1 entry daha
  • aslında her ikiside faşizm dir. fakat sanırım roland barthes söyleme mecburiyeti konusundaki sözlerinin etkinliğin arttırmak için herkesçe kabul edilen bariz bir faşizm örneği ile karşılaştırarak söylemi güçlendirme yolunu seçmiş. ilki açık net, bariz su götürmez faşizm örneğidir. ilkinin faşizm olduğunu, faşizmi yapan bile kabul edecektir. sadece bunu yaparken "fakat", "ama"larla bezeli çeşitli "kutsallar", gerekçeler öne sürecektir.

    fakat istenileni söyleme, istenildiği gibi düşünme mecburiyeti herkesin farkında olmadığı, hatta maruz kalsa bile kaldığını düşünmediği/farketmediği zımni bir faşizm örneğidir. istenmeyen şekilde düşünüp, hatta istenen şekilde düşülmesine rağmen, edilmesinin istenildiği gibi ifade edilmediği, farklı bir söylem ve dil kullanıldığı zaman bu zımni faşizm görünür olmaya başlıyor. fakat işin ilginç tarafı bu faşizm türü ne kadar bariz olursa olsun farkedilemeyebiliyor.

    faşizmin ilk ayağı, konuşma, düşünmedir. sonraki ayağı konuş, düşün ama söylemedir. son ayağı ise "tamam düşün hatta konuş da, ama konuşurken benim dediklerimi tekrarlayacak"sındır. bakıldığında en tehlikesizi sonuncusu gibi gözükse de tesbiti ve ıspatı en zor faşizm örneği olduğu için, kaldırılması da en zor olandır.
    (bkz: 301)
105 entry daha
hesabın var mı? giriş yap