erol evgin

• 70'li yillarin basinda uzaydan gelmis bir yaratiktir. 32 yildir ayni gulumsemeyle sarki soyler, konusur. kafasindaki peruk falan hikayedir. bir yaniltma detayi olarak bizi mesgul etmek isteyen uzak ve bizden cok ileri bir uygarligin ortaya attigi bir yemdir peruk. bu adam ayni ifadeyle ekranda gorunmeye devam ederse hic usenmeden bir canli yayin sirasinda uzerine atlayip yuzundeki maskeyi ellerimle yirticam ve maskenin altindan ortaya cikan kursuni metal renkli kafatasinin icindeki renkli kablolari bir bir koparacagim. bunun beynindeki mikrocipe kayitli 3-4 mp3 vardir ve dugmesine basilinca hep bunlari soyler. "iste oyle bir sey", "bir sevda masali bu" gibi dosya isimleriyle kayitli bu parcalarin ne derece igrenc oldugunun farkina varamayisimiz, bu adamin sesinin ne boktan oldugunu tuhaf bir bicimde goz ardi edisimiz gercekten galaktik sosyal bir olgudur. dunyada baska bir muzisyende rastlanmayan "hicbir kitleye hitap etmeden populer olmak" meziyetine ancak uzayli dostlarinin yardimiyla sahip olacagina inandigim bu adamin sefi de turgay seren'dir. ve kafa yapisiyla daha otantik bir uzayliyi andirdigindan erol evgin'den yillar once dunyaya oncu olarak gonderildigine bir isaret fisegidir.