ki bugune dek bir fikir beyan etmediyseniz veya verdiginiz ayar desteksizse, delik dondan cikar gibi cikip guldurmeyin, gozumuzde sanal alemin tassakoglanlari yerine koydurmayin kendinizi. sonucta bizim elimizden su an icin gelen budur, bundan daha iyi gorusu olaniniz varsa soylesin, dinleyelim. ne sozluk ne de esagbi babamizin ciftligi olmadigina gore, akil ve mantik cercevesinde her turlu fikre acigiz, bin defa da soyledik bunu.

    simdi bir bakalim. bu is kolay midir? hayir. cogu zaman bizim bile ugrasmaya isimiz gucumuz yuzunden vakit ayiramadigimiz bir istir. hatta bazen kendimizin bile cignedigi kurallari olan bir istir. iblis oldugumuzu daha onceleri defalarca anlatmistik, yine soyleyelim, duymayanlar da duysun. iblisiz biz evet. sirf bizim acabilecegimiz amdan gotten basliklarin bile azalmasi, hatta yokolmasi bile bir kazanctir. bir harekettir, kalkan bir bayraktir. otokontrol bilinci gelismis kisilerin ve hareketi izlemek isteyenlerin bilgilendirildigi, sozlugu seven ve basina bir hal gelmesinden, cirkinlesmesinden, turkce yazili en buyuk kaynak olmasi gerceginin degismesinden ve aradigini bulamamaktan korkan yazarlarin birlikte hareket ettigi bir ekiptir.

    kapisi bugune kadar herkese acik olan esagbi bugunde cizgisinde degisime gerek duymamakta. illede bizlerle birlikte olmaniz hatta allah'in selamini bile vermeniz gerekmiyor. sahsima kil olmak ve bu dahil tum entryleri daha once yaptiginiz gibi kotulemekte zaten ozgursunuz. sahsen ne baslik acma ozgurlugu muhafizlari tugayi veya amaci sozluk icin cirpinmak ve kicini az da olsa kipirdatip, armut pissin agzima dusssun demeden elinden gelebileni yapmaktan cekinmeyen tum olusum ve sahislarin entrylerini kotulemem. tum bu ve benzeri sozluk yarari kisi veya gruplarin fosfor yakildigi besbelli olan fikirlerine saygimiz vardir, hep olacaktir.

    hali hazirda esagbinin ne oldugunu anlamayan, anlamak istemeyen varsa bir daha anlatiriz. yakin zamanda bir zirvemiz daha olacak, orada gelsin buyursunlar. yine tartisir, fikir alir ve sozluk yararina olduguna gonulden inandigimiz bu yolda bir adim daha atariz. ne demistik daha once? "esagbiyenler hayvan aradigini bulmak isteyen insanlardan olusur". kendini bu kategoriye koyan herkesle yolumuz, onlar inkar etse bile birdir, tektir.

    son olarak, is bu entry ve daha once girilenlere binayen veya baska basliklarda yazdigimiz 2 satir altina illede bir fitne sokusturmak isteyenlere bir sozum var. endorfin salgilayin lutfen. sadece cikolata ile olmuyorsa baska yollar deneyin. o da olmuyorsa haydar dumen'e danisin. sozlukte ayar verme cabasi ile zaman gecireceginize, vaktinizi daha cok efor veya fosfor sarfettirecek bir ise ayirin. nokta.
  • hayır hayır... olamaz... birileri küfüre karşı gelmiş ve sonra da karşı geldikleri grubun çok kullandığı am, göt gibi kelimeleri gruplarının adında kullanmış... mesela "gereksiz küfürlü başlıkları itlaf ekibi" denince çok ciddi gözüküp kendilerine rağbet edilmeyebilirdi...

    peki ne yapılmış: bakınız biz amı götü çok da güzel kullanıyoruz, fakat bizce gereksiz olan ama göte karşıyız yalnızca budur, sakın bizi hiç küfür etmeyen şişkolardan sanmayın mesajı aha da başlığın (oluşumun adının) göbeğine oturtulmuş...

    küfür içerikli (güzel kullanılsa da) entryler bu sözlükte her zaman tutmuştur. çok az yazar incelikli zekalarıyla küfür etmeden popüler olabilmiştir. yeni gelenlerin (ya da genelin) çoğunluğa uyma isteğinin bir uzantısı değil midir amlı götlü başlıklar? biraz bekleyin siz hiç kıpırdamayınca düzen oturur yerine.. böylece o bayıldığımız küfürleri olabildiğince coşkuyla ve seviyeli bir şekilde kullanırız...
  • amdan götten başlık tanımını yapması gereken oluşum.
    kastedilen, içinde am sik göt geçen başlıklar ise, yanlış mekanda faaliyet gösterdiklerine inanıyorum. bu sözlüğü çoluk çocuğa göre olmadığı için seviyorum.
    "ana rahminde amca yarrağı yemiş orospu çocuğu" deyiminin açıklamasının bir tek burada buluyor olmak güzel.
    kimisi bir tek "am" başlığından rahatsız olabilir, kimisi de "çift damarlı zenci yarrağı" başlığından bile rahatsız olmayabilir.
    aman herkes küfür etsin, her taraf küfürlü başlıklarla dolsun demiyorum. ama zamanında slogan atan başlıklar açan 17lik balon komünistlerin, faşist beyinlerin ya da allah allah nidalarıyla gelen genç osmanların iine edemediği sözlüğü mahvedibelecek bir şey varsa onun da steril hale getirmek olduğuna inanıyorum.
    esagbi başlıklarda küfre karşısıysa, şu ana kadar hatırlamadığım istisnalar dışında küfür içeren başlık açmayan bendeniz tüm küfürlerimle sözlüğü kirletmeye hazırım.
  • ne bir yil önce kuruldugu vakit, ne de bir yil sonra bugün anlamlandirabildigim bir olusumdur kendileri. uzun ve anlasilmaz olmaya dogru derinlemesine analiz yapmadan belirtmek isterim ki; garbage entry'nin kistasi tek basina amdan götten olmasi degildir. subjektif degerlendirleme sonucu yuzlerce amdan götten olan baslik örneklendirebilir ki nazarimda "mukemmel" entrylerdir. ayni zamanda "kedi sevmesi", "karnimin acikmasi" ve benzeri basliklar da amdan götten olmayip sozluge ciddi zarari olan basliklardir.-bu dahi tartisilir- herkesin uzerinde anlastigi ve kötü olarak yaftaladigi basliklari dahi "kötüdür, gereksizdir" deme hakkimi kendimde bulmazken "amdan götten" nitelemesi ile yuzlerce basligin hosluguna gölge düsürmek kesinlikle sözlüge pozitif katki saglamamistir ve saglamayacaktir.

    mevcut kosullar geregi zorunlu olarak alinan önlemler sonrasi tek tiplestirmeye dogru adim atilirken, karma sistemi ve benzeri istatistiki verilerle ortalama bilincin (bkz: ortalamasan sözlük) bireye dayattilgi yetmemis gibi bir grubun öznel begenilerini genele benimsettirme cabasini da anlamlandirmak; ancak ve ancak "amdan götten" basliklari begenmedigi bir iki entry ile özdeslestirip ortalama bir asayisi saglanabilecegine inanan kesimin becerisidir.

    havlayan köpek isirmaz lakin feci siker gibi gayet amdan götten olan basligi acabilme özgürlügümdür bu sözlügü sözlük yapan. ayni zamanda benim hicbir zaman tasvip etmedigim görüsleri ve dusunceleri bir baskasinin baslik halinde acabilmesi ve ona zorunlu ortak olmamdir yazarligin keyfi. olagan kosullarda ve yasantimizda kendi begenilerimizin yarattigi limanlarda gezinirken sözlügün insan bünyesine kattigi cesitlilik; bu ve benzeri begenimizin disinda görüslere zoraki istiraki ve elbette bunlarin varolma özgürlügüdür.

    ortalamanin düsmesi ve benzeri konular yazar alimlari ile ilgilidir; alinan yazarlarin özgürlükleri ile degil. dolayisla mücadele alani yazarlarin alinmasi kismiyla ilgilidir. her insan yazamayabilsin, ama yazabilen insanin da önünde yok amdan götten, yok kutsala girer, ölüm temasidir gibi absürd tabular konulmasin. halihazirda burasinin disinda heryerde ve kosulda bu ve benzeri etik kurallari ile baski altina alinmis birey ciktilari mevcuttur. nabza gäöre serbet verdigimizden ve icimizdekini "tepkilerden" dolayi bastirdigimizdan dolayi sozluk ve benzeri ortamlarda sürekli "samimiyet" ya da bir baska ifade ile "amdan götten baslik" kusuyoruz.

    son olarak; cocugumuz olmuyor diye doktora gidip karin deliginden iliskiye giren insanin varligindan haberdar oldugumuz bu ülkeye gerekli olan amdan götten basliklardir; "ayy boyle yaparak iliskiyi alisveris olarak görmüs olmuyor musunuz" ile ayar verme girisimlerinde bulunan insanlar ve ciktilari degil. onnlari heryerde görüyoruz zaten.
  • sozlugun icinden cikan ve basliklara baliklama dalan esagbi, "temiz sozluk isteruk" cigliklariyla itlafa girisen gonullu neferleri ile, firtina gibi baslamisti. bugune kadar itlaf istemiyle kah saka yollu, kah faliyete gecen pek cok olusumdan daha cok gonullu toplamis,zirveleri duzenlenmis,sozlukte "kullanan bizsek neden koruyup kollayici biz olmayalim" yonunde cesitli kararlar alinmisti.bu meyanda bir web sitesi duzenlenmis,mail grup acilmis ancak arzulanan destegi bulamamisti.havaya kalkan toz biraz inince, girisilen bu isin,ki hergun binlerce entry girilen sozlukte bu isin hicte kolay olmadigini siz de kabul edersiniz,zor ve azim gerektiren uzun bir mucadele oldugu anlasilmistir.bu sebeple bir kisim esagbi sempatizani iblislere yenik dusmus, kendi kosesine cekilmis ve bayragi,onu ilk kaldiranlara teslim etmisti.zamanla esagbiyenlerin kimlerden olustugu iyice anlasilmis ve bu kisiler tarafindan amdan gotten baslik acanlara karsi mucadele sessiz ve derinden devam etmisti,halen oldugu gibi.

    baslik sildirmek icin yaptirimi olmayan,rica minnet agb sildirmeye calisan bir gruptur esagbi.sozlugun konsept limitleri dahilinde sikilebilecegini bilerek,sozlukte olmasi okuyuculari rahatsiz edebilecek,daha once baska basliklar altinda incelenen ve bir yenisine ihtiyac duyulmayan basliklari acan yazarlara kibar bir uyari mesajiyla mevcut basliklarini silmelerinin sozluk menfaatlerine olacagini bildirmekten baska bir eylemi yoktur. ancak,mesaj yoluyla uyarilan yazarlarin icinde sozluk ebesine saygi duyanlarin olmasi ve bu uyarilara uymalari neticesiyle, sozluge inkar edilemez bir faydasi olmustur. kapilarinin onundeki copu bile kaldirmaktan aciz oldugunu dusundugumuz bir baska grup ki,iyi niyetli uyarilari kulak arkasi ederek, "bir agb de benim olsun diyerek cevap verenler bu grup yazarlardir",silmeye kiyamadiklari nadide eser(!)leri ile halen database sisirmekte ve sozlukte keyiflerin kacmasina sebep olmaktadirlar.

    simdi bunu neden yazdin diye soranlariniz olabilir.herseyden once kaybedilen ikinci esagbiyenin anisina,biraz burukta olsa, biraktirildigi mucadelesine devam ettigimizi, o degilde bir esagbi vardi ne oldu ona diye merak eden arkadaslara, halen burada agb ile mucadeleye devam edildigini bildirmek istedim.madem sozluk hepimizin kutsal bilgi kaynagi, internet uzerindeki oyun bahcesi,gonulden gecen tum sozluk yazarlarinin esagbiyen olmasidir.hicbir karma artisi veya azalisi endisesi beklenilmeden esagbi neferleri tarafindan yapilan tum cabalar, daha temiz bir sozluk icindir.

    eksi sozluk amdan gotten baslik itlaf ekibinin populer olma kaygisi yoktur.esagbiyenler, olsa olsa hayvan aradigini bulmak isteyen insanlardan olusur.
  • sözlük içindeki en renkli oluşumdu. hayatta bir araya gelmez denilen insanlar taksim barlarında öküz gibi bira içti, bol bol yazıştı, ona buna kızdı, o bu epey kızdı. geldi geçti. sözlük içinde artık böyle şapşalca/renkli oluşum oluşturulması da zor. adamın biri daha başlığın buharı üzerindeyken, "anasının amını götünü siktiklerim" diye başlayarak aslında sizi hedef alan ama sözlük kurallarınca uygun bir diyalogu yerleştiriverir, biter diyalog.
  • oluşturan kimselerin sütten çıkmış ak kaşık olmadıklarını ve zamanında böyle başlıklar açtıklarını saklamadıkları oluşum. evet yaptık, ama artık yapmıyoruz, yapana da karşı çıkıyoruz şeklinde aynı başlık altında bu konu defalarca irdelenmişken, niye, hayvan araya başvurup, bu adamlar zamanında neler yapmış, neler yazmışlar hadi bunları ben rezil edeyim diye zaman harcanıyor ki. istemiyorsan bulaşmazsın...
hesabın var mı? giriş yap