• güzel bi geceydi,
    eğlence kısmını herkes anlatmaya çalışmış, ben biraz maceralı kısmı anlatayım.
    9 buçuk gibi giriş yaptık, zaten gelmeden 2 saat önce içmeye başlamıştık, malum hafif çakırkeyf olduktan sonra içilen biralar su gibi gelir. biz de girdikten hemen sonra hızlıca biraları yuvarlayınca gecenin kalanında ayakta kalabilelim diye mola verelim dedik. hem birkaç telefon görüşmesi yapmak hem de hava almak için dışarı çıktık, arabaya döndük, sigara yaktık, camları indirip oturduk.
    mekanın sol tarafındaki otomotiv firmasının girişinden, güvenliğin ordan bir gürültü geldi,
    dönüp baktık bir karartı var ama kafamız kıyak, seçemiyoruz 10 metre mesafeden. üşengeçlikten ilk başta gidip bakmadık ama iki üç kişilik bir sözlükçü grubunun bizim karartı diye gördüğümüz şeyin başında hararetli bir şekilde konuşmaya başladığını görünce sürü psikolojisine ve merakımıza yenik düşüp bakmaya gittik.
    motorsikletli bir eleman kaza yapmış. otomotiv firmasının girişindeki güvenlik direğine kafadan girmiş. kafadan derken mecazi anlamda kafadan değil, bildiğin güvenlik direğine kafadan girmiş. elemanın kafasının sağ tarafında yumruk büyüklüğünde bir şiş var, yerde sırt üstü yatıyor, gözlerini açamıyor, garip bir şekilde nefes alıyor ve kokusundan anlaşıldığı kadarıyla binlerce dansöz var modunda içmiş. zaten ayık kafayla sik gibi ortada duran bir şeye neden çarpasın?
    neyse, çok anlamasak da elemanı hareket ettirmeyip uyanık tutmaya çalıştık, nickine bakamadığım bir sözlükçü ambulans çağırdı,
    kaza geçiren çocuktan haber verebileceğimiz bir yakınının numarasını vermesini istedik, sinan diye bir arkadaşının numarasını verdi,
    aradım;
    birader; arkadaşın zafer kaza geçirdi, şu anda oto sanayinin yanındaki bilmem ne… falan filan….
    telefondaki arkadaşın ilk tepkisi: zafer kim lan!
    kazazedeye dönüp soyadını sordum, soyadı turan'dı galiba…
    kaza geçirdiğinde arayacağın ilk kişi konumundaki muhatabıma kazazede arkadaşını tanıtmaya çalışmaktan yoruldum, telefonu yerde yatan kafası kıyak arkadaşa verdim,
    - sinaan, sinaan, hatırlamadın mı beni, zafer ben zafeer!
    yuhh leyn... insan başına böyle bişey geldiğinde arayacağı ilk kişiye kendini tanıtmakla cebelleşir mi? daha yakın kimsen mi yok?
    tam hatırlamasam da kazazedemiz telefondaki arkadaşına! kendini tanıtabildi sanırım, telefonu "görüşürüz" diye kapatmasından bu sonuca varıyorum, yoksa geri kalan konuşmadan arkadaş olduklarına dair net bir izlenim edinemedim....
    çok uzatmayayım, ambulans gelene kadar yerinden kalkmaması gerektiğini düşündüğümüz kazazedemiz, doğrulmaya, neredeyse pert olmuş motoruna binip gitmeye çalıştı bi ara.
    zafer motoru süremeyecek, sürebilse de motor gidemeyecek durumda olduğundan bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı, zaten o esnada polis ve ambulans da geldi,
    kazazedemiz zafer polisi görünce, içkili olduğundan başına bişeyler geleceğini düşünerek ambulansa binmek istemedi, bir şeyler geveledi de biz yapabileceğimizi yapmış olduğumuzdan ve muhabbet bizi sıkmaya başladığından işi profesyonellere devredip gittik…
    gerçi başımıza gelenler bununla kalmadı, biz mekana tekrar girmek istediğimizde güvenlik şu anda yoğunluk var sizi içeri alamayız dedi. yarım saate yakın süre de içeri girebilmek için bekledik, ama hayata küsmeyip eğlenmeye çalıştık….
    sonuçta en sağlam muhabbetin tuvalet kuyruğunda vuku bulduğu, bol aksiyonlu güzel bir doğum günü partisiydi…
    emeği geçen herkese teşekkürler….

    edit: mayispato mesaj attı, hikayenin diğer tarafındaki sözlükçü grubundaymış, ambulansa haber verenin de luw olduğunu söyledi, şaka maka o telaşede tanışmayı geçtim nicklerimizi bile görmemişiz, üstelik yakalarımızda yazıyordu...
  • servis gelmediği için gidemediğimiz zirve oldu bu...

    00:25 civarı hanımla beraber akm'nin önüne geldik. 10-15 sözlük yazarı da oradaydı. hatta tanıdık birkaç arkadaşımı gördüm uzun aradan sonra iyi de oldu. onlar da 00:20 civarı gelmişler servisi bekliyolar maslak'a gitmek için...
    saat oldu 00:35 ne gelen var ne giden. neyse dedik herhalde yanlış hatırlıyoruz 00:30'da servis yoktu, 01:00'da vardır..
    saat oldu 01:15, e ayakta durunca o kadar süre yoruluyor insan tabi; bir arkadaşımı aradım zirveden, sağolsun bana yetkili birinin numarasını bulmuş(kasım bey)

    aradım, dedim böyle böyle..
    beyefendi demez mi 1'de servis gelmiş de kimse yok diye aynen dönmüşmüş..
    dedim burada şu an 50'nin üzerinde insan var bu kalabalığı görmemesi imkansız, servis kesinlikle gelmedi.
    tamam hemen gönderiyorum arkadaşı(!) dedi. (servisin gelmediğini kabullendi sanki.?.)

    nitekim saat 01:35 olduğunda artık dayanamayıp evin yolunu tuttuk.
    ama saolsun geri aradı beni tam evin kapısından girerken "servis geldi siz de bindiniz mi?" diye.

    üzüldüm katılamadığıma...
  • ilk olarak pek güzel ve oldukça eğlendiğim bir parti olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. genel olarak organizasyon oldukça başarılıydı. tuvalet dışında herhangi bir yerde uzun kuyruklar görmedim. pacman konserindeki ufak çapta ve hemen bertaraf edilmiş küçük taşkınlıklar (hıyarlıklar) dışında bir taşkınlığa da denk gelmedim. velhasıl organizasyonda (yayında ve yapımda) emeği geçen herkese tebrikler.

    ssg'nin 11. yıl konuşması da oldukça iyiydi. öncesinde hiç ortalıklarda gözükmedi. sonrasında bir ara gözlerim aradı kendisini. sahnenin yanındaki boşlukta duman konserini izliyordu. ilginç bir his olsa gerek diye düşündüm ve dans etmeye devam ettim.
  • duman konseri bitimine yakın ön sıralarda bulunan ücretini ödeyerek giriş yapmış 2 bayan vardı. sonra yanlarına bir yazar geldi boynunda efes pilsen standında çekilmiş fotoğraf kartvizit tarzı kocaman kart asılıydı arkası çevrili olduğu için nickini göremedim..

    neyse efendim bu bayan yazarımız diğer 2 bayanın yanına geldi bunlar iyice ensest olmuş buralar, ön sıralara baksana dedi. oradan laf sokmak istedim kendisine ama dedim içmiştir ne söylediğini bilmiyordur o yüzden bıraktım kendi haline.

    kendisine buradan sevgilerimi iletiyorum okuyorsa eğer...
  • girişin daha sıkı bir denetimle olacağını düşünürken, "kodu söyle.. nickini söyle.. geç.." diyen bir sistemle (sistem dediysem senin benim gibi insan) karşılaşarak çok şaşırdım. "ay canım nickimi ve kodumu ezberlemiş yaa" diye kendimi önemli sandım. bana bu hissi yaşattığı için de organizasyona teşekkürü bir borç bilirim hep bizi düşünmüşler ya..

    elemanlar eğer binlerce davetiye kodunu akıllarında tutuyorlarsa helal olsun dedim. öyle bir şey olmadı muhtemelen ama korkulan da olmadı gayet sakindi orada olduğum süre içinde zirve.
  • kalabalık olacağından dolayı pek umutlu gitmediğim zirveydi, ancak insanların kalitesi kendini bir kez daha ortaya koydu ve o kalabalığa rağmen bir izdiham keşmekeş olmadı. organizasyon inanılmaz düzgün ve eğlenceliydi, biralar güzel güzel şişelerde satıldı ancak kimsenin kafası kırılmadı, tuvalette sıra çoktu ama kavga eden yoktu, ve böylece sözlük insanı kalitesini konuşturdu.
    en başta montları veremediğimiz için canımız sıkılsa da ona da çözüm bulundu yedek askı getirilerek. yarım saat içerisinde montlarımızdan da kurtulduk ve kendimizi kalabalığın arasına bıraktık. +1 im erken kaçtı ama bütün gece kendisine de belirtiğim gibi kendisi kaybetti.
    duman ın paramı alırım çalarım, sizinle de muhattap olmam, doğum günümüymüş neymiş, sözlük de neymiş dermiş gibi çıkış yapması biraz anlamsız oldu. hani paranı aldın madem iyi ki doğdun falan de, özel olarak partiye davet edilmişsin, paranı da allmışsın, laf çarpma çabası neden? yoksa duman sözlüğü bu organizasyon sayesinde mi öğrenmiş? böyle bir hava yaratmaya çalıştı hissine kapıldım nedense.

    velhasıl, eğlendim, eğlendik, eğlendirildik, emeği geçen herkese çok teşekkürler. iyi ki doğdun sözlük!
  • delicesine hunharca eğlendiğimiz zirveydi.
    gelelim şok detaylara...

    * servis durumu ne idi bilemiyorum ama otoparktaki işleyiş şahaneydi. çalışanlar çok kibardı ve arabayı afedersiniz kıç dibimize parketme isteğimizi kırmadılar. (topuklu giymek zulümdür, yapmayın)

    * gönüllü çalışan arkadaşlarımın (hakikaten şansa hepsi de badiydi) hepsi, hepsi olağanüstü çalıştılar. arkadaşım diye demiyorum hepsi gördüğüm kadarıyla üzerine düşeni hatta düşenin fazlasını severek yaptılar. bu gönüllü çalışma işinin çok zor olduğunu bilen biri olarak (9. yaşta zirve bitene dek kapıda çalışmıştım hatırlarsanız, sevgiyle anıyorum o günü tabi jkhsdjhdjhsd) hepsini tebrik ediyorum.

    * don toblerone, elleri dert görmesin, zirve bandını koluma nasıl taktıysa hala çıkaramadım ve kiminle konuştuysam da zor kullanmadan çıkaramamış. acaba ssg "taksınlar sözlük bandını , çıkaramasınlar, tebaam olduğu anlaşılsın heyt!" mı dedi ne dedi :) markete dahi böyle gittim, hatta markette çalışan abinin kardeşi de sözlükçüymüş, vesileyle abiyle kaynaştık, nickler meydana çıktı. sözlük yaka kartı, etiket ve ıvır zıvırlarını biriktirdiğim için kesmek de istemiyorum, şu an hala bantlıyım anlayacağınız.

    * efes'in foto standında epey keyifli vakit geçirdik. adam en sonunda benden yıldı ve siz artık gelmeyin dedi. (bkz: sen gelme ulan ayı) halbuki benim zerren suçum yoktu, gören kolumdan çekip götürdü. tombul insanların sevimli olması benim suçum değil efesçi! yine de çok çalıştılar, emeklerine sağlık elbette, işin şakasındayız.

    * kozmik odadaki votka shotlardan bir tanesi muhteşemdi ama neli olduğunu anlayamadık onun. gargaraya geldi :/ nefisti cidden.

    * kapıda iki ferrari, bir carrera, bir hummer, bir kaç da arazi aracı vardı. bilhassa sağdaki ferrariyi taciz ettim. (fotoğraf çekerek ve elleyerek). ferrarilerden birinin içinden de bildiğin apollon indi, es geçmeyeyim.

    * güvenlik süperdi, benim en büyük çekincem güvenlik konusuydu (zannedersin bm genel sekreteriyim!), şükür muhteşem bir ekip vardı.

    * cha ve dhög'ün playlist'i harikaydı. pacman lezzetliydi. duman lüzumsuz biçimde havalıydı ( bu arada bi doğumgünü varmış kutlu olsun yea repliği) ama güzeldi o ayrı.

    * bir ara o kadar güzel kafayı bulmuştum ki 2.exit koridorunu(mavi ya da mor ışıklı yer) sırat köprüsü sandım. "ne lan burası böyle upuzun, ışığa doğru gidiyorum" demişim, öyle diyorlar sdjhjshadjhad.

    * zirvede hatun olarak benim dahi dibimi düşüren bir abla vardı. dayanamadım dedim ki" ablacım kusura bakma, gerçekten çok güzelsiniz." o da "ekieki teşekkür ederim" dedi. seni allah yarattıysa beni kim yaptı abla?!!

    * yaka kartını pipi/kuku kısmına takan yazarları kınıyorum. zaten doğru dürüst görünmüyor isimler, şeyinize sabitlendik durduk yere, ayıp yea :/

    * kapı önü muhabbetleri çok keyifliydi. özellikle çıkmamıza yarım saat kala gülme krizi geçirdim.

    * bambi de süperdi lakin çıkışta sağdaki sucukçu/köfteci bize çılgın attırdı abiler ablalar. muh-te-şem-di. gecenin üçünde göçerttik yeminle.

    emeği geçen, düşünen, düzenleyen herkese teşekkürler, tadı damağımızda kaldı.

    özel not: böyle bir kalabalığın içine girmek ve tüm gece orada olup, herkesin arasında dolanmak afedersiniz ama herkesin harci değildir. bu nedenle tüm bu zirve yanısıra ssg'ye bu tavrı için ve zirvesinin arkasında durduğu için teşekkür ederim. kendisiyle kurduğu bir sitenin üyesi olarak canlı canlı gurur duydum. süperdi, kutlu olsun.

    kendime not: bir daha asla, asla, asla topuklu ayakkabı giymeyeceğim! düğünümde bile!
  • ohhhh

    daha kendime yeni geliyorum amina koyim. acaip hastaydim zirve oncesi, gitmemeyi bile dusunmustum. tonlarca ilac ve vitamin sonrasi ayaklanip gittim. iyi ki de gitmisim.
    okuldu, finalleriydi, butleriydi derken eglenmeye hasret kalmisim. son bir sene icinde en cok eglendigim aktivite bu oldu herhalde. zaten belli bir yerden sonra kendimi tamamen kaybettim. sanirim 10. biradan sonra oluyor bu. sonrasina dair cok net seyler hatirlamiyorum ama sagolsun birileri videoya cekmis beni oradan gordum. abuk subuk hareketlerde bulunuyormustum (gozluklu olan arkadas degilim).
    valla isteyen istedigini dusunmus olsun, bu boy posla aptal gibi gorunmus de olabilir ama ben cok eglendim. hatirladigim kadariyla kimseye zararim olmadi, kisaca benim acimdan superdi.

    saat 10 gibi +2'lerimle mekana ulastik. iceri giriste sorun yasamadik. sonrasinda once vestiyer derdi oldu yer olmadigi icin asamadik paltolari. biraz can sikiciydi bastan bu ama sonra mekani oyle bir soguttular ki iyi ki vestiyere birakmamisiz dedik. ilkin cok burnum akiyordu ama sonra biralari ardi arkasina dipleyince burun akintisi falan kalmadi. her sigara icmeye ciktigimda kesin bir tanidik gordum. anladim ki burada gecirdigim zaman zarfinda bayagi adamla tanismisim.
    mekana vardigimizda bir dj vardi, guzel caldi. zombiler de ayrica guzeldi.
    pacman iki uc guzel sarki caldi, gerisi yalan dolandi. sikildim acikcasi onlar sahnedeyken. bolca muhabbet ettik o an.
    sonra duman cikti. normalde pek duman dinlemem ama rastlarsam da degistirmem. sahne performanslari cok iyiydi. herkes hopladi zipladi. kalkip birileri de bok atmis ama eminim onlar da hoplayip ziplayanlar arasindadir. bir ara pogo olayinin boku cikti, milleti ezilmekten kurtarmak zorunda kaldim. duman kisa bir ara verdiginde disarida yeni kisilerle tanistim ama onca tekrar etmis olmama ragmen alkolun etkisiyle nicklerini unutmusum.
    tuvalet sirasinda muthis geyikler dondu. gulme ihtiyacimi da orada karsiladim.
    saat 4.30 gibi mekandan ayrilirken sekizler ciziyordum. taksiye atladiktan sonra derin bir oh cektim, iste o sirada benim kafa uctu. carpti herhalde hava. eve geldikten sonra aksama kadar yatmak zorunda kaldim. sonra ilaclarimi icip tekrar yattim. hatta birazdan tekrardan yataga girecegim. oluyorum ulan!

    her halukarda superdi! hazirlayanlarin ellerine saglik.
  • duman konserinde sürekli "eğğğ-lleeennn-ceee" diye bağıran adamdan bıkanların "yeter demirören yeter" tezahüratı yaptığı eğlenceli doğum günü kutlamasıydı.
  • emeği geçen herkese saygılar,çok güzel bir geceydi.pacman'a bayıldım.şimdi azıcık çemkirmek istiyorum bazı şahsiyetsizlere.ulan bok herif pastayı zıkkımlanıyorsun anladık ta boş tabağı niye kafama sallıyosun be hayvan.bu da yetmedi bir adet bira kutusu çakıldı kafamıza.burdan sana sesleniyorum seni bulacaam oğlum! yüzünü aklıma kazıdım.
hesabın var mı? giriş yap